Danıştay Üçüncü Daire
Aynı holding bünyesinde yer alan şirketlerin birbirlerine sağladıkları kredilerin, gerek borcun işletmede devamlı olarak kullanılması gerekse borcun özsermayeye nispetinin emsali kurumlardakine na zaran bariz farklılık göstermesi konusunda bir belirleme yapılmadan örtülü sermaye olarak değerlendirilmemesi gerekir. İstemin Özeti: Turistik eşya ve halı ticareti ve ihracatıyla uğraşan davacı şirket adına, yapılan vergi incelemesi sonucu 1988 takvim yılı için re'sen salınan Kurumlar ve Kurumlar Geçici Vergileriyle kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15. maddesinde, kurum kazancının tespitinde örtülü sermaye üzerinden, düzenlenen inceleme raporunda (davacı şirketin sermayesinin %99,23'ünün (.....) Holding A.Ş.'ne ait olduğu, ayrıca (.....) Turizm A.ş.'nin de bir (.....) Holding bünyesinde bulunduğu, davacı şirketin (.....) Holding ve (.....) Turizm A.Ş.'nden sağladığı kredilere vade farkı yürütüp bu farkları gider yazdığı, anılan şirketlerin birbirleriyle ilişkilerinin olması nedeniyle davacı şirketin kullandığı kredileri borç alacak gibi düşünmesinin yanlış olduğu, olayın sermaye arıtırım) olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla yürütülen vade farklarının örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz olduğu ve kurum kazancının tespitinde gider olarak gösterilemeyeceği belirtilerek matrah tespit edildiğinin anlaşıldığı) raporda, sadece davacı şirketle (.....) Holding ve (.....) Turizm A.Ş. arasındaki sermaye bağlantıları esas alınarak örtülü sermaye sonucuna varıldığı, gerek borcun işletmede devamlı olarak kullanılması, gerekse borcun özsermayeye nispetinin emsali kurumlardakine nazaran bariz farklılık göstermesi konusunda bir belirleme yapılmadığı, yıl içinde ihraç edilmek veya turistlere satılmak üzere satın alınan halıların bir kısminin (..,..) Turizm A.Ş.'nden alındığı, fatura bedelleri hemen ödenmediğinden cari hesap şeklinde işleyiş yapılması üzerine davacı şirket adına faiz tahakkuk ettirilmesinin ticari hayatın işleyişine aykırı olmadığı, (....) Holdingle olan carı hesap işleyişi ise mal alımından ziyade ödenmesi gereken bir kısım faturaların (..,..) Holding tarafından şirket adına, ilgili kişi ya da firmalara ödenmesinden kaynaklandığı, anılan firmalarla, davacı şirket arasındaki ilişkide örtülü sermayeden söz edilmesinin mümkün olmadığı, zira kanunun belirttiği anlamda bir istikrazın devamlı olarak kullanılmadığı, cari hesaba faiz uygulanmaması halinde adı geçen şirketler aleyhine örtülü kazanç dağıtımı nedeniyle tarhiyat yapılması yoluna gidilmesinin sözkonusu olabileceği, aynı holding bünyesinde yer alan şirketler arasında finans kaynaklarının holding amacı doğrultusunda işbirliği içinde kullanılmasının örtülü sermaye olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla davacı şirketin adı geçen şirketlere ödediği vade fark ve faizlerinin gider olarak göstermesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesinin kararının, inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesinin kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasın) sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.