Dairesi
Mükellefin yıllar önce boşandığı, ayrı yaşayan eşine tebligat yapılamaz.
Karar No
1996/3902
Esas No
1995/3886
Karar Tarihi
06-11-1996

BİLİNEN ADRESLERE Tebliğ

Danıştay Onbirinci Daire 

Mükellefin yıllar önce boşandığı, ayrı yaşayan eşine tebligat yapılamaz. İstemin Özeti: 1987 yılı AğustosEkim aylarına ait katma değer vergisi borçlarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle gecikme faizi ile birlikte tahsili amacıyla yükümlü adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararı ile; 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde otuz gün olduğunun belirtildiği, özel bir kanun olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde ise, ödeme emirlerine karşı, tebliğinden itibaren 7 gün içinde dava açılabileceği hükmüne yer verildiği, olayda, dava konusu ödeme emirleri yükümlüye 21.12.1993 tarihinde tebliğ edildiği halde, davacının, Vergi Mahkemesi kayıtlarına 30.12.1993 tarihinde giren dilekçesi ile dava açtığının görüldüğü, mahkemelerinin dilekçe ret kararı üzerine de bu davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda davanın 6183 sayılı Kanunda öngörülen süreden sonra açıldığının sabit olduğu, her ne kadar davacı, 21.12.1993 tarihinde yapılan tebligatın 5 yıl önce boşandığı eşine yapıldığım, kendisine ............. Vergi Dairesi Müdürlüğünce yapılan tebliğin ise 28.12.1993 tarihinde olduğunu ileri sürmekte ise de, mahkemelerinin 1994/385 Esas No.lu dosyasında bulunan ve mükellefin bağrı olduğu vergi dairesinin 20.3.1995 gün ve 5441 sayılı yazısırım ekini teşkil eden ............. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.12.1993 gün ve 30108 sayılı yazısında, dava konusu ödeme emrinin davacıya 21.12.1593 tarihinde tebliğ edildiği belirtildiğinden ve tebliğ alındısında da tebliğ tarihi olarak 21.12.1993 tarihinin yer aldığı görüldüğünden davacının konuya ilişkin soyut iddiasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle davayı 2577 sayılı Kanunun 15/1 (b) maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddetmiştir. Yükümlü, 21.12.1993 tarihinde yapılan tebliğin 5 yıl önce boşandığı eşine yapıldığım, eski esinin bu evrakları .......... Vergi Dairesi Müdürlüğüne iade etmesi üzerine ödeme emrinin, vergi dairesinde 27.12.1993 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiğin!, bu durumun .......... Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 26.4.1995 günlü, 6254 sayılı yazının incelenmesinden de anlaşılacağım, ayrıca bu husus, 21.3.1994 gün ve 127712895455 sayılı .......... Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısı ile mükellefiyetinin bulunduğu ................. Vergi Dairesi Müdürlüğüne de bildirilmesine karşın anılan Vergi Dairesi Müdürlüğünün tebligat tarihinin bildirimine ilişkin bu yazıyı mahkemeye iletmemiş olmasında da iyi niyetten söz edilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. . Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 'Bilinen adrese tebliğ' başlıklı 100. maddesinde, bilinen adrese gönderilen mektuplar, posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılır, hükmüne yer verildiği, aynı Kanunun bilinen adreslerin sayıldığı 101. maddesinin 7. bendinde ise, bilinen adreslerden birinin de, yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen adresler (ilgilinin tutanakta imzası olmak şartıyla) olduğunun belirtildiği, 94. maddesinin 1. fıkrasında ise, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, aynı maddeye 2365 sayılı Kanunun 18. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında da, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerinde memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı hususu hükme bağlanmıştır. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun konuyla ilgili 10. maddesinde de, tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, aynı Kanunun 16. maddesinde ise, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adreste bulunamazsa tebliğ kendisi ile birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır hükmü yer almıştır. Yukarıda sözü geçen madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, tebliğ evrakının, yoklama tutanağı ile tespit edilen ikametgah adresinde muhatabın olmaması halinde o adreste bulunan bir başka kişiye 213 sayılı Kanunun 94. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tebliğ edilebilmesi için sözkonusu kişilerin, o adreste muhatapla birlikte bulunan aile efradı veya hizmetçilerden biri elması gerektiğinde tartışma bulunmamaktadır. Olayda ise, (Ö) Tavukçuluk Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi hakkında düzenlenen 11.11.1992 günlü, 921/R53 sayılı vergi inceleme raporuna istinaden 1987 yılı Ağustos, Eylül, Ekim dönemi için 213 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca re'sen katma değer vergisi tarh edilmiş olup, vadesinde ödenmeyen bu borçların gecikme faizi ile birlikte tahsili için şirket yönetim kurulu başkanı (H.Ö.) adına 213 sayılı Kanunun 10. maddesine dayanılarak 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi gereğince ödeme emri düzenlenmiştir. Söz konusu ödeme emrinin tebliği amacıyla anonim şirketin iş yeri merkezi olarak bildirdiği adrese gidildiğinde, bu adreste ........ Müşavirlik Ticaret Limited Şirketi'nin faaliyet gösterdiği, (H.Ö.)'nün ise bu şirketle hiçbir ilgisi olmadığı, ev adresinin ise, 'Tandoğan, 'şık Sokak No: 15/6 Maltepe' adresi olduğu hususları, 'bilinen adreslerden ayrılanların yeni adreslerinin tespiti' amacıyla düzenlenen 3.12.1993 tarihli 'Adres Tespit Tutanağı' ile saptanmış olup, sözkonusu tutanak ise, bu araştırmayı yapan icra memuru ile bu adreste faaliyet gösteren ..... Müşavirlik Ticaret Limited Şirketi'nin, sözkonusu bilgileri veren sigortalı işçisi tarafından imzalanmıştır. Yükümlünün ikametgah adresi olarak tespit edilen bu adrese, dava konusu ödeme emrinin tebliği amacıyla gidildiğinde tebligat zarfının 21.12.1993 tarihinde (N.A.)'ya eşi sıfatıyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebliğ mazbatasını imzalayarak alan (N.A.)'nın ise tebligat zarfım, yükümlünün mükellefiyet kaydının olduğu .......... Vergi Dairesi Müdürlüğü adına tebliği yapan ........... Vergi Dairesi Müdürlüğüne 27.12.1993 gün ve 52611 kayıt No.lu dilekçesi ile, (H.Ö.)'ye ait sözkonusu ödeme emrinin, dairenin memuru tarafından kapalı zarf içinde 21.12.1993 tarihinde imza karşılığı bırakıldığım, memur gittikten sonra zarfı açması üzerine tarafına tebliğ edilen bu zarf içinde (H.Ö.)'ye ait ödeme emrinin bulunduğunu öğrendiğim, adı geçen (H.Ö.)'nün eski eşi olup, 4 yıldan beri ayrı yaşadıklarım, bu tebligat zarfım vermek için kendisin! aradığım ve tespit ettiği adrese gönderdiğin!, ancak almaması üzerine sözkonusu ödeme emirlerim .......... Vergi Dairesi Müdürlüğüne teslim etmek istediğin! bildirmiş, Vergi Dairesi Müdürlüğünce, yükümlünün müracaatı üzerine sözkonusu tebligat evrakının 27.12.1993 tarihinde bizzat (H.Ö.)'ye dairede tebliğ edilmesi üzerine yükümlü tarafından, sözkonusu ödeme emrinin iptali istemiyle ........ Vergi Mahkemesine gönderilmek üzere ......... Vergi Mahkemesi kayıtlarına 30.12.1993 tarihinde giren dilekçe ile dava açıldığı anlaşılmıştır. Temyiz dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, yükümlünün, mahkemenin tebliğ tarihi olarak esas aldığı 21.12,1993 tarihinin 5 yıldır boşanmış olduğu ve ayrı yaşadığı eski eşine yapılmasının usul hükümlerine aykırı bulunduğunu, kendisine yapılan tebliğin ise 27.12.1993 tarihinde olduğunu, bu nedenle mahkemece davanın süre aşımı sebebiyle reddedilmesinde isabet bulunmadığım ileri sürmüştür. Yükümlü tarafından iddia edilen bu durum, dosyada bulunan yükümlünün .......... Vergi Dairesi Müdürlüğüne 25.4.1995 gün ve 13143 sayı ile kayıtlı dilekçe sine anılan Vergi Dairesi Müdürlüğünce verilen 26.4.1995 gün ve 6254 sayılı yazıdan; .......... Vergi Dairesi mükellefi olan (Ö) Tavukçuluk Ticaret Anonim $Şirketi'ne ait ödeme emirlerinin tarafına 27.12.1993 tarihinde tebliğ edildiği ve bu konuya ilişkin tebliğ alındısının ise 21.8.1994 gün ve 5455 sayılı yazıları ile ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğüne iletildiği belirtilmiş olup, bu durumun .......... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından da, karar aşamasından önce 20.3.1995 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçesi ile mahkemeye bildirildiği görülmüştür. 213 sayılı Kanunun 94. maddesinin 3. fıkrasına göre, idarece, ikametgah adresi olarak saptanan yerde eşine tebligat yapılabilmesi için aile efradından biri, somut olayda ise eşi ile birlikte sözkonusu adreste yaşaması gerekmektedir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü, yükümlünün, gerçekten esinden boşanıp boşanmadığı, boşandı ise 21.12.1993 tarihli tebliğ tarihinde boşandığı eşi ile aynı evde yaşayıp yaşamadığı hususlarının açıklığa kavuşturulmasına bağlıdır. Bu durumda, dosyadaki konuya ilişkin belgeler ile yükümlünün cevap dilekçesinde ileri sürdüğü ve mahkeme kararma esas olan 21.12.1993 tarihli tebliğin yıllar önce boşandığı ve ayrı yaşadığı eski eşine yapılmış olduğu hususuna yönelik yükümlü iddiaları dikkate alınmadan, , esinden boşanıp boşanmadığı, boşandı ise tebligatın yapıldığı tarihte birlikte yaşayıp yaşamadığı hususları araştırılmak ve gerekirse boşandığına dair mahkeme kararı istenerek olayın yukarıda belirtilen tebliğ usulüne ilişkin kanun maddeleri île birlikte değerlendirilmesi sonucu karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan verilen kararda isabet bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda yapılacak araştırma sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 6.11.1996 gününde oybirliği île karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı