Danıştay Dördüncü Daire
Yabancı memleketlerde elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilir. Ancak zararla kapatılan döneme ait tahakkuk etmiş kurumlar vergisi bulunmadığından yurtdışında ödenen verginin mahsubuna veya iadesine olanak yoktur. İstemin Özeti : Bankasının 1989 yılım zararla kapatması sonucu tahakkuk ermiş kurumlar vergisi bulunmadığından, Kıbrıs Lefkoşe Şubesinin gelirleri için ödenen verginin 1990/Nisan ayma ilişkin beyan üzerinden tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisine mahsup talebinin kabul edilmeyerek söz konusu vergi borcunun tahsili amacıyla davacı banka adına ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmiştir. Ankara 4. Vergi Mahkemesi, davacı kurumun yurt dışında ödediği verginin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 43. maddesi hükmünde yazılı şartları taşıyan nitelikte olduğu, sadece ortada kurumlar vergisine tabi kazanç bulunmadığından anılan kanuna göre tahakkuk etmiş kurumlar vergisinin de mevcut olmaması nedeniyle yurt dışında ödenen verginin 43. madde uyarınca indirilmediği, buna karşın iadeye veya başka bir vergi borcuna mahsubuna engel bir durumunda bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı idare temyiz istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin 29.9.1994 Günlü ve E : 1993/5463, K : 1994/4507 Sayılı kararıyla reddedilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü davacı bankanın 1989 yılı hesapları zararla kapanmış olup kurumlar vergisi tahakkuku bulunmadığından, Kıbrıs Lefkoşe şirketine ödenen verginin kurumlar vergisi dışında başka bir vergiye mahsubunun mümkün olmadığı ve tahakkuk etmiş olan vergi borcunun vadesinde ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinde kanuna aykırılık bulunmadığım ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemektedir. Karar : Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi hükmü karşısında, yerinde görüldüğünden düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Dördüncü Dairesinin 29.9.1994 Günlü ve E : 1993/5463, K : 1994/ 4507 Sayılı Kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelendi. Uyuşmazlık, davacı kurumun yabancı ülkede elde ettiği ve Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirdiği kazançtan dolayı, yabancı ülkede ödenen verginin, kurumlar vergisi tahakkuku bulunmaması nedeniyle Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 43. maddesi uyarınca indirim ko nusu yapılmadığından, yurt dışında ödenen verginin ödeme emri ile istenilen vergi borcuna mahsubunun anılan kanun hükmüne uymadığı gerekçesiyle mahsup yapılmamasından kaynaklanmaktadır. 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 43. maddesinde 'Yabancı memleketlerde elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal etirilen kazançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye'de tarh olun'an kurumlar vergisinden indirilebilir. Ancak; 1 indirilecek miktar, yabancı memleketlerde elde edilen kazançlara, bu kanunun 25. maddesinde yazılı nisbetlerin uygulanmasıyla bulunacak miktardan fazla olmaz. 2 Yabancı memleketlerde vergi ödendiği yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa mahallinde Türk menfaatlerin! koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan vasikalarla tevsik edilmedikçe, yabancı memleketin vergisi Türkiye'de tarh olunan vergiden indirilemez.' hükmü yer almıştır. Anılan madde metninden de anlaşılacağı üzere yurt dışında ödenen bir verginin Türkiye'de tarh olunan vergiden mahsup edilebilmesi için, mahsuba konu edilen verginin kaynağım oluşturan yurt dışı kazancın Türkiye'deki kayıtlara intikal ettirilmesi ve bu gelire isabet eden verginin ödendiğinin usulüne uygun olarak tevsik edilmesi ve Türkiye'de tahakkuk etmiş kurumlar vergisi bulunması gerekir. Yasa hükmüyle güdülen amacın, kurumların Türkiye dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri ve Türkiye'de vergilendirilecek olan kazançlarından yurt dışında da vergi ödemeleri halinde aynı kazançtan iki defa vergi alınmasının önlemek olduğu açıktır. Dosyanın incelenmesinden, davacı bankanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefkoşe şubesinin 1989 yılı karım genel müdürlük kayıtlarına intikal ettirdiği ve bu karından dolayı ödediği vergiyi de yasada belirtildiği biçimde belgelendirmiş olduğu anlaşılmıştır. Ancak davacı bankanın 1989 yılım zararla kapatması sonucu tahakkuk etmiş kurumlar vergisi bulunmadığından söz konusu verginin mahsubuna veya iadesine 43. madde hükmü uyarınca olanak yoktur. Bu durumda davacı kurumun yurt dışında ödediği vergiden dolayı meydana gelen indirim hakkının kurumlar vergisi dışında başka bir vergiye mahsup olanağı bulunmadığından, söz konusu miktarın dava konusu ödeme emri ile tahsili amaçlanan gelir (stopaj) vergisine mahsubu gerektiği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline ilişkin mahkemece verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Ankara Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.