Danıştay Üçüncü Daire
Hasarlı olduğu yönünde bir tespit bulunmayan otobüsün, kasko bedelinin altında satılması sözkonusu olamaz. İstemin Özeti: servis taşımacılığı ile uğraşan yükümlünün sahibi olduğu otobüsü 30.03.1992 tarihinde gerçek değerinin altında sattığının tespiti üzerine, takdir komisyonunca takdir edilen matrah farkı üzerinden re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; satışı yapılan aracın noter satış senedine alımsatım bedelinin 10.000.00 lira yazılmasına rağmen aynı noter senedinde kasko sigortasına esas alınan bedelin 78.876.200 lira olduğunun belirtildiği ve otobüsün hasarlı olduğu yolunda da bir iddia bulunmadığına göre gerçek alımsatım bedeli olarak 10.000.000 liranın kabulüne olanak bulunmadığı, bu durumda olayda re'sen takdir nedeni bulunduğu, satış bedelinden, 'faturadaki alış bedeli, yükümlü tarafından düzenlenen satış faturasındaki satış bedeli ve davacı tarafından 1992 takvim yılında beyan edilen ve idarece hayat standardı temel gösterge tutarlarına yükseltilen matrah' düşüldüğünde, kalan 13.912.757 liralık matrah farkı üzerinden gelir vergisi hesaplanması gerektiği, matrah farkı defter kayıt ve belgeleri üzerinde tespit edildiği cihetle, kaçakçılık cezasının kusura çevrilmesinin yasaya uygun olacağı gerekçesiyle kısmen kabul ederek, cezalı tarhiyatı 13.912.757 liralık matrah farkı üzerinden kusur cezalı olarak tadil eden Vergi Mahkemesinin kararının; beyan dışı kalan matrah farkına kaçakçılık cezası uygulanması gerekeceği ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.