Dairesi
Yatırıma konu aktif değerlerin topluca satışı veya devri dolayısıyla ilgili dönemde verilecek olan beyannamede yatırım indirimi nedeniyle o tarihte tahakkuk ettirilmeyen verginin tahakkuk ettirilmesi gerektiğinden, vergi ikmalen, re'sen ya da idarece tarh
Karar No
1995/184
Esas No
1994/3929
Karar Tarihi
26-01-1995

Danıştay Üçüncü Daire

GVK EkMd5 Yatırıma konu aktif değerlerin topluca satışı veya devri dolayısıyla ilgili dönemde verilecek olan beyannamede yatırım indirimi nedeniyle o tarihte tahakkuk ettirilmeyen verginin tahakkuk ettirilmesi gerektiğinden, vergi ikmalen, re'sen ya da idarece tarh edilerek gecikme faizi uygulanması mümkün değildir. İstemin Özeti: Davacı şirketin Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından aldığı 30.12.1988 Gün ve 883 Sarılı Yatırım Teşvik ve İzin Belgesine istinaden yaptığı komple tesisleri yatırımı tamamlamadan teşviki veren makamın izniyle topluca satması sonucunda bu dönemde yararlanılan yatırım indirimi miktarı üzerinden tarh edilen kurumlar vergisine uygulanan gecikme faizine karşı açılan davayı; Vergi Usul Kanunu'nun 'özel ödeme zamanları' başlığım taşıyan 112. maddesinin 3/a fıkrasında; ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen süreler için 6183 Sayılı Kanuna göre tesbit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağının hükme bağlandığı, olayda davacı şirket kullanmış olduğu yatırım indirimi nedeniyle 1989 yılı beyanında 96.448.372. liralık matrahın noksan beyanına ve tahakkukuna neden olduğu, bu matraha göre hesaplanan verginin ödeme müddeti içinde ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme faizinde kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddederek tahakkuk ettirilen gecikme faizini onayan Vergi Mahkemesinin 3.6.1994 Gün ve E: 1994/15, K: 1994/325 Sayılı kararının; olayda inceleme sonucu tesbit edilmiş matrah farkının bulunmadığı, yatırımın iptali nedeniyle daha önce yararlanılan yatırım indiriminin sözkonusu olduğu, yatırım indirimi miktarı üzerinden hesaplanan vergiye gecikme faizi uygulanamıyacağı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun, 'Yatırım İndirimine Mevzu Aktif Değerlerin Satış ve Devri' başlıklı Ek 5. maddesinin (a) fıkrasının ikinci paragrafında, komple tesislerde yatırım tamamlanmadan yatırıma mevzu aktif değerlerin topluca satışı veya devri halinde, yatırım indirimi nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş olan vergilerin tahakkuk ettirilerek tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 112/3. maddesinde ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda: Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar, Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar gecikme faizi uygulanacağı hükmü öngörülmüştür. Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından aldığı 30.12.1988 Gün ve 883 Sayılı Yatırım Teşvik ve izin Belgesine istinaden yaptığı komple tesisleri yatırımı tamamlamadan teşviki veren makamın izniyle topluca satması sonucunda bu dönemde yararlanılan yatırım indirimi miktarı üzerinden tahakkuk ettirilmesi gereken kurumlar vergisinin Dairemizin E: 1994/4711 nolu dosyasından ihbarname esasına göre tarh edildiği, salınan bu vergi nedeniyle de gecikme faizi istendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda hükmü açıklanan Ek 5. madde uyarınca yatırıma konu aktif değerlerin topluca satış veya devri dolayısıyla Vergi Dairesi Müdürlüğünce ikmalen, re'sen veya idarece vergi tarh ettirilmesi yoluna gidilmeyip, ilgili dönemde verilen beyanname üzerinden hesaplanacak olan ancak yatırım indirimi sebebiyle o tarihte tahakkuk ettirilmeyen verginin tahakkuk ettirilerek tahsilinin sağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan olayda ikmalen, re'sen veya idarece vergi salınmasını gerektiren bir durum olmadığından, gecikme faizi uygulanmasına olanak bulunmadığı cihetle, açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı