Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1996/91
Karar No
1996/403
Esas No
1996/91
Karar Tarihi
22-11-1996

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o ARAÇ SATIŞ BEDELİ (Kasko Değeri - Şirket Yetkilisinin Beyanı Üzerinden Yapılan Tarhiyat)

o SATIŞ BEDELİ (Araç Satış Bedelinin Belirlenmesi - Kasko Değeri)

o EMSAL BEDEL (Nakil Vasıtası Satış Bedelinin Düşüklüğü)

o KASKO BEDELİ (Nakil Vasıtası, Taşıt Satış Bedelinin Düşüklüğü - Katma Değer Vergisi Matrahı)

Özet : Yükümlü şirket yetkilisinin beyanı ve aracın kasko bedeli dikkate alınarak belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyat hukuka uygun olduğu hakkında.

İstemin Özeti: Aktifinde kayıtlı aracın satış bedelinin düşük beyan edildiğinin inceleme raporuyla saptanması üzerine yükümlü şirket adına Ekim 1992 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Edirne Vergi Mahkemesi, 8.9.1994 günlü ve E: 1993/624, K: 1994/332 sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen kurumlar vergisi inceleme raporunda araç satışının hatır satışı olduğu kabul edilerek, satış bedeli olarak 89.600.000.-liranın esas alındığı, inceleme elemanının, katma değer vergisi inceleme raporunda hiç bir somut tespite dayanmadan, kasko değerine göre satış bedelini katma değer vergisi dahil 600.000.000.-lira olarak belirlediği, aracın bir tek satış bedeli olacağından, kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin dosyada davalı idare tarafından da satışın hatır satışı olduğu belirtilerek satış bedelinin 89.600.000.-lira olarak kabul edildiği gerekçesiyle davacı tarafından dava konusu edilmeyen 30.000.000.-lira matrah üzerinden tarhiyatı kusur cezalı olarak onamış, tarhiyatın 455.714.286.-lira matrah farkına ilişkin kısmının ise kaldırılmasına karar vermiştir.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi 10.10.1995 günlü ve E: 1995/1947, K: 1995/2456 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesinin 1 inci fıkrasında, bedeli bulunmayan ve bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde, matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğunun hükme bağlandığı, noter satış sözleşmesinde satışa konu aracın kasko bedelinin 610.000.000.-lira olarak gösterildiği, inceleme raporu eki tutanakta, yükümlü şirket yetkilisinin, satışın hatır satışı ve aracın o günkü değerinin 600.000.000.-lira olduğunu beyan ettiği, inceleme elemanınca da, yükümlü şirket yetkilisinin ifadesi esas alınarak 600.000.000.-lira matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığı, bu durumda, gerek aracın kasko bedeli, gerekse yükümlü şirket yetkilisinin beyanı karşısında aracın emsal bedelinin katma değer vergisi dahil 600.000.000.-lira olarak kabulü ile bu bedel esas alınarak saptanan matrah farkı üzerinden salınan katma değer vergisinde isabetsizlik görülmediği ancak, vergi kaybına yol açılan olayın özelliğine göre kusur cezası uygulanması gerektiğini belirterek vergi mahkemesi kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Edirne Vergi Mahkemesi, 26.12.1995 günlü ve E: 1995/450, K: 1995/424 sayılı kararıyla; ilk kararında yazılı hukuksal nedenler yanında, kurumlar vergisi tarhiyatına ilişkin kararlarının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirterek ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve inceleme elemanının yaptığı tespitler yinelendikten sonra bu tespitler karşısında tarhiyatın onanması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi M.A.G.'nin Düşüncesi: İnceleme elemanınca yükümlü şirket yetkilisinin ifadesi ve aracın kasko bedeli dikkate alınarak saptanan araç satış bedeli, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27/2 nci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267 nci maddesinde tanımı yapılan emsal bedeline uygun olduğu anlaşıldığından, vergi mahkemesi direnme kararının Danıştay Onbirinci Daire kararında yer alan gerekçelerle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı G.G.'nin Düşüncesi: Davacı şirketin 1992 yılına ilişkin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 1992/10. dönemine ilişkin tarh olunan cezalı katma değer vergisinin terkini yolundaki vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar veren Danıştay 11. Daire kararına uymayarak eski kararında ısrar eden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

Dosyada mevcut inceleme raporu ve eklerinin incelenmesinden, yükümlü şirketin 1988 Model ... marka otobüsü 31.12.1991 tarihinde 89.600.000.-lira bedelle satın aldığı ve aynı aracı satın aldığı kişinin eşine 5.10.1992 tarihinde katma değer vergisi hariç 50.000.000.-lira bedelle sattığı, yükümlü şirket yetkilisi tarafından, aracın alış değeri olan 89.600.000.-lira bedelle satıldığı, bu satışın hatır satışı olup aracın gerçek değerinin 600.000.000.- lira olduğunun beyan edildiği, noter satış sözleşmesinde de aracın kasko değerinin 610.000.000.-lira olarak gösterildiği, inceleme elemanınca yükümlü şirket yetkilisinin ifadesi esas alınarak aracın değerinin 600.000.000.-lira olarak saptandığı ve buna göre de aradaki matrah farkı üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, gerek aracın kasko değeri, gerekse yükümlü şirket yetkilisinin beyanı karşısında aracın emsal bedelinin 600.000.000.-lira olarak kabulü ile bu bedel esas alınarak saptanan matrah farkı üzerinden tarh edilen katma değer vergisinde isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Danıştay 11. Dairesince verilen bozma kararına uymayarak eski kararında ısrar eden vergi mahkemesi kararında isabet görülmediğinden temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Davacı adına uygulanan tarhiyatı değişiklikle onayan kararının vergi aslına ilişkin hüküm fıkrası, matrahın azaltılması yönünden hukuka aykırı bulunarak bozulan Edirne Vergi Mahkemesi'nin bozma hükmüne uymayarak verdiği direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesinin 1 inci fıkrasında, bedeli bulunmayan ve bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değer olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2 nci fıkrasında, bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı sebeple açıklanamadığı hallerde de matrah olarak, emsal ücretin esas alınacağı, 3 üncü fıkrasında, emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağının hükme bağlandığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun emsal bedeli ve emsal ücreti başlıklı 267 nci maddesinde ise, emsal bedel, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olarak tanımlanmıştır.

Dosyada mevcut Edirne Birinci Noterliğince düzenlenen 5.10.1992 günlü satış sözleşmesinde, 1988 model 0303 tipi ... marka otobüsün kasko değerinin 610.000.000.-lira, yükümlü şirketçe beyan edilen satış değerinin ise katma değer vergisi dahil 56.000.000.-liradır.

Yükümlü şirket yetkilisi inceleme raporu eki 25.8.1993 günlü tutanaktaki ifadesinde, otobüsü sattıkları kişinin eşi ile bazı yatırımlarından dolayı ortak menfaatlerinin bulunduğu, bu nedenle hatır satışı yaptıklarını, aracı 89.600.000.-liraya alıp aynı bedelle sattıklarını, faturayı 56.000.000.-lira üzerinden düzenleyip beyan ettiklerini, söz konusu aracın o günk değerinin 600.000.000.-lira olduğunu beyan etmiştir.

Mahkeme, her ne kadar mükellef hakkındaki kurumlar vergisine ilişkin inceleme raporunda bu aracın satış tarihindeki değerinin 89.600.000.-lira olarak kabul edilerek kurum hakkında yapılan kurumlar vergisi tarhiyatının yargı mercilerinden geçmek suretiyle kesinleştiğinden bahisle bu meblağı katma değer vergisi açısından aracın satış günündeki değeri olduğunu benimsemiş ise de; kurumlar vergisi tarhiyatının, bu dosyada katma değer vergisi yönünden uyuşmazlığa konu yapılan matrah farkını içermediği, dolayısıyla temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği belirtilen tarhiyat hakkında varılan yargının, bu uyuşmazlığı etkileyici bir yönünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Diğer yönden, yukarıda içeriği belirtilen inceleme tutanağına geçirilen yükümlü şirket yetkilisinin anlatımı ve 3065 sayılı Yasanın 27 nci maddesinin (2) işaretli fıkrası karşısında söz konusu aracın satış günündeki değerinin 600.000.000.-lira olarak kabulü gerekirken bu anlatım göz ardı edilerek verilen karar, hukuka uygun bulunmamıştır.

Bu nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulüyle Edirne Vergi Mahkemesinin 26.12.1995 günlü, E: 1995/450, K: 1995/424 sayılı direnme kararının BOZULMASINA, 22.11.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi direnme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi karşısında ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda bulunmadığından temyiz başvurusunun reddi gerektiği görüşüyle, karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı