Danıştay Dördüncü Daire
Muris adına düzenlenen ihbarnamenin mirasçılara tebliğ edilebileceği, bu durumun mirasçıların, vergi borcundan hisseleri nispetinde sorumlu olacağı gerçeğin! değiştirmeyecektir. İstemn Özeti: işhanındaki hissesinden dolayı 1986 yılma ilişkin olarak elde ettiği gayrimenkul sermaye iradım beyan etmediği ileri sürülerek takdir komisyonu kararı uyarınca yükümlü adına salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasına karşı yükümlünün varisleri tarafından dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; muris adına tahakkuk ettirilen verginin hisseleri oranında mirasçılara intikali gerektiği, bunun için vergi borcunun bizzat mirasçılara ihbarname ile tebliği gerektiği, bu durumda ölen yükümlü adına düzenlenen ihbarnamelerin mirasçılara tebliğinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, 1987 yılında ölen yükümlünün 1986 yılma ilişkin tarhiyatın muhatabı olduğunu ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Yükümlü adına 1986 yılma ilişkin olarak düzenlenen ihbarname yükümlünün 24.3.1987 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarına tebliğ edilmiş ve bu ihbarnameye karşı mirasçılar tarafından imzalanan tek bir dilekçe ile dava açılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12. maddesinde, ölüm halinde mükellefin ödevlerinin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçeceği, ancak mirasçılarından her birinin ölenin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacağı belirtilmiştir. Yükümlü adına düzenlenen ihbarnamenin mirasçıların birine tebliği: murisin malvarlığının, ölümünden sonra bölünüp miras çıların kişisel malvarlığı niteliğim kazanıncaya kadar geçen safhada mevcut olan miras şirketinin, ölenin borcundan haberdar olup bu tutarı borçlanması, böylece vergi alacağının tahakkuku sonucunu doğuracaktır. Bu husus, mirasçıların ölenin vergi borcundan miras hisseleri nispetinde sorumlu olduğu gerçeğim değiştirmez. Vergi borcunun miras şirketi adına mirasçılardan biri tarafından ödenmesi halinde, ödemeyi yapan mirasçının diğer mirasçılara rücu etme olanağı bulunduğu da kuşkusuzdur. Mirasçılar adına hisseleri oranında ayrı ayrı ihbarname düzenlenerek tebliğ edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda, vergi borcunun mirasçılara hisseleri oranında düzenlenecek ihbarnamelerle tebliğ edilmediği gerekçesiyle tarhiyatı kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi . AZLIK OYU; 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 12. maddesi, mirasçıların Medeni Kanunumuzda olduğu gibi, ölenin borçlarından müteselsilen değil, miras hisselerini nispetinde sorumlu olduklarım açıkça hükme bağlamış olup, olayda ölü ... adına re'sen takdir edilen matrah üzerinden salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasının tamamının mirasçılardan yalnız birinden istenmesi hukuken mümkün olmadığından ve mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği oyu ile karara katılmıyorum.