Danıştay Üçüncü Daire
Beyanın hayat standardı temel göstergesine nazaran düşüklüğünün haklı nedenlerle izah olunduğu iddiası, verginin tahakkuku aşamasında ileri sürülebilir; ödeme emrine karşı açılan davada bu iddiaya dayanılmaz. İstemin Özeti: İhtirazı kayıtta verilen 1992 takvim yılma ilişkin gelir vergisi beyannamesi üzerinden hayat standardı esasına göre tahakkuk eden gelir vergisinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle tahsili amacıyla yükümlü adına düzenlenerek tebliğ olunan ödeme emrine karşı açılan davayı; hayat standardı esasında gelirdeki düşüklük nedeninin açıklanmasına olanak sağlamayan 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 35. maddesinin 3. fıkrası hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, dosyanın incelenmesinden, sözü edilen dönemde yükümlünün beyan ettiği kendisi ve eşine ait ücret geliri ile gayrimenkul sermaye iradı toplamının hayat standardı temel gösterge tutarım aştığı anlaşıldığından, 6183 Sayılı Kanunun 58. maddesi gereğince, ödeme emri içeriği böyle bir borcun bulunmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle kabul ederek ödeme emrini iptal eden ........ Vergi Mahkemesinin 10.11.1994 Gün ve E: 1994/885. K: 1994/972 Sayılı kararının; olayda 6183 Sayılı Kanunun 58. maddesinde belirtilen itiraz sebeplerinin mevcut olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, ödeme emrine karşı açtığı davada; böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarım ileri sürebileceği hükme bağlanmıştır. Anılan maddede yer alan böyle bir borcu olmadığı yolundaki iddianın; borcun tamamen ödendiği, adına tarh ve tebliğ edilmiş vergi ve kesilmiş ceza mevcut olmadığı, amme borcunun henüz vadesinin gelmediği; kesinleşmiş ve vadesi geçmiş veya ödenmesi gereken bir safhaya gelmiş amme borcu bulunmadığı hallerini kapsadığım kabul etmek gerekir. Olayda yükümlü tarafından 1992 takvim yılı beyannamesinin ihtirazı kayıtla verilerek, hayat standardı temel gösterge tutarındaki düşüklüğün açıklanmasına olanak sağlamayan 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 35/3. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinin belirtildiği, ancak davpılı idarece ihtirazi kaydı dikkate alınmayarak adına beyanı üzerinden vergi tahakkuk ettirildiği, tahakkuk eden vergiye karşı dava açılmadığı, anılan verginin itirazsız kesinleşmeği süzerinf i de amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İlgili dönemde hayat standardı temel gösterge tutarındaki düşüklüğün ücret geliri ve gayrimenkul sermaye iradı ile açıklandığı yolundaki iddia tarh aşamasında ileri sürülebilecek iddialardan olup, tahsilat aşamasında ödeme emrine karşı açılan davada incelenmesi olanaksız bulunduğundan, bu iddianın borcu olmadığı kapsamında kabul edilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan yükümlü adına usulüne uygun olarak tahakkuk ettirilerek kesinleşen ve vadesinde ödemeyen amme alacağının tahsili için ödeme emri tebliğinde kanuna aykırılık bulunmadığından, Vergi Mahkemesince hayat standardı esasında gelirin açıklanmasına olanak sağlamayan hükmün Anayasa Mahkemesince iptal edildiği yükümlünün hayat standardı temel gösterge tutarındaki düşüklüğü ücret geliri ve gayrimenkul sermaye iradı ile açıkladığı yolundaki iddiasının böyle bir borcu olmadığı kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile ........ Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına. oybirliğiyle karar verildi.