Dairesi
Anonim şirketlerde yönetim ile ilgisi olmayan, dolayısıyla kanuni sıfatı bulunmayan kurucu ortak adına ödeme emri düzenlenemez. Anonim şirketlerde kanuni temsilci yönetim kurulu üyeleridir. Şirketten tahsil olanağı bulunmayan vergi alacağı, ancak şirketin yasal temsilciği olan yönetim kurulu üyeleri
Karar No
1996/3049
Esas No
1996/289
Karar Tarihi
19-09-1996

Danıştay Onbirinci Daire

Anonim şirketlerde yönetim ile ilgisi olmayan, dolayısıyla kanuni sıfatı bulunmayan kurucu ortak adına ödeme emri düzenlenemez. Anonim şirketlerde kanuni temsilci yönetim kurulu üyeleridir. Şirketten tahsil olanağı bulunmayan vergi alacağı, ancak şirketin yasal temsilciği olan yönetim kurulu üyelerinden talep edilebilir. İstemin Özeti: (E) Dış Ticaret Anonim Şirketi adına 1985 yılı için kesilen kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla şirket ortağı davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin şirketin vergi borçlarından sorumlu tutulabilmeleri için kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağının kalmamış elması gerektiği, olayda ise şirketin kamu alacağım ödeyemeyecek durumda olduğuna veya takibata rağmen sonuç alınamayacağına ilişkin bir uygulama bulunmadığı, bu haliyle şirket hakkında 6183 Sayılı Kanunda öngörülen bütün takip ve tahsil yolları izlenmeden davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğünce, 213 Sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinin yasal olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 10. maddesinde, tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda vazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı belirtilmiş olup, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerde idare ve temsil yetkisini düzenleyen 317. maddesinde ise, anonim şirketin yönetim kurulu tarafından idare ve temsil olunacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda yeralan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, anonim şir. ketlerde kanuni temsilcilerin yönetim kurulu üyeleri olduğu ve anonim şirketten tahsil olanağı kalmadığı saptanan kamu alacağının ise ancak şirketin yasal temsilcisi olan yönetim kurulu üyelerinden talep edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Olayda, (E) Dış Ticaret AŞ'ye ait vergi borcunun tahsili amacıyla 213 Sayılı Kanunun 10. maddesi hükmü uyarınca davacı adına ödeme emri düzenlenmiş ise de, yönetimle ilgisi olmayan dolayısıyla kanuni temsilci sıfatı bulunmayan kurucu ortak adına düzenlenen ödeme emrinin iptalinde yasaya aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. AZLIK OYU: 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde ticari ve sınai zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiş ve 20. maddesinde de; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığım teşkil eden bedel olduğu hükme bağlanmıştır. Olayımızda yükümlü şirketin iflasına karar verilmekle, şirket işlerinin yürütülmesi ve tasfiyesi iflas idaresine geçmiştir. 3065 Sayılı Kanunda iflasına karar verilen şirketlerde iflas idare memurlarının katma değer vergisi beyannamesin! vermek mecburiyetinde olduklarına dair bir hükme de yer verilmemiştir. iflasına karar verilen şirketin borç ve alacaklarının tasfiyesi dışında 3065 Sayılı Kanunun 1. maddesine giren bir ticari faaliyeti olmayan şirketten tasfiye memurunun bir ticari kazanç sağlaması da olamaz. İflas halindeki şirketin katma değer vergisine tabi bir ticari faaliyeti olmadığından memurun katma değer vergisi beyannamesi vermesi de söz konusu değildir, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun işi bırakma olarak tanımladığı tasfiye ve iflas halinde tasfiye ve iflas idare memurları için, tasfiye kararları ile tasfiye ve iflasın kapandığım bildirme dışında vergi dönemlerinde beyanname verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle, iflas idare memurlarının beyanname vermediğinden kesilen iki kat usulsüzlük cezasını bir kat ödemesi gerektiği yolundaki Vergi Mahkemesi kararının davacı iflas idare memurları temyizi yönünden kabul edilerek kararın kısmen bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararma karşıyız.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı