Dairesi
Vergi Dairesi müdür yardımcılarının, müdür vekili olma durumunda vergi incelemesi yetkileri vardır.
Karar No
1995/2794
Esas No
1995/2828
Karar Tarihi
25-10-1996
Danıştay Onbirinci Daire

Vergi Dairesi müdür yardımcılarının, müdür vekili olma durumunda vergi incelemesi yetkileri vardır. İstemin Özeti: Cami derneğine yapılan emtia teslimlerinin istisna kapsamında yer almaşı gerektiği iddiasıyla vergi dairesine verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamesi matrah azaltıcı nitelikte görülerek yükümlünün defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen, inceleme raporuna dayanılarak adına 1992/Haziran dönemi için ikmalen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararı ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 135. maddesinde vergi incelemesi yetkisi olanların belirlendiği, madde vergi incelemesine yetkisi olan Vergi Dairesi müdürlerinin bu yeticilerini müdür yardımcılarına devredebilecekleri yönünde bir hüküm getirmediğine göre, vergi inceleme yetkisi olmayan müdür yardımcısı tarafından yapılmış bir incelemeye dayalı vergi salınamayacağı gerekçesiyle cezalı tarhiyat kaldırılmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğünce, vergi inceleme raporunun tutanak bölüntünün müdür tarafından imzalandığı, vergi inceleme raporunun ise, müdürün sağlık izni aldığı sırada müdüre vekaleten görev yapan müdür yardımcısı tarafından ’müdür’ sıfatı ile imzalandığı öre sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, Vergi Dairesi müdürünün sağlık izni aldığı sırada müdürlük görevini vekaleten yürüten müdür yardımcısının vergi inceleme yetkisinin olup olmadığına ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3418 sayılı kanunun 31. maddesi ile değişik 135. maddesinde, ’vergi incelemesi; hesap uzmanları, hesap uzman muavinleri, ilin en büyük mal memuru, kontrol memurları veya Vergi Dairesi müdürleri tarafından yapılır. Maliye Müfettişleri, Maliye Müfettiş Muavinleri, Gelirler Kontrolörleri ve Stajyer Gelirler Kontrolörleri her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haizdir.’ hükmü yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinden vergi inceleme raporunun tutanak kısminin Vergi Dairesi müdürü, şef görevlisi ve vergi memuru tarafından düzenlenerek imza altına alındığı, müdürün 15.2.1993 gününden itibaren dokuz gün sağlık izni aldığı dönemde müdür yardımcısının vergi inceleme raporunu imzaladığı ve bu rapora dayanılarak tarh ve tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır. • Müdür yardımcısının, müdürün izinli olduğu dönemde vekil olarak vergi inceleme raporunu imzaladığı hususu tartışmasızdır Vekil, vekalet ettiği görevin yetki ve sınırları içinde kalmak şartıyla asil ad ve hesabına asilin bütün hak ve yetkisine sahip olduğu vekalet kurumunun niteliği gereğidir. Vergi ve ceza ihbarnamesi düzenleme, uzlaşmaya varma ve dava açıldığında her türlü usul işlemini yapma yetkisi olan vekilin, bunların dayanağım oluşturan ve bunlardan ayrılması mümkün olmayan ’vergi inceleme raporunu’ imzalama yetkisine sahip olmadığı düşünülemez. Aksi düşüncenin kabulü, vekaleten yürütülen görevlerin uzun süre devam etmesi durumunda, inceleme raporunun düzenlenmesinde belli sürelerle kayıtlı bulunan idarenin bu süreleri kaçırması dolayısıyla hak kayıplarına uğraması sonucunu doğuracağından, isabetli değildir. Öte yandan vergi inceleme tutanağı müdür tarafından imzalandığından, müdür vekili tarafından kullanılan yetkinin asil tarafından da kabul edildiği ortadadır. Bu açıklamalar karşısında işin esası incelenip cezalı tarhiyat hakkında bir karar verilmesi gerekirken, müdüre vekaleten görev yapan müdür yardımcısının vergi inceleme raporunu imzalama yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın terkin edilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin karannın yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi. AYRIŞIK OY: Vergi incelemesi Vergi Usul Kanununda ödenmesi gereken verginin araştırılması, tespiti ve sağlanması olarak tanımlanmıştır. Tanımdan vergi incelemesinin arayıcı ve bulucu fonksiyonunun yanında, sağlayıcı olarak önleyici fonksiyonunun da olduğu anlaşılmaktadır, incelemenin bu özellikleri, inceleyen açısından muhasebe ve bilanço bilgisi yanında derin bir hukuk bilgisinin de olmasıni gerektirir. Vergi incelemesinin bütün bu özelliklerini gözönünde tutan yasa koyucu, 213 sayılı, Vergi Usul Kanununun 135. maddesinde getirdiği kesin kurallarla vergi incelemesine yetkili olanlarım teker teker saymak suretiyle tespit etmiştir. Yaptığı bu tespitlere baktığımızda ise vergi idaresinde idari görevlerde bulunanlardan yalnızca Defterdarlar ile Vergi Dairesi Müdürlerinin incelemeyle yetkili ve görevli kılındıkları görülmektedir. Diğer taraftan vergi dairesi müdürlerinin hem müdür olma ve hem de vergi incelemeleriyle ilgili yetkileri 2996 sayılı Maliye Bakanlığı teşkilat kanununda ve buna dayalı Vergi Daireleri kuruluş ve görevleri yönetmeliğinde ayrıca kurala bağlanmıştır. Bu düzenlemelerde ise; vergi dairelerine müdür olmak isteyenlerde bu görev için öngörülmüş yazılı ve sözlü sınavı kazanmış olmak yanında, tahsil seviyelerine göre Maliye Bakanlığı gelir teşkilatlanna dahil kadrolarda 6 ile 9 yıl arasında başarı ile çalışmış olmak koşulları da aranmıştır. Hal böyle olunca görevi vergi dairesi müdürü olmayan ve hatta atanmış vergi dairesi müdür vekilliği de bulunmayan müdür yardımcısına, müdürün sağlık izinde olmasından bahisle vergi incelemesi yetkisinin tanınması gerek 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 135. maddesine ve gerekse 2996 sayılı Yasanın 22 ve 23. maddelerine aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşü ile bozulması yolundaki çoğunluk kararma karşıyım. DÜŞÜNCE: 213 sayılı Yasanın 135. maddesinde vergi incelenmesine yetkili olan kişiler belirtilmiş olup, Vergi dairesi müdürleri de vergi incelemesine yetkili kişiler arasında sayılmıştır. Vergi inceleme tekniği özel bir eğitim ve uzmanlık gerektirdiği için inceleme yetkisi de özel bir hükümle düzenlenmiştir. Dolayısıyla inceleme yetkisine sahip olabilmek için anılan maddede belirtilen unvanları taşımak gerekir. Sözkonusu maddede inceleme yetkisi müdürlük kurumuna değil, ’vergi dairesi müdürü’ terimi ile bizzat müdür sıfatım haiz kişilere verilmiştir. Bu madde ile tanınan yetkinin yorum yolu ile genişletilmesi mümkün değildir. Yukarıdaki gerekçelerle mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı