Dairesi
Yılın son aylarında satın alınıp, aktifleştirilerek üzerinde %50 oranında amortisman ayrılan otobüslerin, bir kaç ay gibi kısa bir süre sonra emsalleri ile arasında fahiş bir fiyat farkı bulunacak şekilde alış bedelinin yansı civarında bir bedelle satılması, olayda re'sen takdir sebebinin mevcut old
Karar No
1995/5125
Esas No
1995/3616
Karar Tarihi
07-12-1995

Danıştay Dördüncü Daire

Yılın son aylarında satın alınıp, aktifleştirilerek üzerinde %50 oranında amortisman ayrılan otobüslerin, bir kaç ay gibi kısa bir süre sonra emsalleri ile arasında fahiş bir fiyat farkı bulunacak şekilde alış bedelinin yansı civarında bir bedelle satılması, olayda re'sen takdir sebebinin mevcut olduğunu gösterdiğinden, mahkemece emsal bedeli araştırılarak verilen karar yerindedir. İstemin Özeti: Aktifinden kayıtlı otobüslerin satış değerini emsal bedellerine göre düşük gösterdiği ileri sürülen yükümlü kurum adına 1992 yılı için re'sen kurumlar vergisi ve geçici vergi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Ankara 6. Vergi Mahkemesi 14.4.1995 günlü ve E:1994/216, K:1995/627 Sayılı kararıyla ; davacı kurumun satışım yaptığı aktife kayıtlı otobüslerin satış be dellerinin, emsallerine nazaran düşük olması nedeniyle re'sen takdire gidilmesinin yerinde olduğu, mahkemelerine Ankara Ticaret Odasınca bildirilen değerlerin otobüslerin satış değeri olarak kabul edildiği, olayın niteliğine göre bulunan matrah farkına kaçakçılık cezası uygulanamayacağı, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi salınamayacağı gerekçesiyle kusur cezalı olarak matrahın azaltılmasına, geçici verginin kaldırılmasına karar vermiştir. Yükümlü kurum, faturada yazılı satış değerlerinin gerçeği yansıttığım, Vergi Dairesi Müdürlüğü, vergi inceleme raporuna istisnaden yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: Yükümlü kurum 1991 yılının son aylarında satın alarak aktifine kaydettiği dört adet otobüs için yıl sonunda azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayırmış ve gider kaydetmiştir. Müteakip 1992 yılın ilk aylarında her dört otobüsü de satarak hasılat yazmıştır, inceleme elemanınca, otobüslerin satış bedellerinin gerçeği yansıtmadığı ileri sürülerek, takdir komisyonunca takdir edilen emsal bedelleri dikkate alınarak bulunan matrah farkı üzerinden re'sen tarhiyat yapılmıştır. Bu tarhiyatta karşı açılan davada, vergi mahkemesi Ankara Ticaret Odasınca bildirilen emsal bedellerin! esas almak suretiyle matrahın azaltılmasına karar verilmiştir. Taraflarca, söz konusu kararın bozulması istenilmekte ise de, yılın son aylarında safın alınıp, aktifleştirilerek üzerinden %50 oranında amortisman ayrılan otobüslerin, bir kaç ay gibi kısa bir süre sonra emsalleri ile arasında fahiş bir fiyat farkı bulunacak şekilde, alış bedelinin yansı civarında bir bedelle satılması, olayda re'sen takdir sebebinin mevcut olduğunu gösterdiğinden, mahkemece emsal bedeli araştı rılarak verilen karar yerinde olup, tarafların ileri sürdükleri iddialar temyize konu mahkeme kararını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.(*) Bu nedenle, taraflar temyiz isteminin reddine oyçokluğuyla karar verildi. AYRIŞIK OY: (*) inceleme elemanı, demirbaş satışına ilişkin hasılatın mevcut piyasa koşullarına göre bariz bir şekilde düşük olduğunu gözlemlediği yolundaki kişisel görüşünden yola çıkarak ve sadece bu nedene dayanarak, sözkonusu malların emsaline göre sahip olabilecekleri satış bedellerim takdir komisyonuna takdir ettirdiğini belirtmek suretiyle ortaya çıkan fark üzerinden ve 213 Sayılı Kanunun 30. maddesinin 4. fıkrası uyarınca re'sen takdir yolu ile tarhiyat önermiştir. Oysa 213 Sayılı Kanunun 30. maddesinin 4. fıkrasında yer alan hüküm 'Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması, 'halini re'sen takdir Sebebi saymıştır. Olayda ne defter kay idarinin, ne de bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olduğu yolunda bir tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle inceleme elemanı kişisel gözlemine dayanarak yeni ve kanunda bulunmayan bir re'sen takdir sebebi yaratmıştır. Bir malın satış bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkın çok fahiş olması hali de kanuna rağmen re'sen takdir sebebi olarak kabul edilemez. Kaldık! çok fahiş fark olarak kabul edilen ölçü, kapsamı belirlenemeyeceğinden işin daha da keyfiliğe götürülmesi sonucunu doğuracaktır. Açıklanan nedenlerle, olayda re'sen takdir nedeni bulunmadığından, davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı