Danıştay Üçüncü Daire
Özel usulsüzlük cezasının uygulanması bakımından kanunda öngörülen belgelerin verilmemesi ve alınmaması unsurları ve esasları birbirinden bağımsız ve farklı iki ayrı eylem olup, bunlardan birine ceza kesilmesi diğerinin de tespitine bağlı bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Canlı hayvan alımsatım işiyle uğraşan davacının 1992 dönemi işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesinde belirtilen belgeleri vermeyen ve almayanlardan her birine belirli meblağda özel usulsüzlük cezasının kesilmesinin öngörüldüğü, bu hükme göre müeyyide uygulamanın ancak satılan emtianın veya yapılan işin hem satıcısının, hem de alıcısının birlikte tespitiyle mümkün olacağı, olayda, bu fıkraya göre kesilen cezanın uygulanmasında böyle bir tespitin mevcut olmadığı, idari cezalar için geçerli olan, cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandınlamayacağı yolundaki genel ceza ilkesi de varsayıma ya da kıyas yolu ile ceza kesilmesine imkan vermediğinden yorum ve varsayıma dayalı olarak kesilen cezada yasal uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek kesilen cezayı kaldıran Adana ikinci Vergi Mahkemesinin 15.11.1994 gün ve E: 1994/916, K: 1994/1109 sayılı kararının; kesilen cezada kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık, yükümlü şirket tarafından 1992 takvim yılında müstahsilden alınan canlı hayvanları tüccardan alınmış gibi gösterilerek müstahsil makbuzu düzenlememekten dolayı kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin bulunmaktadır. . 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 235. maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin götürü usule tabi veya iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye verme ve diğerini ona imzalatarak almaya mecbur olduğu, mal tüccar veya çiftçi adına bir adamı veya mutavassıt tarafından alındığı takdirde makbuzun bunlar tarafından tanzim ve imza olunacağı öngörülmüş olup, aynı Kanunun 353. maddesinin 1. bendinde de 232, 234, 235 ve 236. maddeler gereğince verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası ve müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzu vermeyen ve almayanlardan her birine, her fatura, gider pusulası ve müstahsil makbuzu ile serbest makbuzu için bu vesikalara yazılması gereken meblağın yüzde üçü nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır. Anılan kanun hükümler uyarınca birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak zorunda olan çiftçiler yukarıda sözü edilen 235. madde kapsamına giren satışlara ve yapılan işlere ilişkin olarak müstahsil makbuzu düzenlemek zorunda bulunduklarına göre özel usulsüzlük cezasının uygulanması bakımından kanunda öngörülen belgelerin verilmemesi ve alınmaması unsurları ve failleri birbirinden bağımsız ve farklı iki ayrı eylem olup, bunlardan birine ceza kesilmesi diğerinin de tespitine bağlı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, inceleme raporuna dayanılarak şirket adına 1992 takvim yılının muhtelif aylarına ilişkin olarak re'sen salınan gelir (stopaj) vergisi ile kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davaları kabul eden Adana ikinci Vergi Mahkemesinin 15.11.1994 gün ve E: 1994/910, K: 1994/1103, E: 1994/909, K: 1994/1110, E: 1994/908, K: 1994/1039 sayılı kararları Dairemizin 30.1.1996 gün ve E: 1995/1011, K: 1993/238, E: 1995/1044, K: 1996/241, E: 1995/1042, K: 1996/242 sayılı kararları ile yükümlü şirketin gerçekte müstahsilden aldığı canlı hayvanları müstahsil makbuzu düzenlememek ve vergi tevkifatında bulunmamak için sahte faturalarla kayıtlarına intikal ettirdiği gerekçesiyle bozulmuş olduğundan, bozma kararlarında açıklanan esaslara göre yapılacak inceleme sonucu verilecek kararlar bu dava nedeniyle verilecek kararı da etkileyeceğinden, aynı mahkemenin bu dosyada temyize konu 15.11.1994 gün ve E: 1994/916, K: 1994/1109 sayılı kararının da anılan dosyalar için verilecek karara göre yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.