Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1994/374
Karar No
1996/134
Esas No
1994/374
Karar Tarihi
05-04-1996

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o KDV MATRAHI (Alış Bedeli İle Satılan Taşıt)

o EMSAL BEDELİ (Alış Bedeli İle Satılan Taşıt - Satış Bedelinin Düşüklüğü)

o TİCARİ ANAMAL (Alış Bedeli İle Satılan Taşıt)

Özet : Alış tarihinden bir ay sonra alış bedeliyle satılan otobüsün satış bedeli düşük bulunarak, yükümlüden açıklama istenmeden, otobüs değerinin hangi emsale göre düşük olduğu belirtilmeden vergi dairesince satış bedeli saptanması hukuka aykırı olduğu hakkında.

İstemin Özeti: Otübüs işletmeciliği ile uğraşan yükümlünün 1970 model ... markalı otobüsünü satması ve satış bedelini düşük beyan etmesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak adına Nisan 1989 dönemi kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Bursa Vergi Mahkemesi davayı kabul edrek tarhiyatı kaldırmıştır.

Vergi dairesi müdürlüğünün bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 16.3.1993 günlü ve E: 1992/3294, K: 1993/1195 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesinde emsal bedel ve emsal ücretin düzenlendiği, bu maddede emsal bedelin veya ücretin Vergi Usul Kanunu'nda belli edilen emsal bedel veya ücret olduğunu açıklandığı, madde hükmündeki "düşükülüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanmadığı" yolundaki ibarenin, emsal bedelin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre saptanmasına engel olmayacağı, yükümlülülerin gerek idare, gerekse olayın ihtilaflı hale gelmesi durumunda yargı mercileri karşısında düşüklüğün izahını yapma olanağının da bulunduğu, satılan aracın beyan edilen değerinin düşük olmasının mükellefçe haklı bir sebeple açıklanmadığı ve bu değerin idarece düşük bulunması üzerine dosyanın takdire sevk edilerek takdir edilen matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığı, vergi mahkemesince satış bedeli uyuşmazlık doğuran aracın tüm özellikleri dikkate alınmak suretiyle satış tarihi itibarıyla emsal bedelin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararını bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Bursa Vergi Mahkemesi 25.11.1993 günlü ve E: 1993/1142, K: 1993/1718 sayılı kararıyla; yükümlünün söz konusu otobüsü 7.03.1989 tarihinde noter satış senediyle 3.000.000 liraya satın aldığı, 3.04.1989 tarihli noter satış senediyle aynı bedelle sattığı, vergi dairesi müdürlüğünün satış bedelini düşük görmesi nedeniyle takdir komisyonuna başvurduğu, takdir komisyonunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 292 nci maddesi uyarınca 15.000.000.- lira satış bedeli takdir etmesi üzerine, bu miktardan beyan edilen bedel düşülmek suretiyle kaçakçılık cezalı tarhiyat yapıldığı, sahteliği ve geçersizliği ileri sürülmeyen noter satış senedine göre otobüsün satış bedeli belli olduğundan ve idarece otobüsün değerinin hangi emsale göre düşük olduğu belirtilmediğinden, emsal bedel uygulanabilmesinin şartlarının gerçekleşmediği, takdir komisyonu kararında gerçek satış fiyatının tespitine yönelik done de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yolundaki ilk kararında direnmiştir.

Karar, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve yükümlünün satış ve teslim bedelini kayıt dışı bırakmak suretiyle vergi kaybına yol açtığı satışın noter kanalı ile yapılmış olmasının noter satış senedindeki bedelin gerçek bedeli yansıttığını göstermeyeceği ve satılan otobüsün hurda olarak dahi daha fazla bedelle satılabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi B.S.'nin Düşüncesi: Olayda satılan aracın satış tarihindeki emsal bedeli mahalli ticaret ve sanayi odası ile şoförler ve otomobilciler derneğinden öğrenilmek suretiyle tarhiyatın onanması veya kaldırılması gerekirken, böyle bir araştırma yapılmaksızın tarhiyatı kaldıran mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı Y.Y.'nin Düşüncesi: 3065 sayılı Kanunun 20. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu hizmetlerin karşılığı olan bedel olduğu 27. md. ise bedelin emsal bedele göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün nedeni haklı bir sebeple açıklanmadığı hallerde matrah olarak emsal bedelin alınacağı emsal bedelin ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden taşımacılık işinde kullanılan otobüsün 3.000.000 TL.na satıldığı beyan edilmiş olup, bu bedelin vergi dairesince düşük görülmesi üzerine taktire başvurulduğu ve taktir komisyonunca 15.000.000 TL değer taktir edilmesi üzerine fark matrah üzerinden kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmıştır. Hurda değeri dahi çok daha fazla olan 1970 model 43 kişilik bir otobüsün 1989 yılında 3.000.000 TL bedelle satılması mükmün değildir. Bu nedenle emsal bedelin saptanabilmesi için takdir komisyonuna başvurulması yerindedir.

Takdir komisyonunca saptanan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyat vergi mahkemesince, matrahın tayini bakımından 3065 sayılı Kanunun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun emsal bedelle ilgili hükümlerin uygulanabilmesinin söz konusu mal veya işlemin bedelinin bilinmemesi veya bilinen bedelin emsallerine göre açık bir şekilde düşük bulunması ve bu düşüklüğün mükellefce haklı sebeplerle izah edilmesi şartlarının gerçekleşmesiyle mümkün olabileceği, oysa otobüsün noter satış senedine göre 3.000.000 TL bedelle satıldığının açık olması nedeniyle takdir matrahı üzerinden gerçekleştirilen tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin edilmiş, vaki temyiz istemi üzerine Danıştay 9. Dairesince uyuşmazlık konusu vasıtanın tüm özellikleri dikkate alınmak suretiyle satış tarihi itibariyle emsal bedel tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere bu karar bozulmuş bulunmaktadır.

Bozma kararından sonra bu kararda öngörülen bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın Bursa Vergi Mahkemesince verilen ve "Sahteliği veya geçersizliği ileri sürülmeyen noter satış senedine göre otobüsün satış bedeli belli olduğundan ve idarece otobüsün değerinin hangi emsala göre düşük olduğu belirtilmediği gibi, takdir komisyonu kararında da gerçek satış fiyatının tespitine yönelik hiç bir done'nin yer almadığı" gerekçesiyle terkine ilişkin ilk mahkeme kararında ısrar edilmesi yolundaki kararda isabet görülmediğinden vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı Yasanın 49 ncu maddesinin 1 nci fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Otobüs işletmeciliği yapan yükümlünün, işletmesinde kullandığı otobüsünü 3.4.1989 tarihinde satması nedeniyle beyan ettiği 3.000.000.- lira matrahın düşük görülmesi nedeniyle takdir komisyonunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 292 nci maddesine göre takdir ettiği 15.000.000.- lira matrah üzerinden beyan edilen 3.000.000.- lira düşülmek suretiyle belirlenen fark üzerinden adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesinin 1 inci bendinde; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2 nci bendinde; bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükelefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de marah olarak emsal bedelin veya emsal ücretin esas alınacağı 3 üncü bendinde ise emsal bedeli veya emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı hükme bağlanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 292 nci maddesinde vergilendirilecek bir servete dahil ticari sermayenin unsurlarından bulunan emtia, gemiler ve taşıtların, tesisat ve makinaların, demirbaş eşya ve diğer menkul malların emsal bedelleri ile değerleneceği belirtilmiştir.

Olayda, yükümlünün 7.3.1989 tarihinde noter satış senedine göre 3.000.000.- lira bedel ile satın aldığı ... plakalı 1970 model ... marka otobüsüyle yolcu taşımacılığı faaliyetine başladıktan yaklaşık bir ay sonra ve 3.04.1989 tarihinde aracı, aynı bedelle sattığı ve satış bedeli üzerinden katma değer vergisi beyannamesi vererek tahakkuk eden vergiyi ödediği tartışmasızdır.

Beyan edilen değerin düşük görülmesi üzerine takdir komisyonuna başvurulmuştur. Takdir komisyonu kararında; "... mükellefin faaliyet süresi, işinin nevi, işyerinin mevkii, aylık asgari ücret tutarları, hayat standardı esası göstergeleri..." gibi soyut ve genel ifadelerle satış bedelinin 15.000.000.- TL. olabileceği sonucuna ulaşılmış ve yükümlü adına bu miktardan beyan edilen matrah düşülmek suretiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Yükümlünün 7.3.1989 tarihinde satın aldığı aracın alış bedeli konusunda herhangi bir eleştirisi bulunmayan vergi dairesi müdürlüğünün, alış tarihinden yaklaşık bir ay sonra alış bedeliyle satılması üzerine satış bedelini düşük bularak ve bu konuda yükümlüden açıklama da istemeksizin, takdir komisyonu kararında otobüs değerinin hangi emsale göre düşük olduğu belirtilmeden, satış fiyatının tesbitinde ele alınan done bulunmadan satış bedeli saptanması hukuka uygun değildir. Israr kararı bu bakımdan yasaya uygundur.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin REDDİNE, 5.4.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Davacının, 7.3.1989 gününde 3.000.000.- liraya satın aldığı otobüsü, 3.04.1989 gününde aynı bedelle sattığı tartışmasızdır. Her ne kadar vergi idaresince, satış bedelinin gerçeğe uygun gösterilmediği eleştirilmişse de, motorlu taşıtların satış sözlemelerinde alış bedeli kadar satış bedelinin de düşük gösterildiği bilinmektedir. Katma değer vergisi yönünden, alım-satıma konu olan şeyin bedelinin, emsal bedele göre düşük olmaması veya gösterilmemesi esastır.

1989 yılında 3.000.000.- liraya satıldığı beyan edilen 1970 model, ... marka otobüsün beyan değerinin emsal bedelden düşük bulunması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak uygulanan tarhiyata karşı açılan davanın; söz konusu aracın satış tarihindeki değerinin, aracın tüm özellikleri göz önüne alınarak tesbiti amacıyla mahalli ticaret odası ile şoförler ve otomobilciler derneğinden görüş alınması ve varılacak kanıya göre sonuçlandırılması gerekirken, tarhiyatın emsal araştırması yapılmadan uygulandığı gerekçesiyle kaldırılması yolundaki direnme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı