|
|
Dairesi
Zirai ürün alımları için bedel ya da avans ödemesinin varlığı kanıtlanmadan müstahsil makbuzu düzenleme zorunluluğundan söz edilemez.
|
|
|
Karar No
1996/2337
|
|
|
Esas No
1995/3395
|
|
|
Karar Tarihi
12-06-1996
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
Zirai ürün alımları için bedel ya da avans ödemesinin varlığı kanıtlanmadan müstahsil makbuzu düzenleme zorunluluğundan söz edilemez. İstemin Özeti: Çeltik fabrikası işleten davacının işyerinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 24.10.1994 tarihli tutanağa dayanılarak adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; Davacı nezdinde düzenlenen tutanakla işyerinde 65 ton çeltik, 2925 kg pirinç ve 500 kg kırık pirincin alışma ilişkin müstahsil makbuzunun ibraz edilmediğinin saptandığı, çeltiklerin emanet usulüne göre defterlerine düzenleyici hesaplara emanet kaydedilmesi daha sonra satın alınması veya iade edilmesi halinde de ilgili hesaplar ilgilendirilerek kaydının yapılmasının muhasebe sisteminin gereği olduğu, olayda bu yönteme uygun olarak kayıtlara alındığının görülmediği, davacının tutanakla saptanan malları satın almadığım, emaneten ve işlenmek üzere bırakılan ürünlerin fason işçiliğinin tamamlanmasından sonra fiyatta anlaşarak satın aldığında müstahsil makbuzunun düzenleneceği yolundaki soyut iddialarına ürünlerin defter kayıtlarında emanet hesabına intikal ettirilmemesi karşısında, itibar edilemeyeceği, usulüne uygun olarak düzenlenen ve ihtirazı kayıt konulmaksızın imzalanan tutanağa dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden ....... Vergi Mahkemesinin kararının; çiftçilerin fabrikanın ardiyesine emanet olarak bıraktığı ürünlerin satın alındığı ve ödemenin yapıldığı tarihte müstahsil makbuzu düzenleneceğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. fıkrası hükmü uyarınca ceza kesilmemesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Temyiz istemi, çeltik fabrikası işle^n davacının, işyerinde yapılan yoklama sonucu çiftçilerden satın aldığı çeltik ve pirinçler için müstahsil makbuzu düzenlemediğinin tespit edilmesi nedeniyle adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 253. maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin götürü usule tabi veya vergiden muaf çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etrneye, bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecbur oldukları, 2. fıkrasında da, çiftçiden avans üzerine yapılan mubayaalarda makbuzun matın teslimi sırasında verileceği hükme bağlanmıştır. Madde hükmünde, açık olarak belirtildiği üzere müstahsil makbuzunun; malın bedelinin ödendiği sırada, avans üzerine yapılan alımlarda ise, malın teslimi sırasında düzenlenmesi gerekmektedir. Olayda, davacının işyerinde yapılan yoklama sonucunda tespit edilen çeltik ve pirinçlerin bedelinin ödendiği, ya da satıcılara avans olarak ödemede bulunulduğu yolunda bir tespit yapılmadığı gibi bu yolda bir iddia ileri sürülmemiş olup, alımların emanet usulüne göre yapıldığı, bir başka ifade ile zirai ürün olan çeltik ve pirinçlerin davacıya teslim edildiği, ancak fiyatının belirlenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, fiyatı belirlenerek nakden ya da avans suretiyle bir ödeme yapılmadığı sabit bulunduğundan, malın teslimi sırasında günün yaklaşık fiyatına göre müstahsil makbuzu düzenlenmesi gerektiğinden söz edilerek davacı adına kesilen cezaya karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararında kanuna uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ......... Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.
|
|