Dairesi
51 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yapı kooperatiflerinde kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde kurumlar vergisi istisnasından yararlanılamayacağına ilişkin bölümünün Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23. maddesinin 7. fıkrasında yer alan
Karar No
1996/419
Esas No
1996/314
Karar Tarihi
20-12-1996

Danıştay Vergi Dava Daireler Genel Kurulu

51 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yapı kooperatiflerinde kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde kurumlar vergisi istisnasından yararla nılamayacağına ilişkin bölümünün Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, kooperatiflerde ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanılacağına ilişkin düzenlemeye aykırıdır ve iptalinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: 6.7.1995 gün ve 22335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III. Kısminin '.'iştirak Hisseleri Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlara ilişkin istisna' başlıklı N bölümünün istisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler'i açıklayan 1. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan istisnanın ortak sayışı kadar iktisap edilen, konut veya işyerinden doğan kazanç için sözkonusu olacağı, kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde bunlara isabet eden kazanca sözkonusu istisnanın uygulanmayacağı, hükmü ile buna bağlı olan 3. fıkradaki 'bir' ve beşinci fıkradaki 'birer' sözcüklerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Davayı duruşmalı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunun 32. maddesiyle eklenen geçici 23. maddenin 1. fıkrasında, 1.1.1994 31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısminin, kurumlar vergisinden müstesna tutulacağı, 7. fıkrasında ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatiflerin, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate.alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanacakları, ancak iştirak hisseleriyle gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın sermayeye eklenmeyerek özel bir fon hesabında gösterileceği, hiçbir şekilde ortaklara dağıtılmayacağı, kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacağının belirtildiği, 51 Seri No.lu Tebliğin iptali istenen bölümünde, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 23. maddesiyle öngörülen istisnadan yararlanılabilmesinin ortak sayısından fazla konut veya işyeri sahibi olmama koşuluna bağlandığı, ancak amaçları üyelerini konut veya işyeri sahibi yapmak olan kooperatiflere bu amaca ulaşmada sayısal sınırlandırma getirilmediği, öte yandan geçici 23. maddenin ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutan dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın istisnadan yararlanacağı ifade edilirken, istisnadan yararlanmada üyelerin pay tutarının dikkate alınmayacağının açıkça belirtildiği, kanundaki istisna hükmünün tüm kooperatifler için geçerli olmasına karşın Tebliğde sadece yapı kooperatifleri açısından gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satılmasına ilişkin olarak sınırlama getirilmesinin yükümlülükte eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle 51 Seri No.lu Tebliğin III. Kısım A/Bölümü, 1. maddesinin 4. fıkrası ile 3 ve 5. fıkralarda yer alan 'Kooperatif üyelerinin kat karşılığı arsa satışından ortak sayısından fazla konut veya işyeri sahibi olunması halinde istisnadan yararlanılamayacağına' ilişkin düzenlemeleri iptal etmiştir. Kararı, Maliye Bakanlığı temyiz etmekte ve tebliğ ile kooperatiflerin sahip oldukları arsaların kat karşılığı müteahhitlere verilmesi suretiyle ortaklara birden fazla konut veya işyeri verilerek ticaret yapılmasının önlenmesi amacım taşıyan ve yasa metninde yer alan bir hükme açıklık kazandırıldığını ileri sürmektedir. Karar: Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde, yazılı Danıştay Dördüncü Dairesinin kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı