İKTİSADİ KAMU MÜESSESELERİ Danıştay Üçüncü Daire
İktisadi işletmesi bulunmayan yegane gelirini bağışlanan gayrimenkullerden elde edilen kira gelirlerinin oluşturduğu vakfın bu gelirlerinin iktisadi işletme olarak nitelendirilip, kurumlar vergisine tabi tutulamaz. İstemin Özeti: Vakfa bağışlanan gayrimenkullerden elde edilen kira gelirlerinden dolayı ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerinden davacı vakıf adına 1991 takvim yılı için tahakkuk eden kurumlar ve kurumlar geçici vergilerine karşı açılan davayı; Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca duruşma yapıldıktan sonra dosyanın incelenmesi sonucu; 5422 say.ılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1. maddesinin D bendi ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olacağının öngörüldüğü, 5. maddesinde ise dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup 4. maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmelerin, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri sayılacağının belirtildiği, 4. maddede de faaliyetleri devamlı bulunan ticari, sınai ve zirai işletmelerden söz edildiği, davacı vakfın elde ettiği kira gelirlerinin devamlılık gösterdiği; elde edilen bu iradın Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen maddeleri hükmü uyarınca iktisadi işletme kavramı içinde değerlendirilmesi gerektiği ve Gelir Vergisi Kanununun 94/A6 maddesi uyarınca % 10 nispetinde gelir (stopaj) vergisine, tabi bulunduğu ve bu stopajların kurumlar vergisinden mahsup edileceğinin açık olduğu, bu düzenlemeler karşısında davacı vakfın ihtilaflı dönemde gayrimenkul sermaye iradinin kurum kazancı olarak vergiye, tabi tutulması gerektiği, safi kazanç tutarının tespitinde de Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesince atıf yapılan Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümlerinin uygulanacağı, bu durumda ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen kurumlar ve kurumlar geçici vergilerinde yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının, vakfın kira gelirlerinin iktisadi işletme olarak değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık, davacı vakfa bağışlanan gayrimenkullerden elde edilen kira gelirlerinden dolayı ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerinden davacı vakıf adına tahakkuk ettirilen kurumlar ve kurumlar geçici vergilerine karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının temyizine ilişkin bulunmaktadır. 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1. maddesinin D bendinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olacağı, 5. maddesinde ise dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup 4. maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmelerin, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri sayılacağı, 4. maddede de faaliyetleri devamlı bulunan ticari, sınai ve zirai işletmelerin özellikleri sayılarak. aynı maddenin 2. fıkrasında bu işletmelerin kazanç gayesi gütmemelerinin, tüzel kişiliklerinin olmamasının, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerine tesir etmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümler çerçevesinde, bir vakfın amacım gerçekleştirmek için kurduğu bir iktisadi işletmenin sözkonusu olması halinde, bu işletmeye dahil gayrimenkullerin kiraya verilmesinden elde edilen kazancın elde eden yönünden ticari kazanç unsuru sayılarak kurumlar vergisine tabi tutulacağında kuşku yoktur, Bir vakfın iktisadi işletmesinin olmaması durumunda ise, münhasıran vakfa ait gayrimenkullerin kiraya verilmesi sonucu elde edilen kazancın, gayrimenkul sermaye iradı olarak nitelendirilerek kurumlar vergisine tabi tutulmaması gerekir. Nitekim 3239 sayılı kanun değişikliği tasarısı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 5. maddesine, dernek ve vakıfların mal ve haklarım kiraya verme faaliyetlerinin de iktisadi işletme sayılarak kurumlar vergisi kapsamına alınmasını amaçlayan bir fıkra eklenmesinin öngörüldüğü, ancak sözkonusu değişiklik tasarısının, Bütçe Plan Komisyonunda kabul edilmiş olmasına karşın, Meclis Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sonucunda kanun maddesi haline, gelmediği anlaşılmış bulunmaktadır. Bu durum, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi olacağım öngören Kurumlar Vergisi Kanununun 5. maddesinin mevcut hükmü ile dernek ve vakıflara ait kira gelirlerinin iktisadi işletme olarak nitelendirile; meyeceğini, kanun koyucunun amacının da bu yönde olduğunu göstermektedir. Olayda, başarılı fakat maddi imkanlardan yoksun öğrencilere burs vermek amacıyla kurulan davacı vakfın yegane gelirim vakfa bağışlanan 25 adet büro, 4 adet daire, 1 adet mağaza ile l adet özel garajdan elde edilen kira gelirleri oluşturmaktadır. Bu durumda, sınai, zirai ve ticari mahiyette herhangi bir faaliyeti bulunmayan davacı vakfın elde ettiği kira gelirlerinin kurumlar vergisine tabi tutulması mümkün olmadığından, aksi yönde verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. ' Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.