Dairesi
Pişmanlıkla verilen beyannameler nedeniyle, 1 kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesinde yasal isabetsizlik yoktur.
Karar No
1995/1612
Esas No
1995/1636
Karar Tarihi
23-05-1995

Danıştay Üçüncü Daire

Pişmanlıkla verilen beyannameler nedeniyle, 1 kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesinde yasal isabetsizlik yoktur. İstemin Özeti: Ocak 1994 ayma ait gelir (stopaj) vergisi beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesi gereğince pişmanlık dilekçesi ekinde veren davacı şirket adına süresinde beyanname verilmediğinden bahisle kesilen 1.800.000 liralık 1. derece bir kat usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 Sayılı Kanunla değişik 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde kaçakçılık (338, 346 ve 347. maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe île haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceğinin hükme bağlandığı, bu hükümle hatasını pişmanlık dilekçesi ekinde haber veren mükelleflere ceza kesilmemesinde ayrıcalık tanınmış ise de, kanun maddesinde açıkça görüldüğü gibi mükelleflere kesilemeyecek olan üç ceza türünün ismen tek tek sayıldığı, bu ismen sayılan üç ceza türünün yorum yolu ile genişletilemeyeceği, nitekim aynı maddenin 2365 Sayılı Kanunla değişik şeklinden önceki halinde bu gibi mükelleflere sadece kaçakçılık ve kusur cezası kesilemeyeceği hükmü öngörülmekte iken daha sonra 2365 Sayılı Kanun'un 90. maddesi ile getirilen yeni düzenleme ile kaçakçılık ve kusur cezalarına ilaveten ağır kusur cezasının da kesilemeyeceği hükmünün getirildiği, şayet kanun koyucunun usulsüzlük cezası kesilmemesini amaçladığı düşünülse idi bu ceza türünün de madde metnine ilave edilmesinin gerektiği, bu durumda maddede sayılmayan usulsüzlük cezasının pişmanlık dilekçesi veren mükelleflere kesilemeyeceğini söylemenin mümkün olmadığı, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352. maddesine istinaden kanuna bağlı cetvele göre usulsüzlük cezasının (bir kat) kesilmesinde yasal isabetsizlik görülmediği,her ne kadar, davacı şirketçe, olayda re'sen takdiri gerektiren bir hususun mevcut olmadığından bahisle usulsüzlük cezası kesilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, idarece re'sen takdiri gerektiren usulsüzlüklere uygulanan iki kat cezanın değil, bir kat ceza uygulanmış olması karşısında davacının bu iddiasında da yasal isabet görülmediği gerekçesiyle reddeden Bolu Vergi Mahkemesinin 1.11.1994 Gün ve E: 1994/141, K: 1994/209 Sayılı Kararma karşı davacı şirket tarafından yapılan itirazı kabul ederek kesilen usulsüzlük cezasını kaldıran Sakarya Bölge idare Mahkemesinin 20.1.1995 Gün ve E: 1995/5, K: 1995/8 Sayılı Kararının; istisna, muafiyet ve ceza hükümlerinin yorum ya da kıyas yolu ile genişletilemeyeceğinin vergi hukukunun temel kurallarından olduğu, nitekim 213 Sayılı Kanun'un 371. maddesinin 2365 Sayılı Kanun'la değişmeden önceki şeklinde pişmanlık hükümlerinden yararlananlara sadece kaçakçılık ve kusur cezalarının kesilemeyeceği öngörülmüş iken, 2365 Sayılı Kanun'la maddeye ağır kusur cezasının eklenmiş olmasının da temel kuralın gereği olduğu, bu bakımdan, Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde pişmanlık hükümlerinden yararlananlara maddede ecza türleri sayılarak sadece kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceğinin hükme bağlandığı göz önünde tutulduğunda, bu cezalara göre daha hafif , olan usulsüzlük cezasının da uygulanamayacağı biçimdeki bir yorumla 371. maddenin kapsamının genişletilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan, usulsüzlük cezası nitelik bakımından da kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından farklı olup, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları vergi ziyaının varlığı halinde kesilmesi öngörülen cezalardan olduğu halde, usulsüzlük cezasının Vergi Usul Kanunu'nun 351. maddesindeki tanıma göre vergi kanunlarının şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi halinde uygulanan bir ceza türü olduğu, bu nedenle açıklanan hukuki duruma aykırı olarak davacı şirket adına kesilen 1. derecedes bir kat usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararım bozan Sakarya Bölge idare Mahkemesi kararının yürürlükteki mevzuata aykırı bulunduğu ileri sürülerek Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması isteminden ibarettir. . Karar: Uyuşmazlık: gelir (stopaj) vergisi beyannamesini kanuni süre geçtikten sonra, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesi gereğince pişmanlık dilekçesi ile birlikte veren mükellef şirkete usulsüzlük cezası kesilip kesilmeyeceğine ilişkin bulunmaktadır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 Sayılı Kanun'la değişik 371. maddesinde, beyana dayanan vergilerde kaçakçılık (338, 346 ve 347. maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim' ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Madde hükmü uyarınca beyana dayanan vergilerde kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki hareketlerim mükelleflerin kendiliğinden ilgili makamlara dilekçe ile haber vermeleri halinde bunlara kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezası kesilemeyecektir. Kanun maddesinde açıkça görüldüğü gibi mükelleflere kesilemeyecek olan ceza türleri tek tek sayılmış olup, bu sayılan üç cezayı yorum yolu ile genişletmeye imkan yoktur. Nitekim aynı maddenin 2365 Sayılı Kanun'la değişik şeklinden önceki halinde bu gibi mükelleflere sadece kaçakçılık ve kusur cezası kesilemeyeceği belirtilmiş iken, daha sonra 2365 Sayılı Kanun'un 90. maddesi ile getirilen yeni düzenleme ile kaçakçılık ve kusur cezalarına ilaveten ağır kusur cezasının da kesilemeyeceği kabul edilmiştir, maddede açık olarak belirtilmediğinden pişmanlık talebi ile beyanname veren mükelleflere usulsüzlük cezası kesilemeyeceğini söylemek mümkün değildir. Aksi halde kanun koyucu kesilemeyeceğini belirttiği cezaların yanında usulsüzlük cezasının da kesilemeyeceğini açık olarak belirtirdi. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 ve 3239 Sayılı Kanunlarla değişik usulsüzlük dereceleri ve cezalarına ilişkin 352. maddesinde, usulsüzlüklerin maddede yazılı derecelere ve bu kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılacağı, usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirirse bağlı cetvelde yazılı cezaların iki kat olarak kesileceği hükme bağlanmış olup vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması nedeniyle gelir (stopaj) vergisi beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra pişmanlık dilekçesi ile veren mükellef şirkete usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirmediğinden kanuna bağlı cetvele göre bir kat olarak usulsüzlük cezası kesilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Nitekim usulsüzlük cezasının yukarıda açıklandığı gibi 371. maddede sayılmış olan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları ile hiç bir ilgisi bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının bozulması yolundaki Sakarya Bölge idare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Danıştay Başsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ile Sakarya Bölge idare Mahkemesinin 20.1.1995 Gün ve E:1995/5, K: 1995/8 Sayılı Kararının; 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi Uyarınca Kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı