Dairesi
Şirketin vergi borcu nedeniyle yönetim kurulu üyesinin takip edilebilmesi için sadece yönetim kurulu üyesi olmak yetmemekte, bunun yanısıra vergi borcunun ödenmemesi fiili ile davacının tutumu arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Yani şirketin vergi borcunu ödeme imkanı olduğu halde
Karar No
1995/2778
Esas No
1995/2067
Karar Tarihi
25-10-1995

Danıştay Onbirinci Daire

Şirketin vergi borcu nedeniyle yönetim kurulu üyesinin takip edilebilmesi için sadece yönetim kurulu üyesi olmak yetmemekte, bunun yanısıra vergi borcunun ödenmemesi fiili ile davacının tutumu arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Yani şirketin vergi borcunu ödeme imkanı olduğu halde temsilcinin kanuni görevini yerine getirmediği saptanmalıdır. o İstemin Özeti: Yönetim kurulu başkanı olduğu (K) A.Ş.'nin 1992/Aralık dönemine ilişkin katma değer vergisinin ödenmemesi nedeniyle davacı adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla, davacı her ne kadar 20.4.1993 günlü noterden düzenlenen istifaname ile yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiğini ileri sürmekte ise de, bu kararın ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmeden hüküm ifade etmeyeceği, ayrıca bu durumun davacının yönetici olduğu, dönemlere ilişkin vergi borcundan dolayı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle ödeme emrini onayarak, davayı reddetmiştir. Davacı, şirketin faaliyette olduğunu, şirketin mal varlığım tespit etmeden hakkında takibe geçilmesinin yasal olmadığım ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemekledir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasında tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıf ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği belirtilmiş ve anılan maddenin, ikinci fıkrasında da yukarda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine .getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür. Bu madde uyarınca şirketin vergi .borcu nedeniyle yönetim kurulu üyesinin takip edilebilmesi için sadece yönetim kurulu üyesi olmak yetmemekte, bunun yanısıra vergi borcunun ödenrmmesi fiili ile davacının tutumu arasında nedensellik bağı bulunması gerekmektedir. Yani şirketin vergi borcunu ödeme imkanı olduğu halde temsilcinin kanuni görevini yerine getirmediği saptanmalıdır. Öte yandan yukarıda sözü edilen maddede, mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi borcundan söz edildiğine göre, vergi borcunun şirketten tahsil olanağı kalmadığının 6183 sayılı Kanunun 75. maddesinde yeralan 'yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır. Yapılan takip safhalarıyla bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur.' hükmü gereği aciz fişi düzenlenmek suretiyle belgelenmesi gerekmektedir. Dosya içeriğinden, şirket hakkında aciz fişi düzenlenip düzenlenmediği saptanamamaktadır. Dolayısıyla bütün bu. hususlar dikkate alındığında davacının sadece yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle şirket vergi borçlarından sorumlu tutulmasında 213 sayılı Kanunun 10. maddesine uygunluk görülmediğinden, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde belirtilen 'borcun olmadığı' kapsamında değerlendirilip, ödeme emriyle istenen borcun davacı açısından takibin bu aşamasında henüz doğmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi . AZLIK OYU; Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması uygun olacağından, kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı