Danıştay Onbirinci Daire
31 Aralık tarihi itibariyle düzenlenen faturadaki KDV Ocak döneminde indirim konusu yapılamaz. İstemin Özeti: Konfeksiyon alımsatım faaliyetinde bulunan yükümlünün 1993 takvim yılına ait defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak 1993 Mayıs dönemi için katma değer vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ................. Vergi Mahkemesi 03.03.1994 Gün ve E: 1993/656, K: 1994/85 Sayılı Kararıyla; olayda, davacının adi ortaklığın devrine ilişkin faturaların düzenlenme tarihinin 31.12.1992 olduğu, ancak teslimin 1993 Ocak ayında gerçekleştiği ve bu nedenle vergiyi doğuran olayın 1993 takvim yılında vukuu bulduğu yönündeki iddiası, 3065 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre tesliminden önce faturanın düzenlenmiş olması halinde, vergiyi doğuran olayın faturanın düzenlendiği anda meydana geleceği hükmü karşısında yerinde görülmediği, öte yandan aynı Kanun’un 29. madde hükmü uyarınca teslimin 1992 yılında gerçekleşmiş olması nedeniyle adi ortaklığın devrine ilişkin faturaların içerdiği katma değer vergilerinin, 1992 takvim yılı aşılmamak koşuluyla indirimi talep edileceğinden yapılan katma değer vergisi tarhiyatının yerinde olduğu, cezaya gelince; dava konusu olayda ka çakçılık suçunu oluşturan eylemlerin gerçekleşmediği ve kasıt unsurunun bulunmadığı anlaşıldığından olaya kaçakçılık cezası uygulanamayacağı gerekçesiyle dava konusu katma vergisinin aynen onanmasına, kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Yükümlüce; işe başlama tarihinin 01.01.1993 olması ve daha önce de ferdi olarak ticari faaliyetinin ve defter tutma mecburiyetinin bulunmaması nedeniyle anılan faturaların 1992 yılı içinde kayda alınmak suretiyle indirim hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı, bu durumun irade dışında ve kanuni zorunluluktan dolayı meydana geldiği için indirim hakkının ortadan kalkmayacağı ileri sürülerek, mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, 1/2 hisse itibariyle iki kişiden oluşan adi ortaklığın davacıya devri amacıyla diğer ortak tarafından 31.12.1992 tarihinde düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergilerinin Ocak 1993 döneminde indirim konusu yapılıp yapılamayacağına ilişkin bulunmaktadır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 219.maddesinin (a) bendinde, muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak, muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında yasal defterlere kaydedilmesi gerektiği, bu gibi kayıtların 10 günden fazla geciktirilmesinin caiz olmadığı hükme bağlanmıştır. 3065 Sayılı Katma değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun’un 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır. Olayda, 1/2 hisse itibariyle adi ortaklık şeklinde konfeksiyon ürünleri alım satım faaliyeti ile uğraşan davacının işletmeyi ortağından devraldığı, ortaklığın devri karşılığında düzenlenen 31.12.1992 tarihli faturanın 10.01.1993 tarihinde kayıtlarına intikal ettirildiği anlaşılmaktadır. Katma Değer Vergisi yansıtmalı bir vergidir. Verginin yansıtılabilirlik özelliği nedeniyle vergi yükünün yükümlü üzerinde kalması bu özelliğe ters düşer. Her ne kadar 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34. maddesinin 1. bendinde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartı getirilmişse de, adi ortaklığın fesih tarihi ile ferdi işletmenin faaliyeti nazara alındığında ve katma değer vergisinin yansıtılabilir özelliği karşısında bu olayda olduğu gibi faturaların ferdi işletmeye ait kanuni defterlere kaydedildiği tarih itibariyle takvim yılının aşıldığından söz edilemez. Bu itibarla, takvim yılının aşılması nedeniyle yükümlünün yapmış olduğu indirimin kabul edilmemesi sonucu yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını, cezayı kusura çevirmek suretiyle değişiklikle onayan vergi mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile........Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, oybirliği ile karar verildi.