Danıştay Dördüncü Daire
Borsaya kayıtlı, zirai ürün alımlarında; tevkif edilen vergilerin ödenmemesi halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesi ve 164 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca, borsa tüzel kişiliği ve yöneticilerinden, ödenmeyen stopaj vergilerinden, müteselsilen sorumlu tutulamaz. İstemin Özeti: ... vergi dairesinin mükellefi olan ...'in 1992 takvim yılında ... Ticaret Borsasında tescil ettirdiği zirai ürün alımlarına ait gelir (stopaj) vergisinin ödenmemiş olması nedeniyle ödenmeyen vergi, gecikme faizi, kaçakçılık cezası ve gecikme zammının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesi ve 164 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca müteselsil sorumlu sıfatıyla ... Ticaret Borsası ve yöneticiierinden tahsili için tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı; istenilen kamu alacağının dayanağım vergi tekniği raporunun teşkil ettiği, söz konusu raporda .... Vergi Dairesi mükellefi olan ... tarafından .... ticaret Borsası aracılığı ile tescil edilen zirai ürün alımlarına ait gelir (stopaj) vergisinin ödenmediği, ... Ticaret Borsası yetkililerinin zirai ürün alımlarına ait muhtasar beyannamenin mükellefin bağlı olduğu ... vergi dairesine verilip verilmediği buna ait stopaj vergisinin ödenip ödenmediği hususları araştırılmadan tescil işlemi yaptıkları, ödenmeyen vergi, gecikme faizi, kaçakçılık cezası ve gecikme zammının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesi ve 164 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre 'müteselsil sorumluluk esası nazara alınarak' Tokat Ticaret Borsası Tüzel kişiliğinden ve yöneticiierinden tahsil edilmesi gerektiğinin tespit edildiği anlaşılmakta olup, vadesinde ödenmeyerek kesinleşen amme alacağının ödenmemesinden adı geçen Borsa ve yöneticileri müteselsilen sorumlu olduklarından, dava dilekçesindeki iddiaların düzenlenen ödeme emrini kusurlandıracak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesi kararının, amme alacağının tahsil aşamasına gelmede önce taraflarına ihbarname ile tebliğ edilmediği, bu sebeple ortada kesinleşmiş amme alacağı bulunmadığı, kaldı ki böyle bir borçları da olmadığı ileri sürüterek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık, borsaya tescil ettirilen zirai ürün alımlarına ait gelir (stopaj) vergisinin, alım satıma taraf olan kişilerce ödenmemesi üzerine 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesine 3418 sayılı kanunun 30. maddesiyle eklenen fıkra hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan 164. seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 4. maddesine göre, borsa tüzel kişiliği ile yöneticilerinin müteseisiien sorumlu tutulup, tutulamayacağı, dolayısıyla borsa tüzel kişiliği ve yöneticileri adına ödeme emri düzenlenip düzenlenemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır. 6183 sayılı yasanın 55. maddesinde, Amme alacağım vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarım ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları iüzumiJnun bif ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmış, aynı Yasanın 58. maddesinde de, 'Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan Vergi Mahkemesi nezdinde dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11. maddesine 3418 sayılı kanunun 30. maddesiyle eklenen fıkra ile, zirai ürünlerin satışı dolayısıyla yapılacak vergi tevkifatının hangi safhada yapılacağım her bir ürün için ayrı ayrı belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış olup, bu yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca düzenlenerek yürürlüğe konulan 164. seri No.lu Gelir Vergisi Tebliğinin 4. maddesinde yeralan '5590 sayılı kanuna göre kurulmuş olan ticaret borsalarında borsada işlem gören zirai ürünlerin tescil ettilerek çiftçi dışındaki kişi ve kuruluşlardan satın alınması halinde, borsada tescil ettirilerek satın alınan zirai ürünler için, satın alanların müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır. Borsada teşci! ettirilerek, çiftçi' '''den satın alınan zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif edilerek vergi dairelerine ödenmesi gereken vergiden, borsalar, yöneticileri ve zirai ürünü satın alanlar müteseisiien sorumlu olacaklardır' hükmü Danıştay dördüncü dairesinin kararı ile iptal edilmiş bulunmaktadır. Bu durumda; davacı ticaret borsası başkanlığının, borsaya tescil edilen zirai ürün alımlarına ait tevkif edilen vergilerin ödenmemesinden dolayı müteselsilen sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı gibi, ortada borsa adına kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından da söz edilemeyeceğinden davacı borsa adına düzenlenen ödeme emrini onayan Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.