Danıştay Dördüncü Daire
Geçmiş yıllar zararlarının finansmanında kullanılan kredi faizi gider yazılabilir. İstemin Özeti: Otomobil, motorlu araç lastiği alım satımı ve benzin istasyonu işleticiliği işi ile uğraşan davacı adına, 1992 takvim yılı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; matrah farkının bir kısminin 1992 takvim yılında kullanılan kredilere ait faizin, % 40'ının gider olarak kabul edilmemesinden kaynaklandığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safı kazancın tespit edilmesinde gider olarak indiriminin kabul edileceği kuralının yer aldığı, inceleme elemanı tarafından, rapor eki tutanakta yer alan ve davacının; 1992 takvim yılında teminata verilen senetler karşılığı kullanılan kredinin nerede kullanıldığım belgelerle tevsik edemeyeceği, ancak kredinin % 60'lık kısmım 1992 yılıyla ilgili ticari faaliyetinde, kalan % 40'lık kısmım ise 1992 takvim yılı öncesi sonuçsuz kalan ticari girişimi nedeniyle doğan zararların finansmanında kullanıldığı şeklindeki beyanından hareketle, kullanılan kredi faizinin % 40'ının gider olarak kabul edilmediği, sözkonusu faiz ödemelerinin gider olarak kabul edilmemesinin 193 sayılı kanun gereğince, kullanılan kredinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesinde kullanılmadığının açıkça ortaya konmasına bağlı olduğu, oysa inceleme elemanınca bu yönde bir saptamanın yapılmadığı, ayrıca, mahkemelerince ara kararı ile davacıdan faiz komisyon ile ilgili gider belgelerinin, bu faiz komisyon karşılığı olan miktarın harcama kalemlerim gösterir şekilde hazırlanacak listenin istendiği; davacı tarafından listenin ilgili belgelerle birlikte ibraz edildiği, diğer taraftan, davacının incelenen Amerikan Usulü defterlerinde de, C/H borçlu hanesinde yıl basında 8.528.254.124. lira görülmesine karşın yıl içinde davacı tarafından işletmeden önemli miktarda para çekilmemesinin ve dönem sonu itibariyle bu hesabın sıfırlanmasının' alınan kredilerin işletmede kullanıldığının bir göstergesi olduğu, matrah farkının diğer kısminin ise, ortalama kar haddi ve asgari gayrisafi hasılat esasına ait bildirimin incelenmesi sonucunda dönem içinde toptan satıldığı beyan edilen 22.479.411.335. liralık maliyet bedelli emtia ve malzemenin karsız olarak satıldığı varsayımından hareket edilerek bulunduğu, toptan satılan emtia ve malzeme nin maliyet bedeli olarak beyan edilen rakama nasıl ulaşıldığının ve bu maliyet bedeli emtianın ne kadar bedelle satışının yapıldığının saptanamadığı gerekçesiyle bu yola başvurulmuş ve gayrisafi kazanç tutarının 2.414.611.730. lira olması gerektiği sonucuna varılmış ise de, bu sonuca inceleme elemanınca inceleme raporunda da kabul edildiği gibi varsayımlardan hareket edilerek ulaşıldığı, vergi hukukunda fiili duruma itibar edildiği ve vergi matrahının tahmine ve varsayıma da yanan yöntemlere göre saptanmasının kabul edilmediği, ticari yaşamda karlı veya maliyetine satışlar olabileceği gibi zararına satış yapılmasının da doğal olduğu, dolayısıyla gerek ortalama kar haddi ve asgari gayrisafi hasılat esasına ait bildirimden, gerekse davacının ifadesinden toptan emtia satışlarında zararına satışlar olduğu anlaşıldığına göre burada idareye düşenin elindeki imkanlardan yararlanmak suretiyle bu satışlardan zarar edilmediğini ispatlamak olduğu, yapılan işin niteliği gözönünde bulundurulduğunda, alış ve satış faturalarının karşıt incelemeye elverişli olduğunun anlaşıldığı, buna karşın herhangi bir karşıt incelemeye yapılmaksızın defter ve belgelerden hareketle zararına satış yapılmadığı ortaya konmaksızın, yalnızca toptan satılan emtianın karsız satıldığı varsayımından hareketle bulunan matrah farkında isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararının; vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi karan Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.