Danıştay Dördüncü Daire
Kurumun KDV’den doğan alacağının vergi borçlarına mahsubunu talep etmesi halinde öncelikle mahsup işlemi yapılacaktır. Ancak, mahsuptan sonra yapılan incelemede mahsup imkanının bulunmadığının anlaşılması üzerine gerekli müeyyide uygulanır. Böyle bir durum sözkonusu değilken mahsup işleminin yapılmaması sözkonusu olamaz. İstemin Özeti: Limited Şirketin 1993/9 ve 10. aylarına ait gelir (stopaj) vergisi borçlarının tahsili amacıyla davacı şirket adına ödeme emri düzenlenmiştir. Ankara 7. Vergi Mahkemesi, davacı kurumun katma değer vergisinden doğan alacağının takibe konu vergi borçlarına mahsubunu talep ettiği, idarece tereddüte düşüldüğünden inceleme yaptırılmak istendiği oysa mahsup talep edilmesi halinde öncelikle mahsubun yapılacağı, mahsup imkanının bulunmadığının anlaşılması halinde gerekli müeyyidenin uygulanması gerektiği ortada henüz böyle bir durum yokken mahsup talebinin haksız olduğu sonucuna varılarak söz konusu vergilerin davacıdan istenilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz istemi, Danıştay Dördüncü Dairesinin 19.4.1995 Günlü ve E:1994/4447, K:1995/1794 Sayılı kararıyla reddedilmiştir. Davalı İdare, davacının işlemlerinin incelettirilmesinin talep edildiğim,inceleme raporunda iade talebinin gerçeği yansıtmaması durumunda kamu alacağının sürüncemede kalacağını bu nedenle düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemektedir. Karar: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtilmektedir. Dilekçe sahibinin ileri sürdüğü iddialar, kanunda belirtilen hallerden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, kararın düzeltilmesi isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.