Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
İhbarnamelerin tebliği beklenmeksizin ve tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan dava incelenmeksizin reddinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. İstemin Özeti: inceleme raporuyla öngörülen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilmekle birlikte üzerinde uzlaşılamayan vergi ve cezalarla, ilgili ihbarnameler tebliğ edilmeden, tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın .düzenlenmesi üzerine, sözkonusu vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle açılan dava, Vergi Mahkemesinin kararıyla, bu safhada idari davaya konu olabilecek bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddedilmiştir. Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi kararıyla; tarhiyat öncesi uzlaşma toplantısında uzlaşmaya varılamayan vergi ve cezaya karşı, sözkonusu vergi ve cezanın henüz bildirimi yapılmadan dava açıldığı, ara kararı ile istenen ve gönderilen belgelerin incelenmesinden, ikrazatçılık yaptığı ve faiz geliri elde ettiği halde beyannamesin! vermediği için işlemleri incelenen yükümlü adına inceleme elemanının uygulanmasını önerdiği vergi ve ceza miktarı ile uzlaşmada görüşülen miktarlar arasında bir fark bulunmadığının anlaşıldığı, idari işlemlerin, tesis edildikleri tarihte hukuken var olan geçerli bir işlem niteliği kazandıkları, yazılı bildirimin amacının ise ilgileri yapılan işlemden bilgi sahibi kılmak ve dava haklarım kullanmalarına olanak sağlamak olduğuna göre usulüne uygun bir yazılı bildirim bul'ınmamasına rağmen, salınacak vergi ve kesilecek cezanın varlığım tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesinde öğrenen yükümlünün açtığı davanın incelenmesine engel bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararıyla; 2577 sayılı Yasanın 15. maddesinin 1/b bendinde idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmaması halinde davanın reddine karar verilmesinin öngörüldüğü, Vergi Usul Kanununun 377 ve 378. maddelerinde de tarh edilmiş vergilerin varlığının arandığı, idare hukukunda, hazırlık, ön işlemler, iç işlemler gibi icrai nitelikte olmayan işlemlerin davaya konu edilemeyeceği, tarhiyat öncesi uzlaşılamayan vergilerin henüz tarh edilmemiş vergiler olduğu, vergi inceleme elemanı ve uzlaşma komisyonlarının vergi tarhına yetkili olmadıkları, olayda da davanın 9.7.T990 gününde açıldığı, vergi ve ceza ihbarnamelerinin ise 18.7.1990 gününde düzenlendiği anlaşılmakla, davanın açıldığı tarihte vergi dairesince yapılmış bir tarh işleminin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki kararında direnmiştir. Direnme kararı, yükümlü tarafından temyiz edilmiştir. Karar: Temyiz başvurusu: vergi ve ceza ihbarnameleri henüz tebliğ edilmemişken, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenemeyeceği yolundaki Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması istemiyle yapılmıştır. 1989 yılında borç para vererek faiz geliri elde ettiği halde bu geliri için beyanda bulunmadığı inceleme raporuyla saptanan yükümlünün tarhiyattan önce uzlaşmaya çağırıldığı, bu çağrıya uyarak uzlaşma toplantısına katıldığı, adına salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve cezalar üzerinde uzlaşmaya yarılamadığı ve bu durumu saptayan tutanaktan sonra ihbarnamelerin tebliğini beklemeden inceleme raporu ve uzlaşma tutanağında yazılı vergi ve cezalara karşı dava açtığı, davanın açılmasından sonra düzenlenerek tebliğ edilen 'ihbarnamelerde yazılı vergi ve cezaların üzerinde uzlaşılamayan vergi ve cezalardan ibaret olduğu davacının hakkında yapılacak işlemden bu sebeple bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Vergi Usul Kanununun 377. maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı Vergi Mahkemesinde dava açabilecekleri 378. maddesinde ise Vergi Mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda vergi idarelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasına yarayan araçlar olan vergi ve ceza ihbarnamelerim düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerektiğinde kuşku bulunmadığından, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmadığım saptayan tutanağın düzenlenmesiyle de yukarıda değinilen kurallarda yasanın aradığı vergi ve cezanın belirliliği amacı gerçekleşmiş olmaktadır. Davanın açılmasından sonra tebliğ edilen ihbarnamelerde istenen vergi ve cezalarla, tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanakta gösterilen vergi ve cezaların, vergi inceleme raporunda salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve cezalarla aynı olması karşısında davacının, hakkında yapılacak tarhiyattan bilgi sahibi olduğu ve bu vergi ve cezaya ilişkin ihbarname tebliğinin davacının durumunda bir değişiklik yaratmadığı açıktır. Bu nedenlerle, ihbarnamenin tebliği beklenmeksizin ve tarhiyattan önce uzlaşmaya yarılamadığı yolundaki tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın, incelenmeksizin reddinde hukuka uygunluk bulunmamıştır. Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama gider leri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, oyçokluğu île karar ve rildi (*) (*) KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararınin dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve ısrar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir. o Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.