Danıştay Dördüncü Daire
Beyanname dışında ayrıca bir incelemeye gerek kalmaksızın matrah farkının bulunduğu durumlarda, bu noksanlık nedeniyle kaçakçılık cezası kesilmese de, vergi ziyaının meydana geldiğinin kabulü ve kusur cezası kesilmesi gerekir. İstemin Özeti: Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 15/1b maddesi uyarınca vergiden müstesna taşıma ve gümrük işlemleri dolayısıyla elde edilen gelir üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/Bd maddesi uyarınca dahili tevkifat yapmadığı belirlenen davacı adına 1987/Mayıs ayı için ikmalen gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Ankara 5. Vergi Mahkemesi 22.3.1990 Günlü ve E: 1989/523, K: 1990/258 Sayılı Kararıyla, elde edilen gelir üzerinden dahili tevkifat yapmadığı belirlenen davacı adına yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı,ancak 1.1.1989 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan dahili tevkifatın en son 1988 yılı gelir vergisinden mahsubunun mümkün olduğu, yükümlünün beyan etmediği dahili tevkifatı 1987 yılı gelir vergisinden mahsup etmemiş olması ve gelir vergisinin aynen ödenmesi ve artık dahili tevkifatın mahsup imkanının kalmamış olması nedeniyle istenemeyeceği ve ortada ödenmesi zorunlu bir kamu alacağı olmadığına göre geç tahakkuktan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle vergi ziyaının meydana geldiğim, dahili tevkifatın mahsup edilmemesinin bu durumu değiştirmeyeceğim ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341. maddesinde vergi ziyaı, mükelleflerin veya sorumluların vergilendirme ile ilgili ödevlerim' zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlanmıştır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin (B) bölümünde gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmek üzere bu maddede belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri ifade edilmiştir. Bu kuraldan, dahili tevkifat yoluyla ödenen verginin, mükelleflerin vergilendirme dönemine ilişkin vergisinin bir kısmım teşkil ettiği, yıllık beyandan önce tahsili sağlanarak, sadece bu bölümün ödeme zamanının değiştirildiği anlaşılmaktadır. Davacı, uyuşmazlık konusu dönemde yaptığı teslimler karşılığı alınan bedel üzerinden yapmak zorunda olduğu dahili tevkifatı ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar ödeme veya vergi dairesine bildirmeye zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefin verginin zamanında tahakkukunu engellediğinin kabulü gerekir. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesinin 8. bendinde parantez içinde yer alan hüküm uyarınca beyanname dışında ayrıca bir incelemeye ihtiyaç göstermeksizin tespiti mümkün olan bu noksanlık nedeniyle kaçakçılık cezası kesilmezse de, vergi ziyaı meydana gelmediğinin kabulü ile cezanın mahkemece tamamen kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin vergi aslı yönünden reddine.cezaya ilişkin kısminin kabulüyle Ankara 5. Vergi Mahkemesi kararının cezaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.