|
Dairesi
Ara kararıyla getirtilen defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu safın alınan emtia mevcudunun inceleme elemanınca tespit edilen tutardan fazla olduğunun anlaşıldığı, günümüz ekonomik koşulları içinde satın alınan emtianın % 3 karla satılmasının mümkün olmadığı, 213 sayılı Kanunun 267. maddesinin
|
|
Karar No
1996/3677
|
|
Esas No
1995/3688
|
|
Karar Tarihi
14-10-1996
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
1) Ara kararıyla getirtilen defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu safın alınan emtia mevcudunun inceleme elemanınca tespit edilen tutardan fazla olduğunun anlaşıldığı, günümüz ekonomik koşulları içinde satın alınan emtianın % 3 karla satılmasının mümkün olmadığı, 213 sayılı Kanunun 267. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen % 5 nispetin uygulanması suretiyle bulunan matrah üzerinden yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık yoktur. 2) Matrah farkının verilen beyannameler üzerinden her zaman tespiti mümkün olduğundan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından geçici vergiye bağlı kaçakçılık cezasında isabet yoktur. İstemin Özeti: Davacının 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bir kısım satış hasılatının kayıt dışı bırakıldığından söz edilerek re’sen gelir vergisi salınmış ve bu vergi ile ödenmeyen geçici vergi üzerinden kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; ara kararıyla getirtilen defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu satın alınan emtia mevcudunun inceleme elemanınca tespit edilen tutardan fazla olduğunun anlaşıldığı, günümüz ekonomik koşulları içinde satın alınan emtianın % 3 karla satılmasının mümkün olmadığı, 213 sayılı Kanunun 267. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen % 5 nispetin uygulanması suretiyle bulunan matrah üzerinden yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık görülmediği, matrah farkının verilen beyannameler üzerinden her zaman tespiti mümkün olduğundan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği, ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından geçici vergiye bağlı kaçakçılık cezasında isabet görülmediği gerekçesiyle davanın vergi aslına yönelik kısminin reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine geçici vergi için hesaplanan kaçakçılık cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, mahkeme kararının eksik incelemeye dayandığım, davalı idare ise kesilen cezaların kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: inceleme elamanınca, toptan gıda maddeleri ticaretiyle uğraşan davacı şirketin 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu yıl içinde satılan emtianın maliyet bedeline değerlemeye ilişkin olan Vergi Usul Kanununun 267. maddesinde öngörülen % 5 kar oranının uygulanması sonucu bulunan matrah farkı üzerinden vergi salınmış, ceza kesilmiştir. Sözü edilen madde emsal bedelin belirlenmesine ilişkin olup, emtianın satış bedelini tespit etmek için kullanılabilir bir ölçü olarak kabul edilebilir ise de bir malın satış bedelinden maliyet bedelinin düşülmesiyle bulunan tutar gayri safi kar olacağından, işletmenin genel giderleri nazara alınmadan bu miktar üzerinden matrah tespiti yerinde değildir. Bu husus gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. ’ Gelir vergisine ilişkin cezanın kusura çevrilmesi ile geçici vergi üzerinden hesaplanan cezanın terkinine ilişkin hüküm fıkrasına karşı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ileri sürülen iddialar sözkonusu hükmün bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddine bozma hükmünde oyçokluğu, ret hükmünde oybirliği ile karar verildi . AZLIK OYU: Taraflar temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
|
|