Danıştay Dördüncü Daire
Matrah farkının hesaplanması sırasında inceleme elemanınca emtianın verebileceği fire miktarının düşülmesi gerekir. İstemin Özeti: Yükümlü kurumun 1989 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu yapılan kaydi envanter üzerine dönem sonu stokunda bulunmayan bir kısım çayın faturasız olarak satıldığı öne sürülerek bulunan matrah farkı üzerinden kurumlar vergisi ve geçici vergi salınıp, kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir.............. Vergi Mahkemesi 26.4.1994 Günlü ve E:1992/1939,K:1994/900 Sayılı kararıyla; yapılan kaydi envanter sonucu bir miktar çayın belgesiz olarak satıldığının sabit olduğu, ancak istanbul Ticaret Odası'nca çayın paketlenip satılması sırasında %1 fire verebileceğinin bildirildiği, bu durumda kayıt dışı satış tutarının fireden arta kalan kısım kadar olabileceği, matrah farkına kusur cezasının uygulanması gerekeceği ve olayda özel usulsüzlük cezasının kesilmesin! gerektiren şartların mevcut olmadığı gerekçesiyle vergi matrahım azaltmış, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çevirmiş ve özel usulsüzlük cezasını kaldırmıştır. Yükümlü kurum, temsil ve ağırlama nedeniyle ikram edilen çayların dikkate alınmadığım ve geçici verginin kaldırılması gerektiğini, Vergi Dairesi Müdürlüğü, salınan vergi ve kesilen cezaların aynen onanması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler. Karar: Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz iddiaları ile yükümlü kurumun vergi aslı yönünden ileri sürdüğü iddialar mahkeme kararını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir. Yükümlü kuruma tebliğ edilen ihbarnamede kurum geçici vergisi de bulunmamasına ve bu vergi de dava konusu edilmiş olmasına rağmen, vergi mahkemesince geçici vergi hakkında bir karar verilmemiştir. 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3505 Sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değişik mükerrer 40. maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri, şu kadar ki, geçici verginin beyanı hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Anılan Kanun maddelerine göre, geçici verginin verilen beyannemeler üzerinden hesaplanıp, yıl içinde ödenmek suretiyle ödendiği yıl için tahakkuk eden kurumlar vergisinden mahsup edilmek üzere peşin yapılan bir ödeme olduğu anlaşılmaktadır. Gerek vergi inceleme ve gerekse re'sen takdir yoluyla kazancı yeniden tespit edilen yükümlülere yapılacak vergi tarhlarında geçici vergiden söz etmek anılan yasa maddeleri hükmü karşısında mümkün olmadığı gibi, yasada ikmalen ve re'sen yapılacak tarhiyatlara dayalı olarak ayrıca geçici vergi salınacağına ilişkin bir hükme de yer verilmemiştir. Bu durumda ikmalen ve re'sen yapılacak tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi salınması mümkün değildir. Yükümlü kurum adına salınan geçici vergi ve kesilen kaçakçılık cezası hakkında hüküm vermeyen mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmektedir. Bu nedenle tarafların diğer konulardaki temyiz iddialarının reddine .............. Vergi Mahkemesinin 26.4.1994 Günlü ve E:1992/1939, K:1994/900 Sayılı kararının, geçici vergi hakkında da bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi. .