Dairesi
Ödeme emriyle şirket ortağından istenen vergi borcunun şirketin haczedilen malları nedeniyle tahsil edilen para bu miktarı karşıladığından, vergi borcunun olduğu dönemde yönetim kurulu üyesine ödeme emri düzenlenemez.
Karar No
1996/1242
Esas No
1996/492
Karar Tarihi
05-03-1996

Danıştay Onbirinci Daire

Ödeme emriyle şirket ortağından istenen vergi borcunun şirketin haczedilen malları nedeniyle tahsil edilen para bu miktarı karşıladığından, vergi borcunun olduğu dönemde yönetim kurulu üyesine ödeme emri düzenlenemez. İstemin Özeti: Yükümlünün kanuni temsilcisi bulunduğu şirketin vergi borçlarının şirketten tahsil imkanının kalmaması nedeniyle davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan dava Vergi Mahkemesince süre aşımı yönünden reddedilmiş ise de, yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay Yedinci Dairesince verilen 17.11,1993 gün ve E;1990/6163, K:1993/4770 sayılı bozma kararma uyan Vergi Mahkemesi kararıyla, idarece asıl borçlu şirketin borcunu ödeyemeyecek durumda olduğu veya tüm tahsil imkanlarının denendiği halde sonuç alınamadığı yolunda herhangi bir belgenin ibraz edilemediği, ara kararı üzerine vergi dairesinden getirtilen E:1994/611 sayılı dosyada mevcut tutanak ile şirketin haciz altına alınan mallarının 17.7.1989 tarihinde satıldığı, şirketin başkaca mal varlığının bulunmadığı tespit edildiği ancak, söz konusu tutanağın davalı idarenin icra servisi ile satış servisi arasında bir iç işleme ilişkin olarak düzenlendiği, vergi alacaklarınin borçlu şirketin tüzel kişiliğinden tahsili amacıyla takip işlemlerinin sonuna kadar devam ettirildiği ve sonuç alınamadığım gösterir nitelikte bir tutanak olmadığı anlaşıldığından düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal etmiştir. Davalı idarece ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, yönetim kurulu üyesi bulunduğu anonim şirketin 1987 ve 1988 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve dahili tevkifat borcundan dolayı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla yükümlü adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 10. maddesinde (3505 sayılı Kanun ile değişmeden önceki şekli) tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bunların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı, öte yandan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 336. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendinde, gerek Kanunun gerek esas mukavelenin kendilerine yüklediği diğer ödevlerin kasıt veya ihmal neticesi olarak yerine getirilmemesi halinde yönetim kurulu üyelerinin pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen sorumlu oldukları, aynı Kanunun 320. maddesi ile yollamada bulunulan Borçlar Kanununun 528. maddesinde ise, şirket işlerim ücretle idare eden ortağın tıpkı bir vekil gibi sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22. maddesinde amme alacağım borçlusundan kesip tahsil dairesine ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısların, bu vazifelerim kanunlarında veya bu Kanunda belli edilen zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmeyen alacağın bu hakiki ve hükmi şahıslardan bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağı hükmü yer almaktadır. 213 sayılı Kanunun belirtilen 10. maddesi ile kendisine getirilen sorumluluk sebebiyle, temsil ettiği vergi mükellefi veya vergi sorumlusunun vergi borcuha nihai olarak katlanmak durumunda olan kişi olması nedeniyle kanuni temsilci, mükellef veya vergi sorumlusundan farklı durumda bulunduğundan alacaklı tahsil dairesinin, temsil edilen vergi mükellefinin veya sorumlusunun vergi borcu ile ona bağlı bulunan diğer borçlarından dolayı kanuni temsilcisinin malvarlığına müracaat edebilmesi için, kamu alacağının temsil edilenin varlığından tamamen veya kısmen tahsil imkanının kalmaması ve vergi ödevlerinin yerine getirilmemesi ya da eksik yerine getirilmesi gerekmektedir. . Bilindiği üzere katma değer vergisi yansıtmalı bir vergidir. Bu verginin yansıtılaL'ilirlik özelliği nedeniyle vergi yükü, bu vergiye tabi mal ve hizmeti üreten müstahsil üzerinde değil, bu mal ve hizmeti satın alanlar üzerinde kalmaktadır. Verginin bu özelliği gözönünde tutulduğunda, şirketlere düşen ödeme yükümlülüğünün öncelikle yerine getirilmesi bakımından, şirket yöneticilerinin görev ve sorumlulukları ayrı bir önem kazanmaktadır. Dolayısıyla müşteriden tahsil edilmiş bulunan amme alacağının süresinde vergi dairesine ödenmemesi halinde, doğrudan şirket yöneticisine yöneltilmesi gereken ihmal unsurunun varlığının kabulü gerekir. Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 9.8.1988 tarihinde işyerinde yapılan haciz işlemi ile 44 adet menkul malının haczedildiği, bu mallar için toplam 235.670.000, lira bedel tahmin edildiği, 8.9.1988 28.9.1988 ve 29.9.1988 tarihlerinde (N.C.H.) ve (N.Ç) isimli kişilere söz konusu malların toplam olarak 51.742.115 liraya satıldığı, ........... Vergi Dairesi Müdürlüğünün 11.10.1988 gün ve 1988/11 sayılı yazısı ile satış bedelinin 40.091.000 lirasının tahsil edildiği ve ayrıca kendi daire sınırları içinde şirketin herhangi menkul veya gayrimenkul bir malı bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Ancak, ödeme emirleriyle davacıdan istenilen amme alacağının toplamı 37.881.766 lira olup, şirketin haczedilen malları nedeniyle tahsil edilen para bu miktarı karşıladığından vergi borcunun ait olduğu dönemde şirketin yönetim kurulu üyesi olan davacı adına amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca yasal isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı