Dairesi
Usulüne uygun ve muhatabına tebliğ edilen ihbarnamelere karşı mükellefler veya kendilerine vergi cezası kesilenlerin, bu tarhiyatlara karşı vergi mahkemelerine dava açabilmeleri mümkündür.
Karar No
1995/3905
Esas No
1994/4041
Karar Tarihi
12-10-1995

Danıştay Dördüncü Daire

Usulüne uygun ve muhatabına tebliğ edilen ihbarnamelere karşı mükellefler veya kendilerine vergi cezası kesilenlerin, bu tarhiyatlara karşı vergi mahkemelerine dava açabilmeleri mümkündür. İstemin Özeti: Davacının ortağı olduğu limited şirket adına 1989 yılı kurumlar vergisi beyannamesini vermediği gerekçesiyle kurumlar vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Ankara 2. Vergi Mahkemesi 25.12.1991 Günlü ve E:1990/1417, K:1991/1555 Sayılı Kararıyla; şirket ortaklarının dağılmış elması nedeniyle ihbarnameleri tebliğ edecek başka bir yetkili bulunmadığından, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun bulunduğu, beyanname verilmemesinin re'sen takdir sebebi olduğu, şirket defterlerinin inceleme için mahkemelerine ibraz edilmediği, bu durumda bir önceki yıl kazancına göre yüzde yirmi artışla, dönem kazancının tespit edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak davacının şirketin vergi borçlarından hissesi oranında sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle tarhiyatı kısmen kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü, beyanname verilmemesi nedeniyle takdir komisyonu kararma dayalı olarak yapılan tarhiyatın tamamından davacının sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzelkişinin mükellef, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişinin ise vergi sorumlusu olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un. 34. maddesi uyarınca, mükellefler veya vergi sorumluları adına düzenlenen ihbarnamelerin, 94. maddenin 'Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılır' hükmüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekir. Ancak bu şekilde yapılacak bir tebliğ üzerine mükelleflerin veya kendilerine vergi cezası kesilenlerin, bu tarhiyatlara karşı vergi mahkemelerine dava açabilmeleri mümkündür. Bu durumda, dava konusu vergi ve cezaları içeren ihbarnameler şirket adına düzenlendiğine göre, bu ihbarnamelerin şirket ortağı ve temsilcisi sıfatıyla davacıya tebliğ edilmesi ancak şirketi ilzam eder. Bu tebliğ, kanuna uygun görülüp muteber kabul edildiğinden, tahakkuk eden verginin tamamının şirketten tahsili gerekecektir. Dosyanın incelenmesinden, davanın şirketin yöneticisi olduğu anlaşılan ortak tarafından kendi adına açıldığı görülmüştür. Söz konusu ihbarname davacıyı şahsen borç altına sokar nitelikte bulunmadığına ve bu ihbarnamelere karşı ancak şirket tarafından açılan bir davanın incelenmesi mümkün olduğuna göre, davacının kendisinin bu davayı açmakta ehliyeti bulunup bulunmadığı düşünülmeden, tarhiyatın davacının payı oranında kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle, Ankara 2. Vergi Mahkemesinin 25.12.1991 Günlü ve E:1990/1417, K:1991/1555 Sayılı kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı