Dairesi
Kamu alacağının borçlusu olan şirket adına düzenlenmiş ihbarnamelerin, şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu iddia ve ispat edilemeyen ve şirketin bir kısım hisselerini noter senediyle devralan ve devir işlemi henüz ticaret siciline tescil edilmeyip ilan edilmeyen kişinin ikametgah adresinde yapıl
Karar No
1995/4277
Esas No
1994/3303
Karar Tarihi
19-10-1995

TEBLİĞ

Danıştay Dördüncü Daire 

Kamu alacağının borçlusu olan şirket adına düzenlenmiş ihbarnamelerin, şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu iddia ve ispat edilemeyen ve şirketin bir kısım hisselerini noter senediyle devralan ve devir işlemi henüz ticaret siciline tescil edilmeyip ilan edilmeyen kişinin ikametgah adresinde yapılan tebliğ usulüne uygun değildir. İstemin Özeti: Davacının 23.12.1988 tarihinde noter senedi ile hisse devralarak ortak olduğu limited şirket adına 1989 yılı beyannamesini vermemesi nedeniyle re'sen takdir olunan matrah üzerinden salınan kurumlar ve geçici vergi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin ihbarnamelerin, davacının ikametgah adresinde tebliğ edilmesi üzerine, tebligatın ve tarhiyatın yasaya aykırı olduğu iddialarıyla dava açılmıştır. Ankara 5. Vergi Mahkemesinin 18.5.1993 Günlü ve E:1992/804, K:1993/787 Sayılı Kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının 23.12.1988 Gün ve 64158 yevmiye Numaralı noter senedi ile limited şirketin 800 hissesin! devralmasına karşın, bu devir işleminin Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmamış olması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu'nun 515. maddesi uyarınca hüküm ifade etmeyeceği, bu hükümle birlikte Vergi Usul Kanunu'nun 94. ve 377. maddeleri hükümlerinin bir arada irdelenmesiyle de, yapılan tarhiyatın muhatabının limited şirket olmasından dolayı ihbarnamelerin davacının ikametgah adresinde tebliğ edilmiş olmasının davacıyı sorumlu ve tarhiyatın muhatabı haline getirmesinin söz konusu olamayacağı, ancak tebligatın davacıya yapılmış olması karşısında davacının dava açmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının sorumlu olmadığına ve tebligat işleminin iptaline karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, şirket adına re'sen yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin şirket ortağı davacıya tebliğinde kanuna aykırılık bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Uyuşmazlık, kurumlar vergisi beyannamesini vermeyen Ankara Restoran ve Turizm işletmeciliği Limited Şirketi adına re'sen yapılan tarhiyat için düzenlenen ve şirketin ortağı olduğu belirtilerek davacının ikametgah adresinde tebliğ olunan ihbarnamelere karşı, sözü edilen kişi tarafından açılan davaya ilişkindir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde; vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişinin mükellef, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişinin ise vergi sorumlusu olduğu belirtildikten sonra aynı Kanun'un 34. maddesi uyarınca ihbarnamenin ve 366. maddesi gereği olarak da ceza ihbarnamesinin ilgililer yani mükel lefler veya vergi sorumluları adına düzenlenerek 94. maddenin 'Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzelkişilere yapılan tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, ..... yapılır' hükmüne uygun olarak tebligatın yapılması gerekir. Ancak bu şekilde yapılacak bir tebliğ üzerine 213 Sayılı Kanun'un 377. maddesinde öngörüldüğü üzere, mükelleflerin veya kendilerine vergi cezası kesilenlerin, söz konusu tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemelerinde dava açabilmeleri mümkündür. Olayda davaya konu edilen ihbarnamelerle istenilen kamu alacağının muhatabının (A) Restoran ve Turizm işletmeciliği Limited Şirketi olduğu, vergi ve ceza ihbarnamelerinin adı geçen tüzel kişi adına düzenlenmiş olmasından açıkça anlaşılmakta olup, ihbarnamelerin tebliğinin ise, 23.12.1988 tarihinde şirketin bir kısım hisselerin! noter senediyle devralan, ancak bu devir işlemi ticaret sicili gazetesinde yayımlanmayan davacının ikametgah adresinde yapıldığı hususu tartışmasızdır. Bu itibarla kamu alacağının borçlusu olan şirket adına düzenlenmiş ihbarnamelerin, şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu iddia ve ispat edilmeyen davacının ikamet adresinde tebliğ edilmiş olmasının, şirket yönünden de tebligatın muhatabı olan davacı yönünden de hüküm ifade etmesinden ve hukuki bir sonuç doğurduğundan söz etmek mümkün değildir. Bu haliyle de, açıklanan şekilde yapılan tebligat üzerine davacının hem şirket adına, hem de kendisi adına bir sonuç doğurması söz konusu olmayan kamu alacağına karşı dava açması hukuken mümkün olmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, esastan incelenip tebligatın iptaline ve davacının sorumsuzluğuna karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı