Danıştay Dördüncü Daire
Takdir komisyonlarınca matrah takdir edilirken, yükümlülerin faaliyette bulunup, bulunmadıkları, faaliyetleri var ise ne kadar gelir elde ettikleri gibi hususların araştırılarak, sonucuna göre matrah takdir edilmesi ve takdir kararında takdirin dayanağının gösterilmesi gerekmektedir. İstemin Özeti: 1992 yılma ait kurumlar vergisi beyannamesini vermeyen yükümlü kurum adına, takdir komisyonu kararma dayanılarak re'sen kurumlar vergisi ve geçici vergi salınıp kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesinin kararıyla; vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı idare, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden salınan vergi ve kesilen cezada kanuna aykırılık bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30/1. maddesine göre, vergi beyannamelerinin kanuni süre içinde verilmemesi hali re'sen takdir sebebi sayılmıştır. Olayda, 1992 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemesi nedeniyle re'sen takdir sebebi bulunmaktadır. Ancak re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenen amaç, yükümlülerin vergiye tabi kazançlarının gerçeğe en yakın şekilde tespit edilmesidir. Anılan Kanunun 75. maddesinde takdir komisyonlarının inceleme yetkisine haiz oldukları, 31/8. maddesinde ise takdir kararlarında takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat bulunması gerektiği belirtilmiştir. Takdir komisyonlarınca matrah takdir edilirken, yükümlülerin faaliyette bulunup, bulunmadıkları, faaliyetleri var ise ne kadar gelir elde etlikleri gibi hususların araştırıla rak, sonucuna göre matrah takdir edilmesi ve takdir kararında takdirin dayanağınin gösterilmesi gerekmektedir. Dava konusu olayda, takdir komisyonunca hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan, soyut ifadelerle takdir edilen bu matrah esas alınarak salınan vergi ve kesilen cezanın terkininde kanuna aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.