Danıştay Dördüncü Daire

Tebligatın usulüne uygun şekilde yapılması esastır. Tebligat usulsüz yapılsa bile, ilgilisinin bilgisine girmesi durumunda o tarih itibariyle geçerli kabul edilir. İstemin Özeti: Davacı kooperatif adına 1990 yılı için düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen takdir olunan matrah üzerinden kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık ve ağır kusur cezaları kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; dava konusu ihbarnamenin davacı kooperatife 25.10.1994 gününde tebliğ edilmesine karşın, 25.11.1994 gününde açılan davanın 30 günlük dava açma süresinden sonra açılmış olduğu gerekçesiyle davanın süreaşımı yönünden reddine karar vermiştir. Davacı kooperatif, dava dilekçesinde tebliğ tarihinin sehven yanlış yazıldığım, tebligatın kooperatif ortağı olmayan şahsın ikametgah adresinde yapıldığım bu nedenle tebligat tarihinin kendilerince tespit edilemediğin! ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. bendinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış Vergi Mahkemelerinde otuz gün olduğu ifade edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94. maddesinin 2. fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişilisi olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı öngörülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinde ise; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber sayılacağı muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı belirtilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden, 24.10.1994 günlü tebliğ alındı belgesinin davacı kooperatifin 1990 yılındaki kurucu ortaklarından olan ....... ikametgah adresinde ve bu şalısın kızı tarafından imza edildiği görülmüştür. 6.6.1994 tarihinde yapılan ve noterce tasdik edilen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görev paylaşımına ilişkin toplantı tutanağında ise, yukarıda adı geçen şahsın bu tarihte seçilen yönetim kurulu üyeleri arasında yer alındığı, dolayısıyla kooperatifi temsile yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, söz konusu tebligatın, kooperatifi temsile yetkili olmayan bir şahsın ikametgah adresinde yapılması nedeniyle geçerli olduğu söylenemeyeceğinden, Tebligat Kanununun yukarıda sözü edilen hükmü karşısında, davacı kooperatifin dava konusu edilen ihbarnameye muttali olduğu tarih itibariyle dava açma süresinin başladığım ve davacı kooperatif tarafından, ıttıla tarihi olarak belirlenen tarihten itibaren 30 günlük sürede açılan davanın süresinde olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Bu nedenle, Vergi Mahkemesinin kararırım bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.