tebliğ EVRAKINIM TESLİMİ Danıştay Dördüncü Daire
İlanen tebligatın usulüne uygun yapılmaması durumunda vergi alacağı kesinleşip ödenecek safhaya gelmez. İstemin Özeti: Yükümlünün ilanen tebliğ edilerek kesinleştiği kabul dilen kamu borçlarının tahsili amacıyla adına ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 102. maddesinin son fıkrasında, maddede belirtilen işlemlerin, komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağının hükme bağlandığı, aynı Yasanın 103. maddesine göre tebliğin ilan yoluyla yapılabilmesi için muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresin yanlış veya değişmiş elması sebebiyle gönderilen mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması gerektiği, dosyanın incelenmesinden yükümlü adına salınan vergi ve cezaya ilişkin ihbarnamelerin iki kez yükümlünün bilinen adresine posta aracılığı ile gönderildiği, ancak, muhatabın ismen tanınmadığı yolunda şerh konularak posta idaresince 14.6.1990 ve 14.6.1991 tarihlerinde iade edilmesi nedeniyle ilanen tebliğ edilmek suretiyle kamu alacağının kesinleştiğinden bahisle ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı, ihbarnamelerin yükümlüye tebliğ edilememesi üzerine 13 sayılı Yasanın 102. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca posta memuru tarafından durumun maddede, belirtilen kişiler huzurunda tespit edilerek hazır bulunan kişinin de imzası alınmak suretiyle belgelendirilmesi gerekirken, yalnızca posta memurunun beyan ve imzasına dayanılarak tebligatın yapılamadığı kabul edilerek ilanen tebliğ gidilmesinin yasa hükmüne aykırı olduğu, usulüne uygun olarak yapılmayan tebligat nedeniyle kesinleşmiş bir kamu alacağından söz edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi Dairesi tarafından, vadesinde ödenmeyen vergi borcunun tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasın! sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.