Danıştay Onbirinci Daire
Özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, belge vermeyenle almayanın birlikte tespiti gerekmemektedir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinde, aynı Kanun'un 232, 234. 235 ve 236. maddeleri gereğince verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan her birinin adına özel usulsüzlük cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan maddede, özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi, yasa ile yasaklanan fiillerin saptanmasına bağlanmış olup, bu fiillerden birincisi yasanın ilgili maddelerinde hangi durumlarda düzenlenerek verilecekleri ve alınacakları açıklanmış olan fatura ve müstahsil makbuzu gibi belgelerin verilmemesi, ikincisi de, bu tür belgelerin alınmaması halidir. Her ne kadar, belge vermeme fiilinin, diğer taraf açısından belge almama fiilini oluşturduğu açık ise de, Yasanın 353. maddesinde belge vermediği saptananlara ceza kesilebilmesi için, belgenin kime verilmediğinin saptanması zorunlu tutulmamıştır. Yasada her iki taraftan da söz edilmesindeki amaç, bu işleme taraf olanların her ikisinin fiilinin de özel usulsüzlük cezasını gerektirdiğinin vurgulanması olup, bu nedenle, belge verilmediği saptandığında, belgeyi almayanın belirlenememesi, belge vermeyen adına ceza kesilmesini engellemez. Olayda, yükümlünün, kaynağı belli olmayan yederden temin ettiği krom madenini, gerçekte tüccar olmayan şahıslardan sağladığı naylon faturalarla belgelendirmek suretiyle haksız katma değer vergisi indirimine neden olduğu vergi inceleme raporu ile saptanmış olup, bu rapora dayanılarak 1989 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak re'sen yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyata karşı yükümlü tarafından açılan davaların, ........... Vergi Mahkemesince 16.6.1992 Tarihinde verdiği kararlarla reddedildiği, bu karara karşı yapılan temyiz başvurularının ise Danıştay 9. Dairesince reddedilerek tarhiyatın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, yükümlü tarafından içeriği itibariyle yanıltıcı fatura temin etme fiiline ilişkin olarak vergi inceleme raporu ile ulaşılan sonuç üzerine yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yargı kararları ile de yerinde görüldüğünden, aynı fiil için kesilen özel usulsüzlük cezasının, satılan emtianın veya yapılan hizmetin satıcı ve alıcı nezdinde birlikte saptanmadığı gerekçesiyle kaldırılması yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararnın bozulmasına oybirliği ile karar verildi.