Dairesi
213 sayılı Kanunun 229. maddesinde tanımlandığı üzere fatura, bir vergi incelemesinde karşıt incelemeyi sonuçlandıran, müşterinin borçlandığı ve ödemesi gereken meblağın, dolayısıyla daha sonraki kademelerde indirime ya da iadeye konu edilebilecek katma değer vergisini gösteren bir belge olırıası ne
Karar No
1996/3256
Esas No
1996/2238
Karar Tarihi
01-10-1996
Danıştay Dördüncü Daire

213 sayılı Kanunun 229. maddesinde tanımlandığı üzere fatura, bir vergi incelemesinde karşıt incelemeyi sonuçlandıran, müşterinin borçlandığı ve ödemesi gereken meblağın, dolayısıyla daha sonraki kademelerde indirime ya da iadeye konu edilebilecek katma değer vergisini gösteren bir belge olırıası nedeniyle adına fatura düzenlenen de bu belgenin içerdiği ilgilerin doğruluğundan sorumludur. Faturayı düzenleyenin başka bir vergi dairesine nakil ettiği hususunu tespit eden yoklama fişi üzerine nakil gidilen vergi dairesi nezdinde araştırmaya yönelinmeden bu şirketçe düzenlenen faturanın salt bu veri üzerine sahte olduğu sonucuna ulaşılamaz. İstemin Özeti: Hazır giyim imalatı ve pazarlaması işi ile uğraşan yükümlü şirketin 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, tişört alımına ilişin bir adet faturanın içeriği itibariyle yanıltıcı belge olduğu tespit edilerek sözkonusu faturada yeralan katma değer vergisi tutarının indirime konu edilmesinin yerinde olmadığı yönünde düzenlenen rapora dayanılarak Nisan dönemi için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifat tarh edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararı ile; 3065 sayılı Kanunun 29. maddesinde, vergi indirimiyle ilgili esaslara yer verildiği, olayda, satıcı firmanın bilinen adresinde, bulunamadığı gibi, 1987 yılı Eylül ayından itibaren herhangi bir beyanname vermediği, bu nedenle satın alındığı iddia edilen tişörtlere ait faturanın gerçeği yansıtmadığı, öte yandan, sözkonusu faturada, düzenleyenin adresi, bağlı olduğu Vergi Dairesi ve hesap numarasının bulunmadığı da tespit edildiğinden, bu faturada yeralan katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı öne sürülerek kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifat tarhiyatı yapıldığının anlaşıldığı, ancak, faturaya ilişkin olarak yapılan tüm bu olumsuz tespitler, ancak o belgeyi düzenleyen kişi veya kuruluşu, 213 sayılı Kanunun ilgili madde hükümleri kapsamında sorumlu tutacağından, faturadaki bazı bilgilerin eksikliğinden faturayı alan şirketin sorumlu tutulmasında kanuna uygunluk bulunmadığı, kaldı ki. 1988 yılı Nisan döneminde, katma değer vergisine tabi işlemlere ait vergi matrahı bir milyar TL’nı aşan yükümlü şirketin, anılan matrah yanında çok düşük kalan bir tutarı içeren bir adet fatura açısından eleştirilmesinde de isabet olmadığı gerekçesiyle kaçakçılık cezalı tarhiyatı terkin etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporuna dayanılarak tespit edilen bilgiler Işığında yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik olmadığım ileri sürülerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz konusu; hazır giyim imalatı ve pazarlaması işi ile uğraşan yükümlü şirketin 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu tişört alımına ilişkin bir adet faturanın içeriği itibarıyla yanıltıcı belge olduğu tespit edilerek bu faturada yeralan katma değer vergisi tutarının indirime konu edilmesinin yerinde olmadığı yönünde düzenlenen, rapora dayanılarak nisan dönemi için adına re’sen tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifatı kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. Olayda, vergi inceleme elemanı tarafından rapor düzenlenirken, indirime konu katma değer vergisinin yer aldığı faturadaki eksiklikler vurgulanarak, bu niteliğiyle 213 sayılı Kanunun fatura nizamına ilişkin hükümlerine göre geçerli bir vesika olmadığı anlaşılan 1,4.1988 tarihli ve 57 No.lu Faturada yeralan katma değer vergisinin indirime konu edilemeyeceği, kaldı ki, yoklama fişi ile de faturayı düzenleyen firmanın adresinde bulunamadığı, tanıyan ve bilene rastlanmadığı gibi 1987 yılı Ekim ayından itibaren de herhangi bir beyanname vermediği hususları tespit edildiğinden, bu faturada, yeralan ve indirilen katma değer vergisi tutarının kaçakçılık cezalı olarak istenilmesinin önerildiği anlaşılmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ’Vergi indirimi’ başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş olup, aynı Kanunun ’indirimin belgelendirilmesi’ başlıklı 34. maddesinin 1. fıkrasında ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar, .... üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükmü yer almıştır. Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun, usul hükümlerinin düzenlendiği beşinci kısmında yeralan ’Fatura ve benzeri vesika düzenlenmesi’ başlıklı 53. maddesinde, bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade edeceği belirtilmiş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229. maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlandığı, aynı Kanunun, faturadaki bilgilerin en az hangi düzeyde bulunması gerektiği hususunu düzenleyen ve ’Faturanın şekli’ başlıklı 230. maddesinde ise, bu bilgiler, beş bent halinde sayılmış, ilk üç bentte de, faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası; faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu Vergi Dairesi ve hesap numarası; müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi varsa Vergi Dairesi ve hesap numarasına ilişkin bilgilerin bulunması gerektiği vurgulanmıştır. 213 sayılı Kanunun ’Fatura nizamı’ başlıklı 231. maddesinde ise, faturanın düzenlenmesinde uyulması gereken kaideler arasında, bu Kanununun 232. maddesinin birinci bendine göre (birinci ve ikinci sınıf tüccarlar) fatura düzenlemek zorunda olanların, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu Vergi Dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumlu oldukları... hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, 213 sayılı Kanunun 229. maddesinde tanımlandığı üzere fatura, bir vergi incelemesinde karşıt incelemeyi sonuçlandıran, müşterinin borçlandığı ve ödemesi gereken meblağı, dolayısıyla daha sonraki kademelerde indirime konu, edilebilecek katma değer vergisini gösteren bir belge niteliğinde elması nedeniyle 213 sayılı Kanunda, bu konuda açık bir hüküm olmasa dahi doğruluğundan, düzenleyenle birlikte adına fatura düzenlenen kişinin de sorumlu olduğu bir vesika olduğunda tartışma bulunmamaktadır. Dosyada mevcut, ... Dış Ticaret Tekstil Sanayi Limited Şirketi’nin işyeri adresinde bulunup bulunmadığı, bulunamıyor ise, başka bir yere naklen gidip gitmediğinin tespiti amacıyla mal sahibi nezdinde düzenlenen ve tarhiyata dayanak ikinci veri olan 17.9.1993 gün ve 8/32 sayılı yoklama fişinin incelenmesinden; sözkonusu yoklama fişi ile de tespit edildiği üzerel, şirketin iş yeri adresinde bulunamadığı, çevrede yapılan araştırmada, ilgili şirketin ...’e naklen gittiği, açık adresini bilene ve şirketi tanıyana rastlanılamadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmış olup, idare tarafından bu bulgular, sözkonusu şirketin bulunamadığına karine kabul edilerektüm bu veriler Işığında, aslında böyle bir şirketten mal alımı dolayısıyla katma değer vergisi ödemesi olmadığından sözkonusu faturada yeralan katma değer vergisinin indirime konu edilemeyeceği şeklinde 27.9.1993 tarihli vergi inceleme raporu düzenlenmişse de, yukarıda belirtildiği üzere yoklama fişinde.....Ticaret Tekstil Sanayi Limited Şirketi’nin ...’e naklen gittiği tespit edilmesine rağmen, araştırma bu boyutuyla derinleştirilip, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdinde yapılacak araştırma ile mükellefiyet kaydı bulunup bulunmadığı, mükellefiyet kaydı varsa, yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği şeklindebir araştırmaya yönelinmeden, sözkonusu yoklama fişindeki tespitler yeterli bulunarak limited şirketin bulunamadığı sonucuna ulaşılıp, bu firma tarafından düzenlenen faturada yeralan katma değer vergisinin, indiriminin kabul edilmemesinde isabet bulunmamıştır. Bu durumda, yeterli bir araştırma ve incelemeye dayanmayan inceleme raporuna istinaden tarh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifatta isabet bulunmadığından cezalı tarhiyatın terkini yönünde verilen Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 1.10.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi . AYRIŞIK OY: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) kısminin 1. bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, aynı kısmın 3.’bendinde ise, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durum iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarata ait olduğunun belirtildiği, olayda ise, yükümlü şirket yetkilisi, mal aldığı... Ticaret Tekstil Sanayi Limited Şirketi’ni tanımadığım belirttiği gibi bu mal alımına ilişkin olarak katma değer vergisi ödemesi yapıp yapmadığım hatırlamadığım da beyan ettiği, öte yandan, ilgili dönemde mal alındığı ileri sürülen sözkonusu limited şirketin, işyeri adresinde yapılan aramada bulunamadığı ve 1987 yılı Ekim ayından itibaren bağlı olduğu ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne hiçbir beyanname vermediği hususları tespit edilmiş olup, bu durumda, aslında gerçek olmayan mal alımı nedeniyle yüklenilmediği sabit olan katma değer vergisinin, 3065 sayılı Kanunun 29. maddesi hükmüne göre indirime konu edilmesinde isabet bulunmadığı anlaşıldığından idarece yapılan cezalı tarhiyatın onanması ve bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerekirken aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı