|
Dairesi
Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde KDV uygulanmayacak ancak arsa sahibine yapılan iş yeri veya 150 m2’den büyük konutların teslimlerinde ise emsal bedel üzerinden KDV uygulanacaktır. ’
|
|
Karar No
1995/1823
|
|
Esas No
1995/2099
|
|
Karar Tarihi
07-06-1995
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan 150 m2’ye kadar konut teslimlerinde KDV uygulanmayacak ancak arsa sahibine yapılan iş yeri veya 150 m2’den büyük konutların teslimlerinde ise emsal bedel üzerinden KDV uygulanacaktır. ’ İstemin Özeti: İnşaat müteahhitliği yapan yükümlünün hesaplarının incelenmesi sonucunda arsa sahiplerine arsa karşılığı verilen dükkanlar için katma değer vergisi hesaplanmadığı, katma değer vergisine tabi satışların ise satışın yapıldığı dönemlerdeki beyannamelerde beyan edilmediğinin tesbit edilmesi üzerine 1989 yılı Ocak, Mayıs, Haziran, Ağustos, Aralık, 1990 yılı Ocak, Nisan, Ağustos ve 1991 yılı Şubat dönemlerine ilişkin olarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Ankara 7. Vergi Mahkemesi 23.9.1994 Gün ve E:1994/203, K:1994/1365 Sayılı kararıyla; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. 2. ve Borçlar Kanunu’nun 182. maddelerinden söz ederek gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleriyle devamlı uğraşanların faaliyetlerinm ticari faaliyet ve elde edilen kazancın da ticari kazanç sayıldığı, Katma Değer Vergisi Kanununa göre bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya ve adına hareket edenlere devredilmesinin teslim sayıldığı, bunun ticari faaliyet sonucu yapılan teslimlere de uy gulanmasının doğal olduğu, katma değer vergisinde vergiyi doğuran olayın, inşaatın bitim tarihinde değil bu tarihten önce gerçekleşen tasarruf hakkının devri tarihinde doğacağı bu nedenle davacının 1989, 1990 ve 1991 yıllarında inşa halinde sattığı gayrimenkullerin devredildiği tarihte katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gerektiğinden salınan katma değer vergisinde yasaya aykırılık görülmediği, kaçakçılık cezasına gelince; olayın yoruma açık elması ve davacının kasıtlı hareket etmediği sonucuna varıldığından kesilen kaçakçılık cezasında isabet görülmediği ancak olayda vergi ziyaı meydana geldiği anlaşıldığından kusur cezası kesilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle katma değer vergisini aynen tasdik etmiş ve cezayı kusura çevirmek suretiyle değişiklikle onamıştır. Davalı idarece inceleme raporuyla tesbit edilen matrah farkının Vergi Usul Kanunu’nun 344/8. maddesinde belirtilen sınırları aştığı bu nedenle tarh edilen vergi üzerinden kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğu, davacı vekili tarafından ise inşaatlardaki kullanma hakkının inşaat bitmeden devredilemeyeceği.inşaat halinde yapılan satışlar nedeniyle alınan ücretlerin avans olarak değerlendirilip inşaat bitiminde faturaların düzenlenip tahsil edilen katma değer vergisinin beyan edildiği, arsa karşılığı yapılan konut veya işyerinin arsa sahibine teslim edilmesinin katma değer vergisine tabi olamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, müteahhitlik yapan yükümlünün arsa karşılığı arsa sahiplerine teslim edilen dükkanlar için katma değer vergisi hesaplamadığı ve inşaat halinde yaptığı satışların satış dönemlerine ait beyannamelerde beyan etmediğinin tesbit edilmesi üzerine 1989, 1990 ve 1991 yıllarının çeşitli dönemlerine ilişkin olarak yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine ilişkindir. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin 1. fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu teşkil ettiği, aynı maddenin 2. fıkrasında da ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu Hükümlerine göre bu yasada açıklık bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu ile ilgili mevzuat hükümlerine göre teslim ve tesbit olunacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca inşaat işiyle devamlı olarak uğraşanların ticari faaliyetleri sonucu elde ettikleri kazançları katma değer vergisi kapsamına girmektedir. Katma Değer Vergisi Kanununa 3393 Sayılı Yasanın 4. maddesiyle eklenen geçici 8. madde de: net alanı 150 m2’ye kadar olan konutların teslimi ile konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaaat. taahhüt işleri 31.12.1992 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna olduğu belirtilmiş, yine bu maddeye açıklık getirmek amacıyla 16.12.1988 gün ve 20021 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 30 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin D bölümünün ’Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Konut veya İşyeri Teslimi’ başlıklı kısmında da, müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan 150 m2’den büyük konutların teslimlerinde ise emsal bedel üzerinden katma değer vergisi uygulanacağı açıklanmıştır. Anılan hükümler uyarınca yükümlü tarafından arsa karşılığı arsa sahibine verilen işyerleri teslimleri, ticari faaliyet kapsamına girdiğinden katma değer vergisine tabi olacağı açıktır. 3065 Sayılı Kanunun 10. maddesinin (a) bendinde, mal teslimi ve hizmet hallerinde, malın teslimi .veya hizmetin yapılması, (b) bendinde ise malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergi doğuran olayın meydana ’geleceği iıüiumaltına alınmıştır. Bu hükümlere göre katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin yapılmasından önce eğer fatura veya benzeri belge düzenlenmemiş ise malın teslimi veya hizmetin yapılması anında doğacaktır. 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun ’Yapı kullanma izni’ başlıklı 30. maddesinde, yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatım veren belediye veya valilikten izin alınmasının zorunlu olduğu, mal sahibinin başvurusu üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından sakınca olmadığının tespit edilmesi gerektiği, yapı kullanma izni verilen yapı sahibinin sorumlulukları belirtilmiş, aynı yasanın 31. maddesinde de inşaatın bitme gününün kullanma izninin verildiği tarih olduğu hükme bağlanmıştır. İnşaat halinde satışı yapılan bölümler için özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan yani taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi veya üçüncü şahısların hakkının korunması amacıyla kat irtifakının kurulması ve inşa halindeki bölümlerin tapuya tescili gibi işlemler yapılmaktadır. Bu tür işlemlerin yapılmış olması inşa halinde satılan bölümler açısından vergi doğuran olayın meydana geldiği veya teslim edildiği anlamına gelmez. Söz konusu satışlarda vergiyi doğuran olay ancak teslimle meydana gelir. İnşaat işlerinde teslimin yapılabilmesi için inşaatın tamamlanması ve kullanılabilir halde olduğunu gösteren (alınması zorunlu olan) yapı kullanma izin belgesinin (İskan raporu) alınması gereklidir. Dosyanın incelenmesinden, müteahhitlik yapan yükümlünün arsa sahipleri ile yaptığı sözleşme uyarınca 5091 ada 1. parselde yaptığı binanın 19.2.1991 tarihinde, 9882 ada 20. parselde yaptığı binanın ise 24.9.1990 tarihinde tamamlandığı ve bu tarihlerde yapı kullanma izin belgelerinin alındığı, yükümlünün arsa sahibine arsa karşılığı verdiği işyerleri için katmadeğer vergisi hesaplamadığı, diğer taraftan inşa halinde yapılan satışların ilgili oldukları dönemlerde beyan edilmemesi nedeniyle dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında inşa halinde bulunan bir binadaki bağımsız bölümlerin, ancak inşaat bittikten ve yapı kullanma izni (iskan raporu) alındıktan sonra teslimi söz konusu olacağından inşa halinde satılan ancak henüz teslim edilmemiş olan bağımsız bölümler nedeniyle vergi doğuran olay gerçekleşmemiş olacaktır. Bu nedenle inşa halindeki satışların satış döneminde beyan edilmesi mümkün değildir. Söz konusu satışların yükümlü tarafından topluca inşaatın bittiği tarihten sonraki katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edildiği ihtilafsız olduğundan bu kısma yönelik olarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmamaktadır. • . f ’ Diğer taraftan olayda, arsa sahibine arsa karşılığı verilen işyerlerinin davalı idarece, inşaatın bittiği tarihte teslim edildiği kabul edilip teslim dönemi esas alınarak tarhiyat yapıldığı anlaşılmakta olup, yapılan tarhiyat yerindedir. Bu durumda, yapılan cezalı tarhiyatın inşa halinde satışı yapılan bölümlere ilişkin kısminin kaldırılması gerekirken mahkemece tamamen onanmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz istemi ile arsa sahibine verilen işyerlerine yönelik yükümlü temyiz isteminin reddine, Vergi Mahkemesi kararının bu kısminin onanmasına, inşa halinde satılan işyerlerine yönelik yükümlü temyiz isteminin kabulü ile kararın bu kısminin bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.
|
|