Danıştay Dokuzuncu Daire
Tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir idari işlem niteliğinde bulunmaması nedeniyle dava konusu edilemez. İstemin Özeti: ihracat nedeniyle katma değer vergisi iadesi alan yükümlünün haksız iade aldığından bahisle iade edilen katma değer vergisinin kaçakçılık cezalı olarak geri alınması hususunda düzenlenen inceleme raporu ile tarhiyat öncesi uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı Yasanın 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde dilekçelerin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, 15. maddesinin (1/b) bendinde de idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması halinde davanın reddine karar verileceğinin hükme bağlandığı, diğer taraftan 213 sayılı Yasanın 378. maddesine göre Vergi Mahkemesinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi cezanın kesilmesi tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği, dosyanın incelenmesinden yükümlünün tarhı önerilen vergi ve ceza için tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu, imzadan imtina etmek suretiyle imzalamadığı, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın tebliği üzerine bu tutanağın iptali için dava açtığının anlaşıldığı, mahkemelerince verilen ara kararı üzerine ibraz edilen işlem dosyasından yükümlü adına herhangi bir vergi ve ceza ihbarnamesi düzenlenip, tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda ortada henüz idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddeden Van Vergi Mahkemesinin 25.8.1994 gün ve K:1994/46 sayılı kararının; uzlaşma komisyonu başkanının uzlaşma konusunda önyargılı olduğunu anladığından komisyon başkanım reddettiğine dair valilik kanalı ile dilekçe verdiği, bu durumun uziaşna komisyonunun usulsüz çalıştığım gösterdiği, kendisi hazır olmadan tutanağın imzadan imtina edilmiş şekilde düzenlendiği bu durumda yasanın tanıdığı bir hak olan uzlaşma imkanının ortadan kaldırıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine anılan mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.