Dairesi
Tüzel kişiliği sona ermiş olan kooperatif borcu için tasfiye kurulu üyelerine gidilmesi gerekirken kooperatif adına tanzim olunan ödeme emrinde yasal isabet yoktur.
Karar No
1995/2430
Esas No
1994/1230
Karar Tarihi
30-05-1995

Danıştay Dördüncü Daire

Tüzel kişiliği sona ermiş olan kooperatif borcu için tasfiye kurulu üyelerine gidilmesi gerekirken kooperatif adına tanzim olunan ödeme emrinde yasal isabet yoktur. İstemin Özeti: Davacıların tasfiye kurulu üyeliğini yaptığı yükümlü kooperatifin 1986 yılı gelir (stopaj) vergisi ve vergi cezası borçlarının tahsili için ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmiştir. Sivas Vergi Mahkemesi 16.11.1993 Günlü ve E:1993/146, K:1993/264 Sayılı kararıyla, 27.11.1992 günü tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren kooperatif tasfiye döneminden önceki vergi borçlarının tahsili için yükümlü kooperatifin adına düzenlenen ödeme emrinin ilgili yıllardaki kanuni temsilcilere tebliği gerekirken, tasfiye kurulu üyeliği yapmış davacılara tebliğinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, kesinleşen amme alacağının tahsili için eski tasfiye kurulu üyelerine tebliğ edilen ödeme emrinin yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Uyuşmazlık, tasfiye edilen yükümlü kooperatifin tasfiyeden önceki dönemlere ait olup,. tasfiye döneminde tarh ve tebliğ edilen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenip, eski tasfiye kurulu üyelerine tebliğ edilen ödeme emrine ilişkindir. . ' 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 'Tasfiye memurlarının sorumluluğu' başlıklı 34. maddesinde, tasfiye memurlarının kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergileri ödemeden veyahut bu vergilerle diğer itirazlı tarhiyat için karşılık ayırmadan, icra ve İflas Kanunu'nun 206. maddesinin 6. sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamayacakları, aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamlarından ve vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları, vergi aslı ve zamlarının kendisine paylaştırma yapılan ortaklardan da aranabileceği, ortaklardan tahsil edilmiş olan vergi asılları için ayrıca tasfiye memurlarına müracaat olunmayacağı öngörülmüştür. Olayda, 30.6.1991 tarihinde tasfiyeye giren yükümlü kooperatifin yıllara sari inşaat işi nedeniyle müteahhite yaptığı istihkak ödemelerinden vergi tevkifatı yapılmaması nedeniyle re'sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisine ilişkin vergi ve ceza ihbarnameleri tasfiye dönemi içinde 4.12.1992 günü tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine tasfiye kurulunca üyelere paylarına düşen vergilerin ödenmesi gerektiği duyurulmuş ve 108 kişilik kooperatifin 99 üyesi 10.12.1992 günü 3787 Sayılı Yasa'dan yararlanarak vergilerin! ödemişler, ancak 9 üye paylarına düşen vergileri ödememişlerdir. Tasfiye kurulunca bu vergilerin tamamının ödenip ödenmediği araştırılmadan, 27.12.1992 günü tasfiyenin kapatılmasına karar vermiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 34. maddesi uyarınca, ortaklarca ödenmeyen vergi borcunun tasfiye kurulu üyelerinden aranması tabiidir. Ancak vergi dairesince yapılan işlem bu yönde olmayıp, söz konusu vergi borcunun tasfiye edilen kooperitiften takibi yoluna gidilmiştir. Oysa yükümlü kooperatif ödeme emrinin düzenlendiği tarihte tasfiye edilmiş olduğundan, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona ermiş bulunan kooperatiften, amme alacağının takibi olanağı bulunmamaktadır. Tarh edilen gelir (stopaj) vergisinin büyük bir bölümü ortaklarca 3787 sayılı Yasadan yararlanılarak ödenmiştir. Bazı üyelerin ödeme yapmaması üzerine 3787 Sayılı Yasa şartlarının ihlal edildiği öne sürülerek kalan vergi aslı ile borcun tamamına ait vergi cezası ve gecikme faizlerinin tahsili için ödeme emri Kanun kapsamına giren alacakların maddede belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması halinde mükelleflerin ödedikleri tutar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanacakları, bu takdirde, yapılan ödemelerdeki borç aslı ile gecikme zammı gecikme faizi ve vergi cezalarının hesabında toplam borç tutarındaki asıl ile gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezaları arasındaki oranın esas alınacağı öngörüldüğünden, ödenmemiş vergi aslı ile birlikte borcun tamamına ait vergi cezası ve gecikme faizi istenmesi yerinde değildir. Ayrıca ihtilaf konusu vergi istihkaklardan kesilmesi gereken gelir (stopaj) vergisi olup, bu vergi istihkak sahibi müteahhitin beyanname vererek gelirin! beyan ettiği dönemde mahsup edilecek bir .vergi olduğundan, gecikme faizi hesabinin verginin normal vade tarihinden itibaren, müteahhitin beyanname verdiği tarihe kadar geçen süre için yapılması ve müteahhit tarafından mahsup yapılmamış ise ödenen vergi asıllarının düzeltme fişi ile iade edilmesi gerekmektedir. Şartları varsa kalan vergi borcunun tasfiye kurulu üyelerinden alınması gerekirken, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona ermiş bulunan yükümlü kooperatif adına ödeme emri düzenlenmesinde isabet bulunmadığından, ödeme emrinin iptaline ilişkin mahkeme kararı sonucu itibariyle yerinde görülmüştür. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı