Danıştay Yedinci Daire

Davacı şirket adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin öncelikle kanuni temsilciye işyerinde tebliği gerekirken, tebligatın ikametgah adresinde eşine tebliği yoluna gidilmesinde ve bu suretle tebliğ edilen vergi ve cezaların kesinleştiğinden bahisle ödeme emri tanzim ve tebliğinde yasal isabet bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1988 yılı Eylül dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini vermemesi nedeniyle re'sen takdir yoluyla salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanının eşine tebliği sonucu, cezalı tarhiyatın kesinleştiğinden bahisle davacı şirket adına düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrini iptal eden Ankara 1. Vergi Mahkemesinin 21.6.1993 Gün ve E: 1992/1248, K: 1993/433 Sayılı Kararım bozan Danıştay Yedinci Dairesinin 27.6.1994 Gün ve E:1993/4694, K:1994/3616 Sayılı Kararının; şirketin adres değişikliği vergi dairesine bildirildiği halde vergi ve ceza ihbarnamelerinin, şirket yönetim kurulu başkanının ikametgah adresinde eşine tebliğ edilmesinde ve amme alacağının kesinleştiğinden bahisle, şirket adına ödeme emri düzenlenmesinde yasal isabet bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir. Karar: Karar Düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin (c) fıkrasına uygun görüldüğünden, Dairemizce verilen 27.6.1994 Gün ve 1994/3616 Sayılı karar ortadan kaldırıldıktan sonra işin esası yeniden incelendi: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Tebliğ yapılacak kimseler' başlıklı 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin de, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar veya cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 101. maddesinde ise, bilinen adreslerin neler olduğu belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine ve öncelikle iş yeri adreslerine yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Tebliğ yapılacak adresin ise, Vergi Usul Kanunu'nun 101. maddesine göre tespit edileceği tabiidir. Olayda, davacı şirketin, katma değer vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle re'sen takdir yoluyla salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine ilişkin vergi ve ceza ihbarnameleri şirket ortağı ve şirketi temsile yetkili kişinin ikametgah adresinde eşine' tebliğ edilmiştir. Ancak, Danıştay Dördüncü Dairesinde bulunan kurumlar vergisi île ilgili dosyada, 12.12.1989 tarihinde şirketin son adresi olan 'Necatibey Mah. Konya Sk.Yeni Han 7/26 Ulus/Ankara'adresini vergi dairesine bildirdiği görülmektedir. Zaten vergi dairesince, kesinleşen kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emri yükümlü şirkete bu adreste tebliğ edildiğinden, şirketin bilinen adresine vergi dairesinin muttali olduğunun kabulü gerekir. 26.12.1994 Günlü ara kararımıza verilen 20.2.1995 Günlü cevapta .da ihbarnamelerin şirketin yönetim kurulunun ikametgah adresine tebliğ olunması nedeniyle 'Konya Sk. Necatibey Mah. Yeni Han 7/26 Ulus/Ankara' adresine gidilmediği teyit edilmektedir. Bu durumda, davacı şirket adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinin, öncelikle kanuni temsilciye iş yerinde tebliği gerekirken, tebligatın ikametgah adresinde eşine tebliği yoluna gidilmesinde ve bu suretle tebliğ edilen vergi ve cezaların kesinleştiğinden bahisle ödeme emri tanzim ve tebliğinde yasal isabet bulunmadığından karar sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.