Danıştay Dördüncü Daire
İki ortaklı adi ortaklığın ortaklardan birisinin hissesini diğer ortağa devretmesi, ortaklığı şahıs işletmesine dönüştürmesine karşın, işletmenin aynen devam etmesi nedeniyle, bu işlem için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması sözkonusu olmayacak ve dolayısıyla gelir vergisi hasılatı da oluşmayacaktır. İstemin Özeti: 1991 Aralık ayı işlemlerinin incelenmesi sonucu devredilen işletme mevcutları için fatura düzenlemeyerek dönem kazancım noksan beyan ettiğinden söz edilen davacı adına re’sen gelir vergisi salınmış, kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla dosyanın incelenmesinden, vergi incelemesinin 1991 Aralık ayma ait Katma Değer Vergisi iade istemine yönelik olduğu, bu inceleme sırasında 1991 yılı sonu itibariyle adi ortaklığın sona erdirilerek davacının hissesini diğer ortağa devretmesi sırasında, devredilen işletme mevcutları için fatura düzenlenmesi; gerektiğinden söz edilerek matrah farkı hesaplanmışsa da, adi ortaklığın şahıs işletmesine dönüşmesine karşın, işletmenin aynen devam etmesi nedeniyle fatura düzenlenmesinin gerekli olmadığı, 3065 sayılı Kanunun 17/4C maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 81. maddesi hükümlerinin birlikte değerlendirilmesiyle de yasa koyucunun hisse devirlerim vergilendirme amacı gütmediğinin anlaşıldığı devredilen işletme mevcutları dolayısıyla hesaplanan matrah farkında ve bu devir için fatura düzenlenmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporu uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalarda kanuna aykırılık bulunmadığım ileri sürerek, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.