Yargıtay 9 Ceza Dairesi
VUK'nun 148/2. maddesine uygun bir şekilde bilgi istenilmeden, bilgi vermesi istenilen kişinin bizzat vergi dairesine çağrılmasında ve ilgilinin de bu davete icabet etmemesinde, bilgi vermeme ile ilgili suçun yasal unsurları oluşmuş sayılmaz. 1. 213 Sayılı Yasanın 361. maddesinin 1. fıkrasınca atıfta bulunulan aynı Yasanın 148/2. maddesindeki 'Bilgiler yazı veya sözlü istenebilir. Sözle istenen bilgileri vermeyenlere keyfiyet yazı ile tekit ve cevap vermeleri için kendilerine münasip bir mühlet tayin olunur. Bilgi istenmek üzere ilgililer vergi dairesine zorla getirilemez.' Hükmü karşısında; Mükellef sanıktan bahsi geçen maddede gösterilen yöntemlerle bilgi istenilmeden sanığın bilgi vermek amacıyla bizzat vergi dairesine çağrılmasında ve ilgilinin de bu davete icabet etmemesinde müsnet suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı düşüncelerle mahkumiyet hükmü tesisi, 2. Kabule göre de; 213 Sayılı Yasanın 361/2. maddesiyle tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK'nin 119/5. maddesi uyarınca yarı oranında arttırıldıktan sonra 647 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerinin tatbiki yerine yazılı şekilde uygulama yapılması, Kanuna aykırı ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.