|
Dairesi
Maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran yangın dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlü tarafından ibraz edilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin KDV’nin indirim konusu yapılması ibraz edilemeyenlere ait olanın ise indirim konusu yapılmaması gerekir.
|
|
Karar No
1995/2951
|
|
Esas No
1995/2875
|
|
Karar Tarihi
07-11-1995
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran yangın dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlü tarafından ibraz edilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin KDV’nin indirim konusu yapılması ibraz edilemeyenlere ait olanın ise indirim konusu yapılmaması gerekir. İstemin Özeti: Defter ve belgelerinin yandığım öne sürerek ibraz edemeyen yükümlünün katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen indirimleri kabul edilmeyerek 1989/Ekim dönemine ilişkin re’sen katma değer vergisi salınmıştır. Ankara 7.Vergi Mahkemesi 1.11.1994 Gün ve E:1993/1078, K: 1994/1535 Sayılı kararıyla, 3065 Sayılı Kanunun 29/1. ve 34. maddeleri hükümleri uyarınca, katma değer vergisi indiriminin yapılabilmesi için mutlak surette belgelerde gösterilmesi ve kanuni defterlere kaydedilmesi gerektiği, ihtilaflı dönemde verilen beyannamelerde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin yasada öngörülen belgelerle kanıtlanamadığı, diğer taraftan defter ve belgelerin tamamen yandığı yolundaki iddiaların da inandırıcılıktan uzak olduğu, dolayısıyla yükümlünün indirimleri kabul edilmeyerek dönemler itibariyle re’sen katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı, diğer taraftan yükümlü şirketin bu dönemde sattığı araç satış bedelinin düşük bulunması üzerine tarhedilen cezalı verginin ise; mahkemece aracın satış tarihi itibariyle bedelinin tespiti amacıyla bilirkişi incelenmesi yaptırılmasının mümkün olamayacağı ve ilgili kuruluşlar tarafından ara kararma cevap verilmemesi nedeniyle satışa konu aracın satış bedelinin yükümlü beyanı ve inceleme elemanınca bulunan değerin ortalaması alınmak suretiyle bulunan miktarın matrah farkı olarak tespit edildiği, buna ilişkin kaçakçılık cezasının da kusur cezasına çevrilmesi icabettiği gerekçesiyle tarhiyatı değişiklikle onamıştır. Yükümlü şirket tarafından, tüm alımlar belgeli olarak yapıldığından katma değer vergilerinin mutlaka ödendiği, vergilerin ödendiğine ilişkin belgelerin .istendiği anda ibraz edilebileceği, davalı idare tarafından ise inceleme raporuna dayanılarak yapıları cezalı tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığından tamamen onanması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. . Karar: Temyize konu vergi mahkemesi kararının cezalı tarhiyatın araç satışından kaynaklanan kısminin değişiklikle onanmasına ilişkin hüküm fıkrasına karşı tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri iddialar kararın bu kısminin bozulmasın) gerektirecek nitelikte görülmemiştir. • Vergi inceleme raporunda indirimlerin kabul edilmemesi nedeniyle tarholunan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmına gelince; 3065 Sayılı Kanunun 29. maddesinin 1/a bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, ayı Kanunun 34/1. maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca göterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. . ’ Madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Olayda, yükümlünün ihtilaf döneminde defter ve belgelerinin yandığım ileri sürerek ibraz etmemesi nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmakta, dolayısıyla matrahın re’sen takdiri zorunlu hale gelmektedir. Öte yandan, defter ve belgelerin yanmış bulunması yukarıda belirtilen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin varlığım ispat olanağına sahip bulunduğunu kabul etmek gerekir. Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran yangın dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması, aksi halde, indirimlerin kabul edilmemesidir. Bu durumda mahkemece, yükümlünün dönemler itibariyle yapmış olduğu alımlarına ilişkin temin ettiği ve bilahare temin edebileceği belgeler incelenmek suretiyle katma değer vergisi indirimlerinin tesbit edilmesi ve yükümlünün ispat edemediği indinintefift kabul edilmemesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kısmen kabulüne, Ankara 7. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına , yukarıda açıklanan husus gözönüne alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, yükümlü temyiz istemi kısmen reddedildiğinden 252.400. lira ilam harcının temyiz isteminde bulunan yükümlüden alınmasına oybirliği ile karar verildi.
|
|