Danıştay Üçüncü Daire
Hayat standardı esasinin uygulanmasında, temel göstergeye ilave olunan göstergelerin kist dönem dikkate alınarak bölünmesi mümkün değildir. İstemin Özeti: 1991 takvim yılma ilişkin gelir vergisi beyannamesini hayat standardı esasına göre vererek vergisin! de tahakkuk ettiren yükümlü adına, dava konusu edilen dönemde satın aldığı otomobiline ait ek göstergesin! beyan etmediği neden gösterilerek sevkedildiği takdir komisyonu kararıyla takdir edilen ek gösterge tutarı üzerinden ikmalen tarhedilen kaçakçılık cezalı gelir vergisine karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacının uyuşmazlığa konu özel otomobilini 29.11.1991 tarihinde satın aldığı, ancak bu taşıtını.hayat standardı esasına göre beyan etmediği gibi giderlerinin bir kısmım karşılayacak nitelikte olan emekli maaşı ile vergi iadesini de beyan etmediğinin anlaşıldığı, takvim yılı içinde özel otomobil safın alınması halinde hayat standardı ek göstergelerinin ne şekilde uygulanacağına dair 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda açık ve kesin bir hükmün bulunmadığı, ancak anılan yasanın mükerrer 116. maddesinin 'yıl içinde işe ,başlayan veya işi bırakan mükellefler için faaliyette bulunulan süreler gözönünde tutulur' hükmünün kıyasen uygulanması suretiyle yıl içinde özel otomobil satın alınması halinde buna hayat standardı ek göstergesinin satın alma tarihinden sonraki aylara isabet eden kısminin uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olacağı sonucuna ulaşıldığı, buna göre özel otomobilini 29.11.1991 tarihinde satın alan davacıya uygulanması gereken hayat standardı ek göstergesinin bir aylık döneme isabet eden kısminin matraha eklenmesi gerektiği, ancak bu miktarı fazlasıyla karşılayacak miktarda emekli maaşı ve vergi iadesi bulunan davacı adına ikmalen tarhiyat yapılması gerektirecek bir matrah farkı ortada bulunmadığından davalı idarece yükümlü adına ya pılan cezalı tarhiyatta yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden ............ Vergi Mahkemesinin 7.12.1993 Gün ve E: 1993/861, K: 1993/1243 Sayılı kararının; dava konusu dönemde satın aldığı özel otomobiline ait hayat standardı ek göstergesini beyan etmediği için bulunan yükümlü adına yapılan cezalı tarhiyatta yasaya uyarsızlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık; dava konusu edilen döneme ait gelir vergisi beyannamesinde 29.11.1991 tarihi itibariyle satın aldığı özel otomobilini beyan etmeyen davacının anılan döneme ilişkin gelir vergisi matrahının hesabında, özel otomobili için belirlenen hayat standardı ek göstergesinin tam mı yoksa satın alındığı tarihe göre bir aya isabet eden kısminin mı gözönünde bulundurulması gerektiği sorunun çözümüne ilişkin bulunmaktadır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 35. maddesinin 2. bendinin (f) alt bendinde; götürü usulden gerçek usule geçen mükellefler de dahil olmak üzere, yeni işe başlayan mükelleflerde temel gösterge tutarı, işe başlanılan yılda mükellefin faaliyette bulunduğu yörede uygulanan temel gösterge tutarının yansı olarak dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır. Anılan kanun maddesi hükmü incelendiğinde, bu hükmün münhasıran hayat standardı temel göstergesine ilişkin olarak değerlendirmeye tabi tutulacağı açık olup, zaten hayat standardı uygulaması da; vergi yükümlüsünün ulaştığı yaşam düzeyine göre gerçek geliri üzerinden vergilendirilmelerinin sağlanmasına yönelik bir otokontrol sistemi ve 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1. maddesinde anlam bulan gerçek gelir ilkesinin doğal sonucu olarak vergi hukukumuz içinde yer almaktadır. Her ne kadar bir takvim yılı içerisinde özel otomobil satın alınması halinde hayat standardı ek göstergesinin ne şekilde uygulanacağına ilişkin olarak yasada açık ve kesin bir hükme yer verilmemiş işe de; gerek yukarıda açıklanan nedenlerle ve gerekse ek göstergelerin mahiyetleri gereği bölünebilirliğinin imkansızlığı karşısında davacının dava konusu edilen döneme ilişkin gelir vergisi matrahının hesaplanmasında hayat standardı ek göstergesinin tam olarak uygulanması gerekmektedir. Başka bir deyişle hayat standardı esasında kist dönem uygulaması münhasıran temel gösterge için söz konusu olabilecektir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle anılan hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere ......... Vergi Mahkemesi kararlının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.