T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o VERGİ MAHKEMESİNİN ISRAR KARARI (Temyiz İncelemesi - Direnme Kararı - Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun Israr Kararı)
o VERGİ MAHKEMESİ ISRAR KARARINA TEMYİZ YAPILMAMASI (Dosya Üzerinde Tekrar İnceleme Yapılmaması)
o TEMYİZ İNCELEMESİ (Vergi Mahkemesinin Israr Kararı - Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun Tekrar İnceleme Yapmaması)
Özet : 1- Evvelce temyiz incelemesine tabi tutularak bozulmuş bir kararı bulunmayan mahkemenin kararında "ısrar" ettiği yolundaki nitelemenin, ısrar kararının varlığını kabulü yeterli değildir.
2- Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun ısrar kararına karşı yapılan bir temyiz başvurusu bulunmaksızın, gönderilen dosya üzerinde inceleme yapamayacaktır.
... ve ortağı tarafından açılan davanın görev yönünden reddi ile dosyanın Danıştay'a gönderilmesi yolundaki İstanbul 1.Vergi Mahkemesinin 13.10.1995 gün ve E:1996/589. K:1996/909 sayılı kararı ile Danıştay Başkanlığına gönderilerek. kurulumuzda kayda giren dosya incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2575 sayılı Yasanın 38 inci maddesinin (2) işaretli fıkrasının (a) bendi uyarınca Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararlarını, temyizen incelemekle görevli kılınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinde ise temyiz incelemesi sonucunda Danıştay'ın, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi veya usul hükümlerine uyulmaması sebepleri varsa kararı bozacağı, kararı bozulan mahkemenin kendisine gönderilen dosyayı Yeniden inceleyerek karar vereceği, mahkemenin bozma kararına uymayarak ısrar edebileceği, ısrar kararının ilgili tarafından temyizi halinde bu temyiz isteminin davanın konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca inceleneceği düzenlenmiştir.
2575 ve 2577 sayılı Yasaların değinilen düzenlemesinden; Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca ilk derece mahkemelerinin verdiği ısrar kararları üzerinde ancak, bir temyiz başvurusunun bulunması koşuluyla temyiz incelemesi yapmakla görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar İstanbul 1. Vergi Mahkemesinin davanın görev yönünden reddi ile dosyanın Danıştay'a gönderilmesine ilişkin kararında ısrar edildiği yazılı ise de 2577 sayılı Yasanın 49 uncu maddesinde açıklandığı üzere temyiz merciince temyiz nedenlerinden birinin varlığına dayanılarak bozulmuş bir kararı bulunmadıkça. eski karar doğrultusunda yeniden verilen mahkeme kararının ısrar kararı olarak kabulüne imkan yoktur. Nitekim, sözü edilen karar, dava incelenerek verilmiş bir karar olmadığı gibi bu karardan önce temyiz incelemesi yapılmasından sonra verilmiş bir bozma kararı da bulunmamaktadır. Esasen bu karar. İdari Yargılama Usulü Kanununun 15 inci maddesinin (4) işaretli fıkrası nedeniyle temyize ve itiraza konu edilmesi söz konusu olmayan bir görev ret kararıdır.
Tüm bu nedenler yanında, taraflardan birinin temyiz istemi de bulunmaksızın, gönderilen dosya üzerinde kurulumuzca herhangi bir inceleme yapılmasına olanak bulunmadığına oybirliğiyle, uyuşmazlığın konusu göz önüne alınarak dosyanın Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığına gönderilmesine oyçokluğu ile 18.10.1996 gününde karar verildi.
X- KARŞI OY
1988 yılına ilişkin işlemlerin incelenmesi sonucunda düzenlenen rapor uyarınca iadesi gereken katma değer vergisinin ödenmesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurularının reddi üzerine kurulan işleme karşı dava açılmıştır.
İstanbul 1. Vergi Mahkemesi davayı görev yönünden reddetmiş ve dosyayı Danıştay Başkanlığına göndermiştir. Danıştay Yedinci Dairesi görevli ve yetkili olduğu görüşü ile yeniden dosyanın İstanbul Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş ve konu Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna kadar gelmiştir.
Danıştay dairelerinden biri ile bir vergi mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı çıkması düşünülemeyeceğinden, 2575 ve 2577 sayılı Kanunlara, bu kabil uyuşmazlıkların nasıl çözümleneceği yolunda hüküm konulmamıştır. Ancak olmaması gereken uyuşmazlık, bir vakıa olarak ortaya çıkmıştır.
Danıştay Yedinci Dairesi ile İstanbul 1.Vergi Mahkemesinin ilk aşamada verdikleri görevsizlik kararları eş düzeyde yargı kararları olup bunlardan biri ne üstün nitelik tanıma olanağı yoktur. Zira bu aşamadaki kararlar yönünden İstanbul Vergi Mahkemesi ile Danıştay Yedinci Dairesi arasında yerel mahkeme temyiz mercii ilişkisi yoktur. Hal böyle olunca Danıştay Yedinci Dairesinin, yerel mahkemenin verdiği görevsizlik kararını kaldırma yetkisi de bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla yedinci daire vergi mahkemesi kararını temyizen inceleme durumunda bulunmadığından vergi mahkemesi kararını bozamaz veya kaldıramaz.
Bu hukuki duruma göre eşit düzeydeki görevsizlik kararları karşısında işbu olayı görebilecek yargı yerinin tayin ve tespitinde bu iki kararı veren yargı yerleri dışında bir mercie ihtiyaç bulunması karşısında dosyanın, nihai kararı verilmek üzere genelde görev ve yetkilere ilişkin uyuşmazlıklarda bir ihtisas dairesi olan üçüncü daireye gönderilmesi uygun olur.
Bu nedenle çoğunluğun, dosyanın onbirinci daire başkanlığına gönderilmesi kararına katılmıyorum.