Danıştay Dördüncü Daire
Yatırımcı şirketin, dönem içinde aldığı kaynak kullanımım destekleme primlerinin, dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekirken, geçici bir intikal ettirilmesi yerinde bir uygulama değildir. Ancak yapılan yatırım harcaması tutarının, primlerden oluşan kurum kazancından fazla olması halinde tarhiyat yapılmasını gerektiren bir matrahın varlığından da söz edilemez. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1988 yılı işlemleri incelenerek, yapılmakta olan yatırımda gerçek mal alımım içermeyen faturaları kullandığının ve ayrıca dönem içinde alınan kaynak kullanımı destekleme ve teşvik primlerinin dönem kazancının tespitinde dikkate alınmadığının tespit edildiği belirtilmek suretiyle düzenlenen inceleme raporuna göre re'sen kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Ankara 7. Vergi Mahkemesinin 27.5.1994 günlü ve E:1992/1349, K:1994/944 Sayılı kararıyla; kanuna uygun faturaların aksinin hukuken geçerli belgelerle kanıtlanması halinde geçerliliğini kaybedeceği, olayda böyle bir kanıt getirilmediği, ayrıca davacı kurumun yatırımım öz kaynakları ile gerçekleştirdiği, yatırım teşvik tedbirlerinden faydalandığı ve yatırımda söz konusu faturalarda yazılı malzemelerin de kullanıldığı hususlarının dosyada yer alan belgelerle sabit olduğu dikkate alındığında, bu faturalarda yazılı bedellerin yatırım maliyetinden tenzilinde isabet görülmediği, dönem içinde alınan kaynak kullanımı destekleme ve teşvik primlerinin yatırımın devam etmekte olduğu belirtilerek muvakkat hesaba intikal ettirilmesinin yerinde olmadığı zira, şirket öz sermayesinde artış meydana getiren bu primlerin dönem karzarar tablosunda gösterilerek beyanının gerektiği ancak, yapılan yatırım harcaması tutarı, primlerden oluşan kurum kazancından fazla olduğundan ortada tarhiyatı gerektiren bir matrah bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporundaki tespitler dikkate alınarak yapılan tarhiyatın kanuna ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.