|
Dairesi
Aleyhine düzeltme yapılan kimselerin, düzeltmeye karşı Vergi Mahkemesinde dava açma hakkı saklıdır. Ortada tarh edilen verginin bulunmaması, ilgilinin Vergi Mahkemesinde dava açma hakkını önleyici bir neden sayılmaz.
|
|
Karar No
1995/3711
|
|
Esas No
1994/5463
|
|
Karar Tarihi
27-09-1995
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Aleyhine düzeltme yapılan kimselerin, düzeltmeye karşı Vergi Mahkemesinde dava açma hakkı saklıdır. Ortada tarh edilen verginin bulunmaması, ilgilinin Vergi Mahkemesinde dava açma hakkını önleyici bir neden sayılmaz. İstemin Özeti: Davacı bankanın 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, inceleme elemanı, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 3332 Sayılı Kanunla eklenen 17 Numaralı bendine göre Devlet tahvili Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların tamamı kurumlar vergisinden müstesna olduğu halde sehven gelirler arasında gösterildiğini tespit ederek dönem beyanından indirilmesini ve (H) Bankla aralarındaki protokol uyarınca banka gelirini teşkil eden tutarın 1987 yılma ilişkin bulunduğundan bu dönem gelirlerinden düşülmesini önermiştir. Bununla beraber bir kısım giderlerin kabul edilemeyeceğim ve bir kısım gelirlerinde kayıtlara intikal ettirilmediğini ileri sürerek bunların toplamının fazla beyan edilen tutardan mahsubunu ve mahsupdan sonra kalan miktar üzerinden hesaplanacak verginin davacı bankaya ret ve iadesini önermiştir. Davacı Bankanın incelemede aleyhlerine tespit edilen farkların bir bölümünün yerinde olmadığı iddiasıyla yaptığı düzeltme ve şikayet başvuruları reddedilmiştir. Dava, şikayet başvurusunun reddine ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali isteğine ilişkindir. Karar: Yükümlü Bankanın 1988 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu lehe ve alayhe matrah kalemleri bulunmuş, bazı kalemler açık ve mutlak vergi hatası kapsamında görülerek düzeltilmiş, aleyhte bulunan kısım indirildikten sonra kalan miktara isabet eden ve fuzulen ödenen kurumlar vergisi ve fonlar düzeltme fişiyle yükümlüye iade edilmiştir. Aleyhe bulunan matrah farklarının da düzeltme kapsamın da görülerek incelenmesi ve kaldırılması yolundaki istemlerinin reddi üzerine Maliye Bakanlığı’na karşı açılan davada Danıştay Dördüncü Dairesi, aleyhe yapılan düzeltme işleminde hukuka uyarlık görmemiş ve işlemi iptal etmiştir. Davalı idarenin, temyiz istemi sonucu, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 17.6.1994 Günlü ve E: 1993/166, K: 1994/224 Sayılı Kararıyla, idarenin düzeltme fişi düzenlemesinin ’re’sen düzeltme’ işlemine dayalı bir vergi tarhı olduğu, aleyhe bulunan matrah farkları dikkate alındığında düzeltme işleminin bir bölümünün yükümlü kurumun aleyhine yapıldığı, Vergi Usul Kanunu’nun 121. maddesine göre aleyhine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı Vergi Mahkemesinde dava açma haklarının saklı olduğu, ortada tarh edilen verginin bulunmamasının ilgilinin Vergi Mahkemesinde dava açma hakkını önleyici bir sebep sayılmayacağı ve aleyhte bulunan matrah kalemlerinin vergilendirme hatası kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ilişkin karar bozulmuştur. Bozma kararı uyarınca dava yeniden incelendi: 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 4. fıkrasıyla, Danıştay’ın bozma kararlarına karşı mahkemelere bozmaya uymayarak eski kararlarında ısrar edebilme olanağı tanındığı halde, anılan maddenin 3622 Sayılı Kanunla eklenen 6. fıkrasında, ’Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde de bu maddenin 4. fıkrası hariç diğer fıkraları kıyasen uygulanır.’ denilmekle, Danıştay Dava Dairelerine ilk derecede baktıkları davalarla ilgili bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme olanağı tanınmamıştır. Daire kararı, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından, inceleme raporuyla davacı aleyhine bulunan matrah kalemlerinin vergi hatası kapsamında bulunmadığı, gerekçesiyle bozulmuş olduğundan davada başkaca araştırılıp incelenecek bir husus bulunmamaktadır. Bu nedenle Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun bozma kararı uyarınca davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.
|
|