Danıştay Onbirinci Daire
Pişmanlıkla verilen beyannamede gösterilen matrahı isabet eden vergi ile pişmanlık zammının, vadesinde ödenmemesi halinde, re'sen takdire gidilmesi yerinde bir uygulamadır. Ancak, takdir komisyonunca, mükellef beyanının aynısı matrah takdir olunması halinde, kusur cezası uygulanması gerekir. İstemin Özeti: Dava, kanuni süresinden sonra kendiliğinden pişmanlıkla verilen 1990 yılı Nisan dönemi katma değer vergisi beyannamesinde tahakkuk eden vergi ile pişmanlık zammını ödemediğinden, pişmanlık istemi kabul edilmeyerek re'sen takdir sonucu takdir edilen matrah üzerinden salınan vergiye bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır. Ankara 5. Vergi Mahkemesi 5.10.1992 Gün ve E:1991/1221; K:1992/1390 Sayılı Kararıyla; olayda, yükümlünün pişmanlıkla verdiği katma değer vergisi beyannamesiyle tahakkuk eden vergi ve pişmanlık zammını yasanın öngördüğü sürede ödememesi nedeniyle, re'sen takdire gidilmesi yerinde ise de, takdir komisyonunca davacı tarafından beyan edilen miktarın aynen dönem matrahı olarak takdir edilmiş olması ve beyan edilenin üstünde bir matrahın olduğu hususunda herhangi bir tespit bulunmaması karşısında, yükümlünün vergi kaçırma kastinin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü kaçakçılık cezasının aynen onanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, Ankara 5. Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.