Danıştay Onbirinci Daire 

Vergi ve ceza ihbarnamelerinin mükellefin bilinen ve değişmemiş adresine tebliği sırasında, mükellefin adreste tanınmadığım beyan eden şahsın işyeri komşusu, muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru olup olmadığı hususu tespit edilmeden tebligatın yapılamadığı gerekçesiyle ilanen tebliğ yoluna gidilmesi yerinde değildir. İstemin Özeti: 1986 yılı Mart dönemine ilişkin olarak re'sen ta'rh edilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile gecikme faizinin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararma uyarak, ara kararı ile istenilen belgelerin incelenmesinden, ödeme emri içeriği vergiler ile bunlara bağlı cezalara ait ihbarnamelerin, 20.11.1991 tarihinde PTT vasıtası ile tebliğ yoluna gidildiği halde yükümlünün gösterilen adreste tanınmadığı şerhi ile tebliğ zarfının iade edilmesi üzerine ilanen tebliğ edildiği, ancak ödeme emrinin, yükümlü şirket tarafından vergi dairesine verilen beyannamede gösterilmiş olan adrese tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, muhatabın bilinen ve değişmemiş bir adresi bulunduğuna ve ödeme emri PTT vasıtasıyla aynı adrese tebliğ edilebildiğine göre ihbarnamelerin posta ile tebliğ edilemediğinden bahsedilemeyeceğinden, ilanen tebligat için kanuni şartların oluşmadığı, bu nedenle usule uygun bir tebligattan söz edilemeyeceğinden kesinleşmeyen alacak için düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü düzenlenen ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 102. maddesinde, tebliğ evrakının teslimine ilişkin usuller belirtilmiş, maddenin son fıkrasında 'yukarı ki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunur.' hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, vergi ve ceza ihbarnamelerine ait tebliğ alındısının arkasında, yükümlü şirketin gösterilen .adreste tanınmadığı hususunun (C.F.) adlı kişi tarafından 20.11.1991 tarihinde beyan edildiği şerhi yer almakta ise de, bu kişinin kimliği konusunda herhangi bir bilgi ve açıklamaya yer verilmediği görülmektedir. Yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca adı geçen kişinin yükümlü şirketin işyeri komşusu veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru olup olmadığı hususu tespit edilmediğinden tebliğ evrakının kanunen geçerli bir şekilde teslim edilmediği, dolayısıyla ihbarnamelerin tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki mahkeme kararında da belirtildiği gibi ödeme emirlerinin, daha sonraki bir tarihte yükümlü şirketin ......... adresine tebliğ edilmesi karşısında, idarece ilanen yapılan tebliğ neticesinde amme alacağının kesinleştiğinden bahsedilemez. Bu nedenle, düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararma yönelik temyiz isteminin reddine esasta oybirliği, gerekçede ise oyçokluğu ile karar verildi (*). ( ) KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde iteri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının sadece bu gerekçeyle onanması gerekirken, ek gerekçeyle onanması yolundaki çoğunluk görüşüne karşıyım.