Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Defter ve belge ibrazı istemini yerine getirmeyen ve bu nedenle uyguladığı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyen yükümlü adına uygulanan tarhiyatın hukuka uygunluğunun ancak, defter ve belgeler incelenerek saptanabilir. İstemin Özeti: Otobüs işletmeciliği yapan ve kullandığı yolcu biletlerinden bir kısmım kaybettiğim vergi dairesine bildiren yükümlünün defter ve belgeleri incelenmek istenmiş, incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle 1991 yılında beyan ettiği katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, adına 1991 Ocak ile Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; 213 sayılı Yasanın 30. maddesin re'sen vergi tarhı, 3065 sayılı Yasanın 29. maddesinde vergi indirimi ve 34. maddesinde indirimin belgelendirilmesi, 54/1. maddesinde de kayıt düzenine ilişkin hükümlerin yer aldığı, 1991 yılında yolcu biletlerinin bir kısmım kaybeden davacının, bu iddiasının doğruluğunun araştırılması için 1991 ve 1992 yıllarına ait defter ve belgelerinin incelemeye ibrazının istendiği, yazının tebliğ edildiği tarihten raporun düzenlendiği tarihe kadar ibraz edilmemesi üzerine, 213 sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince Vergi Dairesi Müdürlüğündeki tarh dosyası üzerinde inceleme yapıldığı, matrahın, bu inceleme ile saptandığı, hukuken geçerli vergi inceleme yazışma ve usulüne uygun yapılan tebligata rağmen raporun düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede herhangi bir sebep ve mazeret gösterilmeden defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesi nedeniyle olayda re'sen takdir sebebi bulunduğu, davacının, defter ve belgelerinin mahkemelerince incelenmesini istediği, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesi hükmüne göre her ne kadar mahkemeler re'sen araştırma yetkisine haiz ise de defter ve belgelerin inceleme elemanına ibraz edilmemesinin haklı bir nedene dayanması gerektiği, olayda, davacının hiçbir haklı sebep ve mazeretinin bulunmadığı, bu durumda, davacının defter ve belgelerinin Vergi Mahkemesince incelenmesinin, mükelleflerin vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca istendiğinde defter ve belge ibraz edilmesi sorumluluğunu müeyyidesiz bırakacağı gibi kanunen re'sen takdir konusu olan bir kazancın maddi delillere dayandırılması sonucunu doğuracağı, idari Yargılama Usulü Kanunundaki re'sen araştırma yetkisinin amacının bu olmadığı, mahkemelerinin davacının defter ve belgelerim inceleyerek dönem matrahım yeniden belirleme yeikisinin bulunmadığı, böyle bir talebin kabul edilmesinin, mahkemelerin idarenin yerine geçmesi sonucunu doğuracağı, bu nedenle davacı isteminin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı ve cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi vermiş olduğu kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmemesinin re'sen takdir sebebi sayıldığı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde indirimin, 34. maddesinin 1. bendinde ise indirimin belgelendirilmesinin düzenlendiği, bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin deftere kaydedilmiş olması gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (b) bendi uyarınca vergilendirmede, vergiyi doğuran, olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması gerektiği, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinde de idari yargı yerlerinin, mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasında yeterli görülmemesi halinde her türlü incelemeyi yapmalarının öngörüldüğü, gerçeğe ulaşmak amacıyla yapı an araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçmek olarak düşünülemeyeceği, olayda yükümlü defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmemişse de dava dilekçesinde defter ve belgelerim', muntazam olduğunu belirterek mahkemece incelenmesini istediği, tarhiyatın yasal olup olmadığının saptanması için ibraz edilmek istenen defter ve belgelerin mahkemeye getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinde yasal isabet görülmediğinden bahisle mahkeme kararım bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararında; ilk kararındaki hukuksal nedenleri yinelemiş, aynı yıl için ve aynı inceleme raporuna dayanılarak davacı adına yapılan kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın mahkemelerince reddedildiği, bu kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin 26.10.1994 gün ve 1994/3285 sayılı kararı ile onandığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş, katma değer vergisi indirimi için yasada öngörülen koşulları taşıdığının, defter ve belgeler üzerinde de görüleceği ileri sürülerek kararın bozulrnası istenmiştir. Karar: Otobüs işletmeciliği yapan yükümlünün 1991 yılma ilişkin defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmemesi nedeniyle 1991 yılının Ocak Ne Aralık dönemlerinde uyguladığı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, bu dönemler için adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan Vergi Mahkemesi direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu yasal düzenlemelere göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin yasal defterlere kaydedilmiş elması gerekmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20. maddesinde, Danıştay idare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her 'türlü incelemeyi kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre, mahkemelerce, bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgeler uyuşmazlığın çözümü için yeterli görülmezse her türlü incelemenin yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu doğrultuda yapılacak inceleme, idarenin yerine geçmek olarak düşünülemeyeceği gibi katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi ve bunun doğruluğunun saptanabilmesi için defter ve belgelerin incelenmesi zorunludur. Olayda, yasal defter ve belgelerim inceleme elemanına ibraz etmeyen yükümlünün dava dilekçesinde, defter ve belgelerin muntazam olduğunu belirterek Vergi Mahkemesince incelenmesini istediği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, 1991 yılında yaptığı katma değer vergisi indirimlerinin yasal olup olmadığı, diğer bir anlatımla tarhiyatın hukuka uygun olup olmadığının saptanması için yükümlü tarafından ibraz edilmek istenen defter ve belgelerin getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar, verilmesi gerekirken, defter ve belgelerin ibrazı kabul edilmemek suretiyle davanın reddedilmesinde yasaya uygunluk görülmemiştir, Açıklanan nedenlerle temyiz, isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararınin bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi . KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, isteme konu yapılan Vergi Mahkemesi ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yolda verilen karara katılmıyoruz.