Danıştay Onbirinci Daire
6183 sayılı Kanunun 54. maddesinde yazılı yollar tüketilmeden, yönetim kurulu üyesi adına ödeme emri düzenlenerek kendisinden şirketin vergi borcu istenilmez. İstemin Özeti: Dava, ....... Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketince vadesinde ödenmeyen, vergi borçlarının tahsili amacıyla yönetim kurulu başkanı olan davacı adına 213 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararı ile; 213 sayılı Kanunun 10. maddesi hükmüne göre şirket tüzel kişiliğine ait vergi borçlarından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmeleri için borçlu şirket hakkına gerekli icrai takibatın yapılmış olmasına karşın vergi alacağının şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil olanağının kalmamış elması koşulunun gerçekleşmesinin gerektiği, öte yandan, 6183 sayılı Kanunun 54. maddesinde de, amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermiş ise teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi, amme borçlusunun borçlarına yetecek miktardaki malların haczedilmek paraya çevrilmesi, gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi şeklinde amme alacağının cebren tahsil ve takibi için üç ana esasın belirlendiği, dosyada mevcut Vergi Dairesi savunmasından ise, amme alacağına karşılık haczedilen menkul malların satışının, söz konusu malların eski olması ve ekonomik değerinin bulunmaması nedeniyle gerçekleştirilemediği iteri sürülmüşse de, borçlu şirket hakkında tapu daireleri, bankalar ve diğer resmi daireler, gerçek kişi ve kuruluşlar nezdinde gerekli icrai takibatın yapılmış olduğu yönünde dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığının anlaşıldığı, bu durum da idarece 6183 sayılı Kanunun 54maddesinde öngörülen yollar tüketilmeden amme alacağının yönetim kurulu başkanından istenmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, idarenin yapmış olduğu tüm ginşimlere karşın vergi borçlarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil imkanı kalmadığı ve şirket menkul mallarının satılması halinde dahi sağlanacak gelirin şirket harçlarım ödemeye yetmeyeceği gerçeği karşısında vergi alacağının sürüncemede kalmaması ve zaman aşımına da uğrama ihtimali dikkate alınarak vergi borcunun tahsili amacıyla yönetim kurulu başkanı adına düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinde isabetsizlik bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz ısteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi . AYRIŞIK OY: idarece, tüzel kişiliğe ait olup haczedilmiş halde bulunan menkul malların satılması durumunda dahi söz konusu malların ekonomik değerinin düşük olması nedeniyle bu satıştan sağlanacak paranın şirket borçlarım karşılamaya yetmeyeceği gerçeği karşısında vergi alacağının sürüncemede kalmaması ve zaman aşımına uğrayabileceği olgusu da dikkate alınarak şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağı kalmadığı anlaşılan vergi borçlarının tahsili amacıyla 213 sayılı Kanunun 10. maddesi hükmü uyarınca yönetim kurulu başkanı adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinde isabetsizlik görülmediğinden mahkeme kararının bozulması gerekeceği oyu ile çoğunluk kararma karşıyım.