Danıştay Üçüncü Daire
Sözleşmeli olarak çalışan personele ödenen ikramiye veya mükafatın, güzel sanatları geliştirmeye veya icraya yönelik olduğu konusunda bir saptama yapılmadan, GVK'nun 29. maddesine göre gelir vergisinden istisna tutulması, kanunun ruhu ve amacına aykırıdır. İstemin Özeti: Davacının 1995 yılının Aralık ayında almış olduğu teşvik ikramiyesi üzerinden kesilen gelir vergisinin red ve ladesi talebiyle açtığı davayı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 29. maddesine göre, teşvik ikramiyesi veya mükafatların gelir vergisinden müstesna tutulabilmesi için, bunların maddenin birinci ve diğer fıkralarında ayrı ayrı yazılı işleri veya faaliyetleri ya da bunlar dışında olup memleket bakımından faydalı diğer iş ve faaliyetleri teşvik için verilmiş olmasının ve hukuken teşvik veya mükafat ikramiyesi olarak ödenmesinin gerekli ve yeterli bulunduğu, normal ücret dışında olup doğal olarak akçeli yapılan her türlü maddi katkının çalışan için teşvik unsuru içerdiği ve teşvikin de daha sonra ödülü dahi hakketmeyi gerektirecek çalışma ve faaliyetleri özendirmek ve kişilerin işlerinde daha istekli ve başarılı olmalarım sağlamak amacıyla uygulandığının bir gerçek olduğu, kanun koyucunun ülke tarımının, hayvancılığının, güzel sanatının, savunmasının, sporunun, ilim ve fenninin geliştirilmesi için himaye ve teşvikini gerekli bulduğu, bu özel iş ve faaliyetleri yapanlara verilecek teşvik ikra miyesini vergi dışı bırakma yolundaki iradesinin 29. maddenin iafzında ve ruhunda açıkça görüldüğü, madde içeriğinde, vergi bağışıklığı bakımından başkaca bir koşulun da aranmadığı, aksi yöndeki yorumlamanın, hukuken, şeklen ve ismen teşvik ikramiyesi olarak yapılan bir ödemenin teşvik ikramiyesi olup olmadığı hususunun tartışılması sonucunu doğuracağı, buna göre, güzel sanatların bir dalında sahne sanatı ile ilgili görev yapan davacıya ödenen teşvik ikramiyesinin, Gelir Vergisi Kanununun 29/1. maddesi hükmü uyarınca gelir vergisinden bağışık tutulması ve vergi kesilmemesi gerektiği, anılan kanun maddesine ve hukuka aykırı olarak kesildiği anlaşılan dava konusu verginin kaldırılarak davacıya red ve iade edilmesi icap ettiği gerekçesiyle kabul ederek, dava konusu vergiyi kaldırarak red ve iadesine karar veren ........ Vergi Mahkemesi kararının; sözleşmeli olarak çalışan personele ödenen ikramiye veya mükafatın güzel sanatları geliştirmeye veya icraya yönelik olduğuna dair bir saptama yapılmadan gelir vergisinden istisna tutulmasının kanunun ruh ve maksadına aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 29. maddesinde; ilim ve fenni, güzel sanatları, tarımı, hayvan yetiştirilmesini ve memleket bakımından faydalı olan diğer işleri ve faaliyetleri teşvik maksadıyla verilen ikramiyelerin ve mükafatların gelir vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Sözü edilen ikramiye ve mükafatlar, bir hizmet sözleşmesine bağlı olarak hizmetin başarılı bir şekilde yürütülmesinden dolayı hizmet karşılığı devamlı ödenen bir ücret değil, kanunda sayılan alanlarda yapılan çalışmalar sonucu, ilimin ve fennin, güzel sanatların, tarımın veya hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunulmasından dolayı katkıda bulunanları ödüllendirmek amacıyla yapılan ödemeler olmaktadır. ikramiye alanın faaliyetinin de esasen ifasına mecbur olduğu bir görev niteliğinde olmaması gerekir. Olayda, Devlet Sanatçıları ve Sanatçıların Sözleşmeli Olarak Çalıştırılmalarına Dair Esaslarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Esasları belirleyen Bakanlar Kurulu kararma dayanılarak, ilgili Bakanın teklifi ve Başbakanın onayı ile sanatçılara her yıl iki aylık tutarında ücret (teşvik ikramiyesi) olarak verilmiştir. Sanatçılara verilen teşvik ikramiyelerinin dayanağım teşkil eden Bakanlar Kurulu kararında, 'Sözleşmeli olarak çalışanlara, çalıştıkları günlerle orantılı olarak (hastalık ve senelik izin süreleri dahil) Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında ödenmek üzere mali yıl içinde dört aylık ücret ikramiye olarak verilir. Ayrıca olağanüstü gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev yaptıkları tespit edilenlere ilgili Bakanın teklifi ve Başbakanlık onayı ile iki aylığa kadar (iki aylık dahil) ücret teşvik ikramiyesi olarak verilebilir.' denmektedir. Buna göre teşvik ikramiyesinin getiriliş amacının başarılı görev yaptıkları tespit edilenlerin teşvik edilmesi ve desteklenmesi olduğu anlaşılmaktadır. • Sözleşmeli olarak çalışan sanatçılara, Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında ödenmek üzere mali yıl içinde dört aylık ücret ikramiye olarak verilmekte iken 1993 takvim yılından itibaren her yıl düzenli olarak, Haziran ve Aralık aylannda ödenmek üzere iki aylık ücret tutarında teşvik ikramiyesi verilmesine başlanmıştır. Teşvik ikramiyesi adı altında 1993 yılından beri yılda iki defa devamlı olarak yapılan bu ödemelerin amacının başarılı çalışan sanatçılara ücret artışı sağlamak üzere yapılan bir ücret ödemesi niteliğinde olduğu ve yasanın öngördüğü anlamda sanatçının çalışmalarıyla ilme, sanata ve insanlığa yararlı eserler vücuda getirmelerini teşvik amacıyla verilen bir ikramiye olmadığı anlaşılmaktadır. Olayda yurt dışında bilgi ve görgüsünü artırmak amacıyla 657 sayılı Yasanın 72 ve 79. maddeleri ile kurumların özel kanunu ve 1416 sayılı yasaya göre yurt dışına gönderilenler, 3 günden fazla sıhhi izni bulunanlar, geçici olarak başka sanat kurumlarında kendi isteği ile görevlendirilen sanatçılar, solist sanatçılar (kurumlarınca uygun görülenler hariç), kurum tarafından verilen görevleri yerine getirmekten kaçınanlar ve disiplin cezası bulunanlar teşvik ikramiyesi alamamış, bunun haricinde kalan sözleşmeli personelin tamamı bu teşvik ikramiyesinden yararlanmıştır. ikramiye verilirken getirilen kıstaslar, bu ikramiyeyi alacak olan sanatçının emsallerine göre başarılı olduğunu veya sanatın gelişmesine ve tanıtılmasına katkıda bulunulduğunu tespite yönelik değildir. Kaldı ki teşvik ikramiyesinin genele teşmil edilmesi teşvik amacım da aşmaktadır. Yılda iki kez verilen teşvik ikramiyesinin, yılda dört kez verilen diğer ikramiyeden bir farkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kültür Bakanlığı olurunda, ödenen teşvik ikramiyesinden beş ve altıncı ikramiye olarak' söz edilmesi bu ödemelerin dört ikramiyenin devamı olduğunu göstermektedir. Yukarıda yer alan açıklamalara göre sanatçılara teşvik ikramiyesi adı altında yapılan ücret niteliğindeki ödemelerinin Gelir Vergisi Kanununun 29. maddesi kapsamına girmediği, gelir vergisinden müstesna olmayacağı sonucuna varıldığından, teşvik ikramiyesinin vergiden müstesna olması gerektiği yönünde verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararınin bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.